Arazi toplulaştırması, tarım sektöründe hayatımıza giren ve parçalanmış küçülmüş veya miras yoluyla paylaşılmış ve yüksek maliyetle ziraat yapılan alanların yeniden eski büyük güçlü üretim alanlarına ulaşarak hem maliyet düşüşleri ve hem de bilinçli tarım veya iyi tarım uygulamalarına geri dönüşü ifade etmek için yapılan çalışmaları kapsayan bir kavramdır.
Buradan yola çıkarak KOSGEB'in İşbirliği-Güçbirliği projesi ile arazi toplulaştırmasını birleştirip başlığı, sanayi toplulaştırması olarak belirledim. İki kavram arasında farklılıklar olsa da benzer bir amaca hizmet ettikleri için bu şekilde adlandırılabilir.
Birkaç gündür, ekonomi ile ilgili önemli ve pozitif tartışmalar yapıldığına şahit olduk. Enflasyondaki gıda kökenli gerileme, 2015 son çeyrek büyümesinin beklentileri aşması ve 2015'in tamamında orta yüksek büyümenin görülmesi, özel sektör için faiz indirim sinyalleri, rüzgârın ekonomik anlamda pozitif esmesine neden oldu.
Yukarıda saydığımız genel makro performans göstergeleri bileşenlerine baktığımızda, bu olumlu havanın arkasında olumsuza yakın alt makro verilerce desteklenmesi kırılganlıkların oluşabileceği ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Bu durumda özel sektör dik duruşu kriz etkilerini ve tetikleyicilerini bertaraf edecek güçte değilse olumsuzluklar yayılabilecektir.
Bu tablonun değişmesi için yapısal projeler gündeme getirilmeli ve kırılganlıklar en az seviyeye çekilmelidir. Bu yapısal girişimlerden birisi de, KOSGEB'in İşbirliği-Güçbirliği projesidir. Yaklaşık 200 firma bu destekten faydalanmıştır. Bu destek ile birlikte firmalar ihracat anlamında olumlu adımlar atmış ve dış ülkelere mal satar hale dönüşmüştür. Bu proje ile ülkemizde çokça tartışılan bir kavram olan ortaklık çıkmazına da bir çözüm üretilmiştir. Kesinlikle bir araya gelemez denilen firmalar, (en az 3 veya 5 firma) KOSGEB'in de hibe ve destekleri ile güçbirliği yaparak kendisine Organize Sanayi Bölgelerinden (OSB) yer almış, yatırımlar yapmış ve ülke gelişimine katkıda bulunmuşlardır.
Bu sayede tarımda başlayan arazi toplulaştırması serüveni sanayi sektörüne geçerse, KOSGEB tarzı projeler eşliğinde kalkınma anlayışına yeni bir soluk getirebilir. Buna ilaveten farklı tarzda kümelenmeler ve farklı uzmanlıkta OSB'lerin gelişimine katkı sağlayıp, ülkemizi Orta Gelir Tuzağından kurtarma çabasına katkı sunabilir. İşbirliği, güçbirliğini artırabilir.
Kalkınma ve gelişme yerel kuvvetten beslenirse kalıcılığı ve sürekliliği artacaktır.
Y. Doç. Dr. Bülent Darıcı
bulentdarici@gmail.com