Konya’nın geçmiş tarihte yaşadığı en önemli olaylarından biri olan Kudüs Mitinginin üzerinden tam 42 sene geçti. 6 Eylül 1980 tarihinde Konya’da tertip edilen Kudüs Mitingi Konya’da önemli izler bırakmıştı. O dönem İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmeye kalkışması Türkiye ve Konya’da yankı uyandırmıştı. Tarihi mitingde İsrail’in haksız ve hukuksuz yere Kudüs’ü işgal ettiği vurgulanmış, binlerce Müslüman İsrail hükümetini protesto etmişti. 6 Eylül 1980’de Kudüs’e sahip çıkmak amacıyla toplanan binlerce kalabalık tepkilerini dile getirmeye çalışmıştı. Yaşanan bu olaydan sonra ise 12 Eylül 1980 tarihinde dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, yönetime el koyarak darbe yapmıştı. Eski siyasetçi Süleyman Yeğenler, o dönem yaşananları Yenigün gazetesi ile paylaştı. Yeğenler, Türkiye’nin medeniyet sistemini hayata geçirmesi gerektiğini belirterek, her alanda güçlü olunması gerektiğine işaret etti. Yeğenler, Müslümanların umudunun Türkiye olduğunu açıkladı.

‘KUDÜS MİTİNGİNDE MEYDANLAR TIKLIM TIKLIM DOLUYDU’

Emekli iş adamı, eski siyasetçi Süleyman Yeğenler, o dönem mitingde yaşananlarla ilgili Yenigün Gazetesi ile önemli bilgiler paylaştı. Binlerce kalabalığın İsrail’i protesto etmek için toplandığını dile getiren Yeğenler, “Bende o dönem miting de vardım. Kudüs mitingi Türkiye’de Müslümanların daha büyük bir ses getirmesinin önünü açtı. Mevlâna Caddesi, Alaaddin Tepesi civarı, Anıt Meydanı tıklım tıklım doluydu. Anıtta ki kalabalık hatta Tren Garı’na kadar ulaşmıştı. Konya’da binlerce insan bir araya gelmişti. Bu miting aslında Müslümanların doğrudan iktidara gelmesinin önünü açmayı sağladı. 1969 yılında rahmetli Erbakan Hocamızın siyasete girmesiyle birlikte Müslümanlar daha aktif rol oynamaya başlamıştı. Ondan öncesine kadar Müslümanların siyasi bir hareketi yoktu. Bu Necmettin Erbakan Hoca sayesinde oldu. O dönem Necmettin Erbakan Hocamızın da çeşitli bahanelerle siyasette yolunu kesmeye çalıştılar. Konya’da yapılan bu miting tarihi bir olaydır. Çok büyük bir kalabalık vardı. Mitingi daha geniş kapsamlı kılmak için yurt dışından da konuşmacılar gelmişti. Yanılmıyorsam Suudi Arabistan, Pakistan ve Filistin’den gelen konuşmacılar vardı. Burada ki amaç İsrail’i protesto etmek ve Filisin davasına sahip çıkmaktı. O dönem gerçekten çok büyük zorluklar çektik” dedi.

‘MÜSLÜMANLARIN UMUDU TÜRKİYE’

Tarihi Konya Mitinginden sonra Türkiye’nin 12 Eylül 1980 darbesine maruz kaldığını dile getiren Yeğenler, “Miting 6 Eylül 1980 tarihinde yapılmıştı. Bundan 6 gün sonra ise Türkiye’de darbe gerçekleştirildi. Kudüs Mitingi aslında Müslümanların Türkiye’de umudu haline gelmişti. Gelenek nesillerin önünü açtı. Aslında AK Parti iktidarının yolunu açan tarihi olaylardan biriydi. Türkiye’de Müslümanların sesini duyurması açısından çok önemli bir miting idi. Dönemi inceleyecek olursak, Türkiye emperyalizm güdümünde olan bir ülkeydi. Bu emperyalizm güdümünde İslam’ın yeniden yükselişini engellemek için darbeler planlanmıştı. Emperyalist güçler ülkede sağcı, solcu çatışmalarını fitillemişti. Bu emperyalist güdümler ülkenin birliğine, beraberliğine zarar veriyordu. Zaten bunun için darbeler yapıldı. 1980 olaylarında çoğu insan haksız ve hukuksuz yere tutuklanmıştı. Baskı rejimleri oluşturulmuştu. Ben ve arkadaşlarımda askeri cezaevine girdik. Mahkum edildik” diye konuştu.

