Resveratrol üzümde, birçok meyve ve yer fıstığında bulunan bir fitokimyasaldır. Şimdiye kadar gösterilen farmakolojik aktiviteler nedeniyle, polifenolik grubunun en gözdesi olarak bilinip ve günümüzde sıklıkla halk tarafından besin takviyesi olarak kullanılmaktadır. Resveratrol, antioksidan, antiinflamatuar, anti-viral, anti-fungal, gibi etkileri kanıtlanmış birçok biyolojik aktiviteye sahiptir.

Resveratrol'ün antioksidan ve antiinflamatuar kapasitesinin yaşlanma sürecine etkileri birçok çalışmayla değerlendirilmiş ve olumlu etkileri belirtilmiştir. Literatürlere göre resveratrolün çeşitli kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği de gösterilmiştir.

Resveratrolün kan şekeri regulasyonu üzerine etkisine ilişkin çalışmalar, diyabetik hastalar üzerindeki etkilerine işaret etmektedir ve doktor kontrolünde kullanımını desteklemektedir.

Resveratrolün, hafızayı ve bilişi iyileştirme etkisi üzerine de araştırmalar yapılmış ve bu çalışmalar, yaşlanma, beyin fonksiyonu, sinir bozuklukları ve metabolik sendromlar dahil olmak üzere çok sayıda fizyolojik görevde çok önemli bir rol oynadığını göstermiştir. Resveratrol, beyin hastalıkları tedavisi ve yaşlı komorbiditeleri için gelecekteki çözümlerden biri olarak görülebilr.

Özetlemek gerekirse, mevcut kanıtlara göre resveratrolün bir çok etkisi bulunmaktadır. Bütün aktivitelerin klinik araştırmaları yapılmış olmakla beraber gıda takviyesi de olsa kullanımı ve dozlamasında mutlaka hekiminize veya eczacınıza danışınız.

Paracelsusun da dediği gibi ilacı zehirden ayıran dozdur. HALE FEYZA BÜYÜKHELVACIGİL