BİR MÜ'MİN BİR DELİKTEN İKİ DEFA SOKULMAZ
İnsanların çoğu beladan belaya kaçar, yılanın önünden ejderhanın kucağına atılır. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
İnsan çare düşüncesiyle hile yapar. Hilesi kendine tuzak olur. Canı bildiği kimse can düşmanı çıkar. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
İnsan kapısını sıkıca kapar ama düşmanının içerde olduğunu fark etmez. Firavun düşmanı olacak Musa'yı sarayında besledi. (Düşman içerde olunca kapı kürsük tutmaz.) Din düşmanı zâlim Firavun, yüz binlerce çocuğu öldürttü. Aradığı çocuk kendi sarayındaydı. Görüşün hatalı ise kendi görüşünü dostun görüşünde yok et. Bütün güzel ve doğru şeyleri onda görürsün. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Çalışmak Allah'ın verdiği gücün şükrüdür. Hakkın verdiği kudrete şükür güç ve nimetini artırır. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Olgun insanın, meyveli ağacın gölgesinde bulun ki rüzgâr dalları oynattıkça başına meyve dökülsün. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Zorla hırsız yatağında uyumak, kanadı çıkmadan uçmak gibidir. Kanatsız kuş kedilerden kurtulamaz. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Allah'ın işaretlerine önem vermezsen aldanırsın. Hakk'ın emrine uymayana er denilemez. Azıcık akıldan da olabilirsin. Akılsız kafa kuyruk sayılsa yeri! (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Sabahın nuruyla âlemi aydınlatan Allah'ın hükmüne ölü gibi teslim ol ki, Hakk'ın kahrına uğramayasın. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728/ Mesnevi, c.1,s.88)
İnsanların hilesi, yılan ve akreplerin sokması beni mahvetti. İçimde pusu kuran nefsin hile ve kini bütün insanların hile ve kininden şiddetlidir. Benim gönlüm Allah Resulü sevgili Peygamberimizin: Bir mümin bir delikten iki defa sokulmaz hadisini işitip candan benimsedi. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514-c.3,s.728)
Ey hüküm sahibi, sakınmaktan vazgeç, sakınmak insanı kaderin hükmünden kurtarmaz. Barış zamanı fitne ve kötü düşünce eksik olmaz. En iyisi işleri oluruna (tevekkül) ve Allah'a bırakmak! Kaza ve kaderle kavgaya kalkma ki o da seninle uğraşmasın.
Tevekkül hem rehber hem huzur sebebidir. Ama sebeplere girişmek ve teşebbüs de Peygamber sünnetidir. Çünkü Allah Resulü yüksek sesle: Devenin dizini bağla, ondan sonra Allah'a tevekkül et, buyurdular. Yine Peygamber Efendimiz: Çalışıp kazanan Allah'ın sevgilisidir, dedi. Sakın tevekkül edeceğim diyerek işe girişme ve teşebbüste tembellik etme. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Başka hiçbir şey düşünmeden ölürcesine çalışıp kazanmak halkın inanç zayıflığındandır. Tevekkülden, işleri Allah'a bırakmaktan güzel kazanç, Hakk'a boyun eğmekten sevgili bir şey yoktur. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Çocuk tutunup yürüyemezken bindiği yer babasının omuzuydu, orada taşınırdı. Fodulluk edip elini ayağını kullanmağa başlayınca zorluk ve zahmete düşer.
Biz Hakk'ın ailesi, süt çocukları gibiyiz. Peygamber Efendimiz: Yaratılmışlar Allah'ın ailesidir. Halkın Allah katında en sevgili olanı halkı en fazla seven ve halka yardım edendir, buyurdular. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Gökten yağmur veren Allah, ne vermeye kaadir değildir? (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
İnsanları yaratan Allah gözümüzün önüne bir merdiven koydu. Dama basamak basamak merdivenle çıkılır, zorlamak olmaz. Ayağın varken topal, elin varken çolak görünmek doğru mu? (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Efendi, bahçenin belini hizmetlinin eline verince, dileği, bahçeyi belle emrini vermeden anlaşılır. El de Allah'ın verdiği bahçe beli gibidir. Onun işaretlerini canla başla kabul et. Bel seni bir takım sırlara ulaştırır. Allah'ın emrini kabul etmek, seni makbuller arasına sokar. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Şükretmemek uğursuzluktur. Nimete nankörlük ateşe düşürür. Kulluğunu yap, ekini ek de sonrasını yüce Allah'a bırak. (Öyle tevekkül et.) (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Sebepleri gözeten ve tutan binlerce insan niçin dileklerine ulaşamadı? Nice bilgili ve hünerliler dağları yerinden oynatacak hilelere girişti. Hileleri tutmadı. Allah sonsuz kudret sahibidir. Düşmanlarından dostlarının intikamını alır. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Hakkın ezelden kısmet ettiği şeyin dışında hiç bir şey ne avla ne çalışma ile ele girmez. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Ey hilekâr, kazanmayı isimden, çalışmayı vehimden başka bir şey zannetme. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.544)
İşi Allah'a bırakmak (tevekkül) doğru, fakat peygamberlerle Müslümanların çalışma ve gayretini de gör. Onlar sıkıntı ve zahmete ne kadar dayanmışlarsa Allah o kadar ödüllendirdi. Onlara iş ve gayret hoş geliyordu. Zariflerin her hâli zarif olur. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Ey büyük insan, gücün yettiği kadar peygamberlerle Hakk'ın sevdiklerinin yolunda çalış. Çalışma kaza ve kaderi zorlama değildir. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.514/ c.3,s.728)
Allah'a iman ve itâat yolunda bir nefes çalışan kimse ziyan ederse gâvur olayım. (Şerh-i Mesnevi, c.2,s.553)