Az kaldı…

14-15 gün sonra Mübarek Ramazan…

Sağlıklı ve inananlar ilk sahura kalkacak, ilk iftarını yapacak…

Geçen sene Ramazan’ı beraber yaptığımız birçok yakınımızı kaybettik…

Hepsinin mekanı cennet olsun.

xxx

Yaklaşık 14-15 saat yemeden içmeden orucumuzu tutacağız…

Allah kabul etsin inşallah…

Mübarek Ramazan’ın yaklaşması ile birlikte, daha doğrusu kendisi gelmeden kokusu geldi…

Şükürler olsun…

Ama, çarşı pazara da namı geldi!

Osmanlıca bir deyim olan, “şüyuu, vukuundan beter” derler ya, ‘yiyecek içecek sektöründe fiyatlar cep yakacak’ gibi söylentilerin, gerçeğinden daha tehlikeli olduğunu göz ardı etmemek lazım…

Ramazan’ı dört gözle bekleyen fırsatçının, fesatçının, hainin kulağına kar suyu kaçırılıyor…

Fiyatlar almış başını giderken, Ramazan’da bu fiyatlar durdurulamazsa, bunun vebalini kim öder, nasıl öder bilemem, ama şunu net söyleyebilirim ki, kimse hayır dua almaz!

Özellikle fakir fukara Ramazan’da iftar sofrasına bir kap fazladan bir şey koymak ister, ne bileyim belki de, her gün olmasa da haftada 1-2 defa sıcak pide koymak ister…

Nefis bu…

İster…

Ramazan öncesinde pide fiyatları açıklandı mı bilmiyorum, ama ne fırıncının, ne de fakir fukaranın canı yansın…

Bir orta yol bulunsun…

Eğer bir pide 5-6 lira olursa, gariban, fakir fukara nasıl alacak?

Zor…

Son günlerde gazeteler ve televizyonlarda sık sık “Ramazan Pidesi” haberleri ısıtılıp ısıtılıp gözümüze sokulmaya çalışılıyor…

Gündemde tutulmaya çalışılıyor…

Bundan 5-10 yıl önceki iftar vakitlerinde herkes fırınlara koşardı…

Fırınlar dolar taşar, pide kavgaları olurdu!

He valla…

Birebir yaşadığım bir sürü olay var, bunun gibi…

Sıra kavgaları yani…

Şimdi?

Pide fırınlarının önünde bir tek kuyruk ya da insan kalabalığı görebilir misiniz?

Mümkün değil…

Yumurtalısının ya da bol susamlısının yanına yanaşmak her babayiğidin harcı değil…

Fiyatlar 5’le 10 arasında olursa, ucuz ekmeğe talim ederiz.

xxx

Yıllar önce yazmıştım…

“Çocukluğumuzdaki Ramazan sofralarının tek lüksü, babamın Türbe önündeki Saadet fırınından aldığı uzun ekmeklerdi...

Dikkat buyurun, pide değil, uzun ekmekler...

İftara saatler kala babamın yolunu gözlerdik abimle...

Uzun ekmekler gelecek, soğumasın diye üzerleri örtülecek ve sıcak sıcak sofraya konulacak…”

xxx

Keşke o günlere dönebilsek, yine o uzun ekmeklerden yiyebilsek…

Yokluk ve yoksulluk vardı…

Ama…

Huzur vardı…

Saygı vardı…

Sevgi vardı…

Fakir sofrası da olsa acayip bir bereket vardı…

Gidin bakın zengin sofralarına, bereket var mı?

Kimbilir…

Özetlersem; Ramazan’da yiyecek içecek sektöründeki fırsatçıların, fesatçıların, hainlerin yüzünü değil, fakir fukaranın yüzünü güldürmeli yönetenler…

Yani…

Vali, Büyükşehir ve Merkez İlçe Belediye Başkanları bu işe bir şekilde el atmalı, en azından mübarek Ramazan ayında özel tedbirlerle, 2500 TL emekli maaşı alıp, 700-800 TL doğalgaz, 300 TL elektrik parası  ödeyen garibanın yanında yer almalı.