Isırgan otu üzerine Türkiye'de yapılan çalışmaların çok ses getirmesine rağmen bunların bir veriye dönüştürülemediğini, hep kağıt üzerinde kaldığını savunan Gülçin, ''Ben de doktora tezimde tüm bu çalışmaların derlenmesiyle birlikte ısırgan otu üzerine bilimsel bir çalışma yaptım. 5 yıl süren doktora çalışmamda, ısırgan otunun bazı faydalarını, özellikle bilimsel olarak ispatladım'' dedi. Çalışmalarında, ısırgan otunun antioksidan aktivite, anti-mikrobiyal aktivite, radikal giderme, ülser giderici (anti-ülser) ve ağrı kesici aktiviteler üzerinde durduklarını anlatan Gülçin, daha sonra geniş kapsamlı bir çalışma yaptıklarını ve bu çalışmayı gerçekleştirirken farmakologların deneyimlerinden de yararlandıklarını vurguladı.Isırgan otunun mükemmel, sağlık açısından önemli bir bitki olduğunu ifade eden Gülçin, ısırgan otunun Anadolu kültüründe de bol miktarda kullanıldığını belirtti.Isırgan otunun çok dirençli mikropların bile yayılmasını engellediğini ileri süren Gülçin, şunları kaydetti:''Sağlık açısından bu kadar faydalı olan ısırgan otunun bir avantajı da Anadolu topraklarında bol miktarda bulunmasıdır. Halk arasında kullanımı yaygındır. Isırgan otu salatalarda kullanıldığı gibi ısırgan çayları, yemekleri de vardır. Bizim yapmış olduğumuz bu çalışmada ısırgan otunun antioksidan etkisi yanında, mikroplara karşı öldürücü etkisi ve ülsere iyi geldiğini tespit ettik. Ülser yapılmış farelere ısırgan otu özütünü oral olarak verdik. Bunun sonucunda ülser hastası farelerin iyileştiğini gözlemledik. Böylece ısırgan otunun ülser hastalığına iyi geldiğini tespit ettik. Ülseri yüzde 68 oranında engellediğini ispatladık.''Yaptığı çalışmada, ısırgan otunun ağrı kesici özelliğini ortaya koyan Gülçin, ''Çalışmamızda, ısırgan otunun ağrı kesici özelliği olduğunu kanıtladık. Deney hayvanları üzerinde yapılan diğer bir çalışmada kuvvetli bir ağrı kesici olarak ağrıyı yüzde 62 oranında engellediği belirlendik. Isırgan otunun ağrı kesici özelliği halk arasında fazla bilinmemekte'' şeklinde konuştu. Isırgan otu deyince halkın aklına ısırma özelliğinin geldiğini dile getiren Gülçin, ''Isırgan otunun ısırma özelliğinin karınca asidinden kaynaklandığı söyleniyordu. Halk arasında da ve bilimsel alanda da yanlış biliniyordu. Ancak yapılan bilimsel çalışmalarda, ısırgan otunun yapraklarında bulunan histamin molekülünden kaynaklandığı tespit edildi'' dedi.Ülkemizde çok yaygın olan ısırgan otunun Anadolu'da 3 çeşidinin bulunduğunu anlatan Gülçin, özellikle Urtica dioica türünün bahçelerde, duvar kenarlarında bol miktarda bulunduğunu belirterek, bu türün tüketilmesini önerdi.
 
Editör: TE Bilişim