‘ADİL BİR DÜNYA OLMAK ZORUNDA’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni bir sistem arayışına girdiğini vurgulayan Yeğenler, “Zamanında rahmetli Erbakan Hocamızda adil bir dünyanın olmasından yana idi. Bu noktada da Recep Tayyip Erdoğan’ın da önemli girişimleri var. Bugün İslam Devletlerinin hali ortada. Türkiye İslam Devletlerine liderlik etmek zorunda. Çünkü Türkiye emperyalizmin güdümünde kalacak bir ülke değil. O zaman enflasyon sıfırlanır. Refah seviyesi yükselir. Tüm insanlar bolluk bereket içerisinde olur. Faize dayalı bir sistem olmaz. Açlık olmaz. Türkiye İslam aleminin umudu olmak zorunda. Zamanında Erbakan Hocamızda İslam birliğinden yana olduğuna dair açıklamalar yapıyordu” şeklinde konuştu.

‘MEDENİYET SİSTEMİ ŞART’

Ülkelerin gelişmesi ve ilerlemesi adına medeniyetin önemli olduğuna işaret eden Yeğenler sözlerini şöyle sürdürdü, “Medeniyet bir sistemdir. Türkiye her alanda medeniyet sistemini hayata geçirmek zorundadır. Medeniyet Sistemi’nin içini, bu sistemi uygulayan ülkelerin inancı, kültürü doldurur. Medeniyet ayrı teknoloji ayrı düşünülemez. Medeniyet sistemi teknolojiyi inanç ve kültürlerine göre kullanır. Gözlemlediğimiz; münevverler, üniversiteler, bilim insanları, medeniyet üzerine kitaplar yazanlar maalesef medeniyetin bir sistem olduğunun farkında değiller” diyerek sözlerini tamamladı.

KUDÜS MİTİNGİ ÖNCESİ PROVAKASYON YAPTILAR

Türkiye’nin 1980 sıralarında olağan üstü dönemler yaşadığını dile getiren Şener Battal, “Erbakan Hocamız Konya beldei tahiredir. Konya Mübarek bir şehirdir diyordu.  Çünkü Konya maneviyatı büyük olan bir şehirdir. Bu anlamda Kudüs Mitingi’nin Konya’da düzenlenmesi de ayrı bir anlam taşıyordu. 6 Eylül 1980 tarihinde tarihi miting Konya’da yapıldı. Yürüyüş İstasyondan başladı. 100 bin civarında kalabalık vardı. O dönem Sayın Mehmet Keçeciler belediye başkanlığı görevini yürütüyordu. Mitingin olabilmesi için bizlerde tedbirler almıştık. Çünkü Kudüs mitingini sabote edebilirlerdi. Bunun bilincindeydik. Miting öncesi bazı afişler bizim haberimiz olmadan dağıtılmış.  Ben Ahmet Remzi Hatip ve Mehmet Keçeciler ayrı ayrı arabalara bindik. Bizle alakası olmayan o afişleri topladık. Hatta miting öncesi oyuna gelmemek için anonslar yaptık. Miting başlayınca da İstiklal Marşı’mızı okuduk. Suudi Arabistan, Pakistan ve Filistin’den gelen konuşmacılar vardı” dedi.

‘BU MADDE MÜSLÜMANLARA KARŞI İDİ’

Eskiden Türk Ceza Kanunu’nda 163. Madde diye bir durum olduğunu açıklayan Battal, “Bu madde Müslümanların başında adeta bir topuzdu. Tahir Büyükkörükçü Hocamız da adalet gelmedikçe adil bir dünyadan söz edilemez şeklinde görüş buyuruyordu. Erbakan Hocamız da Kudüs’ün Müslümanlar için manevi bir değeri olduğuna işaret ediyordu. Mekke ve Medine’den sonra Müslümanların en kutsal mabedi olarak tanımlıyordu. Kudüs mitingini sabote etmek için her çeşit provokasyonlar olduğunu biliyorduk. Mitingi engellemek için akla gelebilecek her düzen fitne fesatlık vardı. Ama sağ duyulu davrandık. Mitingden 6 gün sonra ise Kenan Evren darbe yaptı. Birçok kişi haksız yere tutuklandı. Onlar için miting bardağı taşıran son damla olmuştu. Darbeden sonra ise Müslümanlar namaz kılıyorsa bile devletin tüm kurumlarından tasfiye edilmeye başlandı. Bazı zulümler oldu. Elhamdülillah bizlerde beraat ettik” diyerek düşüncelerini aktardı.   

SAMET AKTAŞ

Editör: TE Bilişim