Romantizm, 18. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan ve 19. yüzyılın başlarında bütün Avrupa’ya yayılan bir sanat akımıdır. Bu akım, Klasik sanatın sıkı kurallarına bir tepki olarak doğmuş ve duyguların, hayallerin ve kişisel ifadenin ön planda olduğu bir dönemi temsil eder. İşte Romantizm’in temel özellikleri:
Tarihe ve Milli Değerlere Yöneliş: Romantik sanatçılar, kendi tarihlerini ve günlük yaşantılarını ön plana çıkarırken, eski Yunan ve Latin edebiyatlarına olan ilgiyi azaltmışlardır. Ulusal kimlik ve milli renkler, Romantizm’in önemli bir özelliğidir.
Duygu ve Hayal: Romantikler, duyguları ve hayalleri önemserler. Akıl ve sağduyu yerine, yüreklerindeki dehayı vurgularlar. Sanatçının sınırsız bir hayal gücüne sahip olduğu düşüncesi, Romantizm’in temel felsefesidir.
İnsan Tipi ve Karakterler: Romantizm’de insanlar soyut değil, çevreleriyle bütünleşmiş bireyler olarak tasvir edilir. İyi ve kötü arasındaki çatışma, eserlerin merkezindedir.
Dil ve Üslup: Romantik yazarlar, olaylar ve durumlar karşısında kendi duygu ve düşüncelerini açıkça ifade ederler. Dil, coşkun ve başıboşdur. Benzetmeler ve mecazlar sıkça kullanılır.
Romantizm, duygusal bir coşkuyla sanatın sınırlarını zorlayan bir akımdır. Sanatçılar, iç dünyalarını ve hayallerini özgürce ifade ederken, bu akımın izleri hala günümüzde bile hissedilmektedir