Neyi ardında bırakabilirsin ki?

Rusya-Ukrayna Savaşı başladığından beri aklımda sayısız soru var. Nasıl vazgeçebilirsin geçmişinden? Çocukları bu dünyadan nasıl koruyacağız? Savaşın en kırılgan gruplarından biri olan kadınlar ne yaşayacak? İnsan sevdiklerinin güvende olmadığını bilerek nasıl yaşar? Bütün bunları düşününce dehşete düşüyor insan.

Savaşın odak noktalarından gelen bazı fotoğraflarda insanların yaralarına değil gözlerine bakarken o gözlerde geçmişi görüyorum.

Acıyla bakıyorlar etrafa çünkü insanız, hayatın sıradanlığına kapılıp umarsızca yaşarken başımıza neler gelebileceğini kestiremiyoruz. Sokaklar insanların hafızasıdır kanımca. Evler öylece yıkılırken halk sokaklara dökülüyor o sokaklarda paylaşılan acıyı hangi tarih yazabilir? Tarihe geçiyor geçmesine ama insanların ruhunda bıraktığı acılar geçmiyor.  Savaşa karşı çıkmadığımız sürece sonu gelmeyecek.

Hiçbir savaşın kazananı yoktur.

Çıkarlar savaşır, masumlar ölür!

Savaşı halk değil diktatörler başlatıyor.  Yardım etmek isteyen ama elinden hiçbir şey gelmeyen bir insan olarak acıya susmak vicdanıma yük olur.

Rusya'da savaş karşıtı halk sokağa dökülürken birçok ülkede ise protestolar baş gösteriyor.

Rusya'nın yaptırımlarından çekinip tavrını ortaya koyamayan ve talihsiz açıklamalar yapan ülkeleri ise hayretle takip ediyorum. Savaşın etkilerini bütün dünya olarak çok yakında hissedeceğiz. İşgal edilen sadece topraklar değil... Umarım bilanço ağırlaşmadan ve durum daha da kötüye gitmeden barış sağlanır.