Sağlık Bakanlığı verilerine göre, son bir aydaki koronavirüs vakaları içinde 19 yaş ve altındakilerin oranı yüzde 35'e çıktı. Son bir aylık dönemde, COVID-19 vakalarının yüzde 29'unu 10-19, yüzde 6'sını ise 0-9 yaşlarındakiler oluşturdu.

COVID-19'un bebek ve çocuklar dahil her yaştan insanı hasta edebildiğini söyleyen Kayıpmaz, "COVID-19'a yol açan SARS-Cov-2'nin bulaşıcılığı, mutasyonlar sonucunda arttı. Bu durum, özellikle eğitim yaşamında ve sosyal ortamlarda daha fazla vakit geçiren, hareketliliği yüksek olan çocuk ve gençlerde vakaların artmasına yol açıyor" dedi.

"Çocuk ve gençlerin hasta olmadığına ilişkin bilgiler doğru değil"

Kayıpmaz, COVID-19'a yakalanan çocuk ve gençlerden bir kısmının hastaneye yatacak kadar hasta olduğunu, nadir de olsa bazılarının da hayatını kaybettiğini söyleyerek, "Genellikle COVID-19'u daha hafif geçirseler de çocuk ve gençlerin hasta olmadığına ilişkin bilgiler doğru değil. Hastalanmayacaklarını düşünerek çocuklarının maske, fiziki mesafe ve hijyen tedbirlerine uyumunu önemsememek hata olacaktır. Bu durum çocuk, aile ve toplum sağlığı için virüsün yayılımı noktasında risk oluşturabilir" dedi.

Hastalığı herhangi bir belirti göstermeden veya hafif geçiren çocukların da virüsü bulaştırdıklarının unutulmaması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, şunları söyledi:

"Çocuk ve gençlerin çoğunluğu, kronik hastalığı bulunmadığı, vücutlarının virüse karşı dirençleri fazla olduğu için hastalığı ağır geçirmiyor. Kronik hastalığı, bağışıklık sistemi zayıflığı olan çocuklarsa erişkinler gibi risk taşıyor. Ailelerin 12 yaş ve üstündeki çocuklarına aşı yaptırmaları hem çocuklarının riskten korunmasını hem de virüsün yayılımının önlenmesini sağlayacaktır."

"Eğitim de sağlıkla birlikte en öncelikli konudur"

Kayıpmaz, çocuk ve gençlerde aşılama oranının, ileri yaş gruplarına göre daha düşük olduğunu hatırlatarak, şunları anlattı:

"Diğer yaş gruplarına göre aşılama oranının daha düşük olduğu çocuk ve gençlerde vaka görülme sıklığı artıyor. Bu durum, virüsün ev içinde bulaşmasına yol açıyor. Bu kapsamda, COVID-19'un yayılımının önlenmesi için aşılanamayan 12 yaş altındaki çocukların da salgın tedbirlerine uyumunun sağlanması gerekiyor. 12 yaş altında olup çocuğu aşı olamayan ebeveynlerin ise aşılarını yaptırmaları önem taşıyor. Aşı hakkı olan gruptaki çocuklar ve gençlerde aşılama oranının artması, virüse karşı mücadeleyi daha da kuvvetlendirecektir."

Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, okullarda şu an herhangi bir sınıfta birden fazla COVID-19 vakası tespit edildiğinde, o sınıfın kapatıldığını, okulda ise eğitime devam edildiğini hatırlatarak, "Ne zaman sonlanacağını bilmediğimiz bir salgın hastalık durumunda yaşamımızı buna göre uyarlamalıyız. Eğitim de sağlıkla birlikte en öncelikli konudur. Herkesin aşı olarak ve bireysel tedbirlere uyarak yaşamını sürdürmesi, bu hastalıktan kurtuluşumuzda en etkin yöntemdir" dedi.

Editör: TE Bilişim