Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Ayşen Aydın, sebepsiz ateş, açıklanamayan kilo kaybı, rahatsız edici gece terlemeleri, sürekli yorgunluk gibi geçmeyen semptomların lenfoma (lenf kanseri) belirtisi olabileceğini belirterek, lenfoma hastalığında erken teşhisin hayat kurtardığını söyledi. Birçok hastalıkta olduğu gibi lenfoma hastalığında da erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çeken Özel Medicana Konya Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Ayşen Aydın lenfoma hastalığı hakkında bilgi vererek lenfomanın belirtilerinden ve risk faktörlerinden bahsetti. Dr. Ayşen Aydın, lenfomanın vücudun savunma sisteminin önemli parçası olan lenfosit adı verilen hücrelerin kanserleşerek büyüyüp işlevini yapamaz hale gelmesiyle oluştuğunu söyledi. Vücutta bulunan binlerce lenf bezinin enfeksiyon ve hastalıklara karşı direnmeyi sağlayan bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Dr. Ayşen Aydın, “Yaşanan enfeksiyonlar sırasında lenf bezleri içlerindeki lenfosit sayısının artması ve şekillerinin değişmesi nedeniyle büyüyor, hastalık sona erdiğinde eski boyutuna geri dönüyor. Lenfoma meydana geldiğinde lenfositler bozuluyor ve durmadan çoğalıyorlar” dedi.Ayşen Aydın, “Lenfomanın temel olarak iki ana çeşidi vardır; Hodgkin ve Non-Hodgkin Lenfoma. Bunlar patolojik olarak saptanabilecek özel hücre yapılarına göre ayrılır ve farklı şekilde tedavi edilir. Bu nedenle biyopsi ve doku tanısı şarttır. Lenfomanın en sık görülen belirtileri; ağrısız büyüyen ve çoğalan lenf bezleri, sebepsiz ateş, açıklanamayan kilo kaybı, rahatsız edici gece terlemeleri, sürekli yorgunluk, karında şişkinlik ve ağrı ve kaşıntıdır. Lenfoma en sık genç erişkinlerde görülür ve en önemli risk faktörleri; aile öyküsü, EBV, HIV, HHV-8 ve Helikobakter Pilori enfeksiyonları, zirai ilaçlar, ısıtma-soğutma endüstrisinde kullanılan kimyasallar, Sjögren Sendromu, Çölyak Hastalığı, SLE gibi bazı romatolojik hastalıklardır” şeklinde konuştu. Sağlık sektörünün her geçen gün teknolojiyle birlikte geliştiğini kaydeden Uzm. Dr. Aydın, “Lenfomalardaki tedavi yöntemleri kemoterapi, radyoterapi gibi klasik onkolojik tedaviler, monoklonal antikorlar gibi yeni nesil biyolojik tedaviler, nükslerde kök hücre ve kemik iliği tedavileridir. Ayrıca şu anda deneme aşamasında olan, çok yakında B hücreli lenfomada yaygın olarak kullanılmaya başlanacak Cor-T Cell tedavisi geliştirilmiştir. Bu tedavi hücresel bağışıklık sistemimizin ana elamanı olan T hücrelerinin virüsler yardımıyla genetiğinin değiştirilerek kanseri tanımayan bağışıklık sistemi hücrelerimizin kanseri tanıyan ve onunla savaşan hücrelere dönüştürülmesidir. Özel Medicana Konya Hastanesi’ndeki Onkoloji Kliniğimizde tüm bu tedavileri son teknoloji ile uygulamaktayız. Kendimizde ve çevremizdekilerde şüpheli, geçmeyen semptomlar görürsek mutlaka tam donanımlı bir merkeze başvurmamız gerekmektedir. Unutmayalım erken teşhis hayat kurtarır” diye konuştu.

İHA

Editör: TE Bilişim