Dağ gibi dalgaların olduğu denizlerde seyir, hidrografi ve oşinografi şartlarının  tavan yaptığı  nice kasırgaları, tayfunları aşmış, dar kanallardan geçmiş, en zor limanlara maharetle gemiyi yanaştırmış ve efsaneleşmiş bir kaptan, kasasından çıkardığı bir kâğıtta yazılı olan bir şeyleri okur, sonra buna göre serdümene talimat verirmiş:

- on beş derece iskele, yarım yol ileri, pek ağır yol tornistan, sancak alabanda  vs diye…

Onun bu becerisi herkese parmak ısırtır ve en kritik anlarda okuduğu bu kağıttaki gizli bilginin ne olduğu tüm mürettebat tarafından ölesiye merak edilirmiş… Ama Kaptan, o kâğıttaki gizli bilginin ne olduğunu kimseye asla açıklamazmış.

Her fani gibi hayat yolculuğunu tamamlamak üzereyken, ölüm döşeğinde ikinci kaptanı yanına çağırıp “yaklaş hele” demiş, “benim vaktim doluyor, her daim benim okuduğum kağıt, benim kilitli kasamda. Kilidi sadece sana veriyorum. Geminin her zor işinde kağıtta yazan bilgiyi oku. Ancak böyle selametle gemini tehlikeden çıkarır ve yüzdürürsün” demiş ve ruhunu teslim etmiş.

Daha cenaze ortadayken zabitan köprüüstündeki kilitli kasaya koşmuşlar merakla… Kağıttaki yazı : Sancak sağ, iskele sol …

Hikaye yaşanmış mıdır bilinmez. Komiklik olsun diye anlatılır zannederdik. Ancak zamanla anladık ki içerisinde her şakada bir gerçeklik payı olduğu gibi bu mizahimsi hikayede de bir ibretlik payı var. Nedir? Zor durumlarda Kaptan, mevcut bilgisiyle, kabulüyle değil; yazılı kesin bir bilgi üzerinden işini yapıyor. Her zor durumda, saniyelerin hayatî önemde olduğu anlarda  insanın sağlıklı, serinkanlı, doğru, teenni ile düşünüp karar verecek zamanı ve itidali olmaz; sağını solunu dahi şaşırabilir mi? Mümkündür!.. Düşünün! Herşeyin 3-5 dakika içinde olup bittiğini ve canların yittiğini…Bir hocadan işittiğim tespit ne kadar değerli… Bizim millet olarak en önemli eksiğimiz planlama ve koordinasyon… O halde ilgili herkesin elinde bir kontrol listesi yani bilinen adıyla “check list “ olmalı… Ancak böyle sağlanır koordinasyon…O zamanda düşünüp, hatırlamak yerine zamanında düşünülüp, hazırlanan bu duruma uygun acil eylem planını adım adım uygulamalı…Bu bile yetmez, peryodik talimlerle bu planın gerçek durumlara uygun tatbikatını yapmalı, eksiklikleri, zafiyetleri zaman içerisinde gidermeli…

Denizcilik ve kaza inceleme iş yaşamımda bu durumun önemini bizzat müşahede ettim. Olanlar olduğunda, yani risk gerçekleşip kaza, kritik durumlar meydana geldiğinde anlık koşuşturmalar ve panik içinde bilinçsiz hareketler… ve sonuçta azami zararla perdenin kapanması.  Misal: gemide yangın oluyor, mevcut söndürme imkanları gerektiği gibi kullanılamıyor.  Minimakslar bile kullanılamıyor. Halbuki, gemide CO , köpük, yağmurlama sistemi dahi mevcut. Plan ve koordinasyon hak getire... Sonuçta yanarak ölümler ve ağır yaralanmalar…

Hadi, diyelim risk yönetimini yapmadık, yapamadık; hiç olmazsa felaket kapıyı çaldığında zararı azaltacak acil durumlara göre kontrol listelerimizi, planlarımızı ve talimlerimizi hayata geçirelim. Nerede: Evimizde, apartmanımızda, iş yerimizde ve her yerde…