Şerh-i mesnevi - 14

Abone Ol

HAKİKİ GÖZ DOSTU GÖREN GÖZDÜR

Ekmek sofrada durdukça cansızdır ama mideye girince (kan-can) sevinçli bir ruh haline gelir. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784) 

Sözün faydası yoksa söyleme, varsa itiraz eyleme. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Şiirde mânâ hatadan ( hâli ) uzak değildir. İsabeti, sapan taşının isabeti kadar zordur. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Koyunun kurttan ürküp kaçmasına şaşılmaz, şaşılacak şey koyunun kurda gönül vermesidir. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.682)

Bir köle beğenip sığınmak istediği efendiye hünerini anlatıp gösterir. Hizmetlerine girmek istemediğine de kendini hasta, sakat ve beceriksiz gösterir. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.659-661)

İddiamda hata varsa boynum kıldan incedir. Allah'ın verdiklerini inkâr eden kâfir olur.  Allah'ın kazası akıl gözümü bağlamamışsa kurulmuş tuzağı havadan görürüm. Kazayı inkâr edenin inkârı da kazanın etkisiyledir. Bizim Hak katındaki ismimiz son halimizdir. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.659-661)

Halife Ömer'in sarayı yoktur, onun bir can evi var. Halife Ömer'in adaletli saltanatının şöhreti göklere çıksa da onun fakirler gibi bir kulübesi vardır. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)  

Ömer'in mânevî ve ruhani köşkünü gözü maddenin ötesini göremeyenler nasıl görsün? (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Gönül gözünü dertlerle çör-çöpten temizlemeden Hazret-i Ömer'in ruh sarayını nasıl görürsün? (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Gönlünü boş heves ve arzulardan temizleyen mânâ âlemi ile yücelerden haberdar olur. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784) 

Hazret-i Muhammed, öfke ve hiddet ateşi ile kötü arzuların dumanından temiz olduğu için nereye baksa Hakk'ın güzel yüzünün tecellisini görürdü. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Gönlünde Hakk'a pencere açılan kimse mânevî olgunlukla her zerreden güneşi görür. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

İki parmağını iki gözünün önüne getirirsen dünyadan bir şey görebilir misin? İnsafla söyle. Görememen dünya yok anlamına gelmez. Kusur o uğursuz nefsin parmaklarındadır. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784) 

Hadis-i şerifte: Yapılan işlerin en faziletlisi mü'minleri sevindirmektir, buyruldu. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.712)

İnsan gözden ibarettir, gayrısı et ve deri. Hakiki göz, dostu gören gözdür. Dostu görme saadetinden mahrum bir gözün görmesinden görmemesi iyidir. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Kim Allah'tan korkarak emir ve yasaklarına uyarsa ondan insan, cin ve bütün hayvanlar korkar. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Korkana güven verilir, yüreği hoplayan teskin edilir. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Hazret-i Ömer: Allah ruha emir verdi. Gözü kulağı olmayan “yok” lara, Allah “ol” emrini verince onlar sevinç ve coşkunlukla var olurlar. Var olanlara da “Yok ol” emrini verince onlar yokluğa at sürerler.

“ Ol dedi bir kere var oldu cihan

Olma derse mahvolur ol dem hemân” S. Çelebi (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Allah gülün kulağına bir şey söyledi, o güldü. Taşa söyledi; onu (kıymetli) akik madeni yaptı. Buluta söyledi; bulut gökten kırba gibi yaş döktü. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784) 

İnsanın tek kolu, canın verdiği kuvvetle dağı, denizi yarıp madenleri işler. Canlar canının kuvveti (Hazret-i Muhammed'in) de Ayı ikiye böler. (Şerh-i Mesnevi, c.3,s.728-784)

Kazayı inkâr edenin inkârı da kazadandır. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.661)  

Bahçıvanın ayağına diken batınca hırsız onun meşguliyetinden fırsat bulup alacağını kapıp savuşur, meşguliyetten kurtulunca eşyasının çalındığını görür. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.669)  

Kader ve kaza, güneşi örten bulut gibidir, aslan ve ejderha bile onun etkisiyle fare gibi aciz kalır. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.669-672) 

Kader ve kaza anında önümdeki tuzağı görmüyorsam kınama, ilahi kaza yolunda âciz ve çaresiz kalan yalnız ben değilim. Kaza ve kader seni gece gibi karanlıkta bırakırsa sonunda elinden tutup yine aydınlığa çıkarır. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.669-672) 

Kaza ve kaderin seni korkutması iyiliğin için lütuftur, böylece daha emniyetli kılar. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.672)

Zulüm yapan kendine kuyu kazar, ipek böceği gibi kendi elini kolunu bağlayıp durma. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.690)

Niyazi-i Mısrî bir beytinde mana olarak şöyle der: “Halk içinde ayna gibiyim, herkes bakar, güzel çirkin ne görürse kendini görür. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.696)

Ey amcasının yüzünde çirkin bir ben gören, o gördüğün sendeki halin yansımasıdır, amcandan çekinme. Peygamber Efendimiz: Mü'minler birbirinin aynasıdır, buyurdu. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.698)

Gözünün önüne mavi cam tutmuşsun âlem sana masmavi görünüyor. Sen o ilahi nurla bakmadığın için iyiliği kötülükten ayırt edemiyorsun. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.699)

Ağaçlar Allah'a yaprak ve meyveleri ile şükr ederler.  (Şerh-i Mesnevi c.3,s.703) 

İki parmağını iki gözünün önüne getirsen bir şey görebilir misin? Göremediğin şeyler yok sayılır mı? Görememek veya göstermemek aybını uğursuz nefsin parmaklarından bil. (Şerh-i Mesnevi c.3,s.733) 

Dostu görmeyen göz kör olsa daha iyidir. Devamlı olmayan dost bizden uzak olsa daha iyi! (Şerh-i Mesnevi c.3,s.735) 

Hürmet eden hürmet görür, şeker helvası getirene badem helvası ver. 

Son nefeste başka bir âlem olur. (Ş.M.3,s.737)