Vücudumuzun enerji ihtiyacı, yiyeceklerimizdeki temel besin öğeleri karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlanır. Emilebilmek için en küçük parçalarına ayrılan besin öğelerinin en önemlisi “glukoz” adı verilen basit şekerlerdir. Glukoz başta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarının önemli bir besin kaynağıdır. Hücreler ihtiyacı olan glukozu, midenin arkasında bulunan pankreas bezinin salgıladığı insülin hormonu yardımıyla kullanır.

Şeker hastalığı (diyabet), pankreasın yeterli miktarda insülin üretememesi ya da ürettiği insülinin etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen bir hastalıktır. İnsülin, şekerin hücre içine girmesini ve hücrede glikojen olarak depolanmasını sağlar. Şeker hastası, yediği besinden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve bu durumda kan şekeri düzeyi yükselir (hiperglisemi). Bu durum uzun dönemde birçok doku ve organda hasara yol açar. 

Günümüzde dünyada her 12 kişiden 1’i şeker hastalığından etkilenmektedir. Öte yandan şeker hastalığı olan kişilerin neredeyse yarısı henüz tanı almamıştır. Bu da, aslında her 2 şeker hastasından 1’inin hastalığından habersizce yaşamına devam ettiğini gösteriyor. Türkiye’de ise daha önceki verilere göre 7 milyonun üzerinde şeker hastası bulunmaktadır. Bu hastaların 2 milyondan fazlasına henüz tanı konmamıştır.

Tedavide vücudun bağışıklığı önemlidir. Onun için her hastanın vücudu aynı cevabı vermez. Genetik sorun varsa ayrı değerlendirilmeli tedavisi ona göre düzenlenmelidir. Stresli bir yaşam şeker hastalığına zemin hazırlar. Her gün yük altında kalan organlar yorulurlar dinlenmeleri gerekir. Dinlenmek için sinir sistemi rahatlığı ve organ temizliği yapılmalıdır. Sindirim ağızda başlar.
Gıdaları tükürükte bulunan amilaz ve lipaz enzimleri ile iyice çiğnemek gerekir. Mide ve pankreasa yardımcı olmak lazımdır.

Karşılık gıdalarla beslenmek şeker hastalığına gidişi hızlandırır. Çünkü farklı aynı cins gıda balık tavuk kırmızı et gibi aynı anda tüketilmemelidir. Peynir çeşitlerinden inek peyniri, koyun peyniri bunlar aynı anda tüketilmemelidir. Bu gıdalar için ayrı ayrı enzim gerekecektir bu da pankreası yorar. Olgunlaşmış fruktoz yani meyve şekeri doygunluğa ulaşmış meyveleri aşırı tüketmekten kaçınılmalıdır. Yediğimiz meyve yeterince olgun olmamalıdır.

Şeker hastalığının en büyük nedenlerinden biri stres ve düzensiz beslenme. Hastalığınızın ilk haberini aldığınızda ümitsizliğe kapılıp ömrünüzün sonuna kadar yüksek şeker ve insüline bağlı yaşayacağınızı düşünmek yerine tedavisinin mümkün olabildiğini düşünün. Unutmayın! Allah şifasını vermediği hiçbir hastalığı yaratmamıştır.

Trans yağlar karaciğere zarar veriyor. Hastalığa yakalanmamak için beslenmemize dikkat edelim. Günümüzde artan obezite hastalığı şekerin en önemli faktörleri arasında yer alıyor. Yediğimiz içtiğimiz gıdalarda bulunan katkı maddeleri de şeker hastalığının önemli etkenlerinden biri. Şeker hastalığı göz ve böbrek gibi birçok organı etkilemektedir. Bu hastalığın çaresi ise spor. Günde en az yarım saat yürüyüş yapılmalı. Yemek yendikten sonra hareketsiz kalınmamalı.

Sağlık, başarı, huzur ve mutluluk daima yanınızda olsun… Selam ve dua ile kalın