Hakkında çıkarılan kara para aklama ve vergi suçlarından dolayı hapis cezasına çarptırılan sosyal medya fenomeni ve güzellik merkezleri sahibi Dilan Polat, geçtiğimiz günlerde cezaevinden çıkarıldı. Dilan Polat 9 ayın ardından serbest bırakıldıktan sonra onun için hayır dağıtanlar bile oldu. Öyle ki fenomen Polat’ın sosyal medya hesabında takipçi sayısında büyük artış görüldü. Hatta Dilan Polat’ın hayatını konu alan bir filmin çekileceği bile gündem oldu. Toplumun, sadece telefondan gördüğü ve çeşitli suçlarla içeride tutulan bir fenomeni bu kadar çok benimsemesi ise toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Konuyla ilgili önemli yerlere dikkat çeken Sosyolog Berna Yaman ise, toplumda bazı kişilerin, internette gördükleri sosyal medya fenomenleri gibi göz önünde olmak istediklerine işaret ederek bu sebepten dolayı fenomenleri örnek aldıklarını ve benimsediklerini aktardı.
DİLAN POLAT İÇİN HAYIR DAĞITANLAR BİLE OLDU(!)
Toplumun; maalesef magazin tarzında, insan hayatına hiçbir şey katmayan olayları gündemde tutmayı sevdiğini ifade eden Berna Yaman, güncel, ekonomik, siyasi, kültürel olaylardan daha çok bu tarz konulara önem verildiğinden yakındı. Toplumun bir şekilde gündemde olan insanların yaşam biçimlerine ayrı bir merak duyduğunu ve o kişileri takip ettiğini belirten Berna Yaman, “Dilan Polat olayında da aynı durum söz konusu. Normal şartlarda vergi kaçıran ve kara para aklayan bir insanın toplum tarafından dışlanması gerekirken tam tersine ona karşı ayrı bir ilgi duyuluyor. Dilan Polat’ın tahliyesinden sonra gördüğüm haberlerde ilgimi çeken bir şey oldu. Vatandaşların bazıları Dilan Polat çıktığı için hayır dağıtmış. Aslında düşündüğümüzde o hayır dağıtanların amacı çok farklı, o da; gündemde olmak” şeklinde konuştu.
ÖN PLANDA OLMAK BAZILARI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Bazı kişilerin, takdir görmek ya da eleştirilmekten ziyade kendini topluma bir şekilde göstermeyi amaç edindiğini vurgulayan Berna Yaman, sosyal medya fenomenleri gibi insanlar tarafından tanınmak istediklerini dile getirdi. Yaman, ancak bu şekilde kendilerini kanıtlayacaklarını düşündüklerini aktararak, “Sosyal medya fenomenlerini de bu yüzden rol model olarak görüyorlar. İnsan bildiğiniz üzere sosyal bir varlık, iletişim kurmadan yaşayamaz. Fakat buradaki durum ihtiyacın baya bir ötesine geçmiş, sosyalleşmekten ya da iletişim kurmaktan ziyade tanınmak, ünlü ya da fenomen olmanın yollarını aramak olarak karşımıza çıkıyor. Zaten takip ettiğimiz fenomenlere baktığımızda hepsinin farklı bir şekilde karşımıza çıktığını görüyoruz. Amaç hep; ‘‘ön planda olmak’’. Bu sorunun çözümü için insanlara farklı kişiler tarafından tanınmanın onları yüceltmeyeceğini, kendini tanıyan, ne istediğini bilen, hayatında bir gayesi olan bireyin bu tarz durumlara gerek duymayacağını açıklamamız gerekiyor” diye kaydetti.
DİLAN POLAT OLMAYA ÇALIŞMAYIN, HERKES FARKLILIKLARIYLA GÜZEL!
Bir şekilde gündemde olan fenomenlerin aslında toplumdaki hiç kimseden daha değerli olmadığının altını çizen Sosyolog Yaman, değerin; insanın başkalarının geri dönütleriyle var olan değil, kişinin kendisine verdiği bir kavram olduğuna işaret etti. Yaman, şunları ekledi: “Biraz daha açmak gerekirse biz başkalarının bizi sevmesi ve takdir etmesiyle değerli olmuyoruz ya da başkalarının bize olumsuz sözler söylemesiyle değersiz olmuyoruz. Kendimize verdiğimiz önem kadar değerliyiz. Hepimiz birer bireyiz, yani tekiz. Hiçbirimiz bir başkasıyla aynı olamayız. Farklılıklar zaten bizi bir araya getiren, toplum olmamızı sağlayan bir unsur. O yüzden farklı olmaktan kaçmamalıyız. Kendimiz olursak, doğal olursak, başkalarına özenme gereksinimi duymazsak aslında sorunu çözmüş oluruz.”