Türk kültüründe kahvaltının son derece önemli olduğunun altını çizen Diyetisyen Tuba Nergiz, batılı tarzda yaşamla  beraber bu alışkanlığın geri plana itildiğini ifade etti. Nergiz “Güne zinde bir şekilde başlamak ve gün boyunca bulunduğumuz faaliyetlerde anlama, algılama, anımsama ve verimli bir şekilde çalışma yapabilmek için kahvaltının çok önemli etkileri vardır” dedi. Öğün atlanmasının ve özellikle uzun bir açlık döneminden sonra hiç bir şey yemeden güne başlamanın (kahvaltı etmemenin) birçok sakıncası olduğunu anlatan Diyetisyen Tuba Nergiz, vücutta uzun süre açlığa bağlı olarak düşen metabolizma hızının kahvaltı ile arttığını, kahvaltı atlandığında ise vücudun savunmaya geçtiğini ve kıtlığa karşı diğer öğünde yenenleri yağ olarak depoladığını belirtti. Bu şekilde vücut yağ oranının arttığından şişmanlama riskinin ortaya çıktığını söyleyen Tuba Nergiz, “Bu sağlıksız kilo artışı beraberinde kolesterol, kalp hastalıkları, hipertansiyon ve diyabet riskini de getirecektir. Sağlıklı bir yaşam için günlük enerji ihtiyacının yaklaşık dörtte birinin kahvaltı ile karşılanması gerekmektedir. Uygun bir kahvaltıda protein kaynakları ile karbonhidrat kaynaklarının her ikisi de bulundurulmalıdır. Örneğin; 1 kibrit kutusu peynir, 1 haşlanmış yumurta, 4-5 tane zeytin, domates-salatalık, meyve veya meyve suyu. Günlük enerji ihtiyacı yüksek olan kişiler kahvaltılarına enerji içeriği yüksek bal, reçel, tahin-pekmez de ekleyebilirler. Çocuklar gibi protein gereksiniminin arttığı bireyler içecek olarak süt tercih edebilirler. Fazla zamanı olmayan kişiler de kahvaltıyı atlamak yerine kısa sürede kahvaltılarını tamamlayabilmek için; peynirli poaça veya peynirli tost ve yanında meyve tüketebilirler” diye konuştu.  
Editör: TE Bilişim