İki asırdan fazla Selçuklu Devletinin başkenti olan Konya’dan giderek Başkent Ankara’ya yerleşen Konyalılar, sivil toplum organizasyonlarıyla öne çıkıyor. Nüfus yoğunluğu olarak Ankara’da önemli güce sahip olan Konya’nın etkinliğini artırmak üzere 1971 yılında kurulan ve tarihin seyri içinde inkıtalara uğrayan Ankara Konyalılar Derneği son yıllarda bütün derneklerle el ele verip potansiyelini ortaya çıkarmanın mücadelesini veriyor. ANKONDER Başkanı Mehmet Erkoç ile derneğin çalışmalarından gurbet sorunlarına kadar pek çok konuyu söyleştik.

Öncelikle sizi tanıyarak başlayalım; ANKONDER Başkanı Mehmet Erkoç kimdir?

02.12.1966 Konya doğumluyum. Ailem Akören kökenlidir. Baba tarafım daha sonra Boruktolu köyüne göçüp orada hayatlarına devam etmişler. İlk, Orta ve Lise tahsilimi Konya’da tamamladım. Orta okula İmam hatip lisesinde başladıysam da Askeri okula gitme arzum nedeniyle Askeri Liseye başvuruda bulundum ama mesleki öğretim veren bir kurumdan başvuru yapmış olmam nedeniyle ret cevabı aldıktan sonra ‘ben buraya gideceğim, o üniformayı giyeceğim’ diyerek biraz da hırs yaparak Fatih Endüstri Meslek Lisesinin yanındaki, şimdi Selçuklu Lisesi olan o yılların 60. Yıl Lisesi olan lisesine kaydoldum. Önceleri sessiz, sakin hiçbir şeye karışmayan biri iken deyim yerindeyse kabak çiçeği gibi açılıp okulda yapılan her türlü faaliyetin içinde yer alan; futbol takımı, atletizm takımı, koro ve tiyatro faaliyetlerinin yanında izcilik faaliyetlerine de katılan ve bütün bunların yanında sanki boş zamanlarında okula devam eden bir öğrenci profiline dönüştüm. Atletizm ve izcilik faaliyetlerinde il düzeyinde başarılarım nedeniyle il dışı dağcılık, su sporları gibi çokça kamp maceram oldu.

60.Yıl Lisesinin ilk mezunları olarak şu anda Valilik, Sayıştay üyeliği ve birçok kurumda yöneticilik yapan ve iş adamı olan arkadaşlarla beraber 1985 yılında Üniversite hayatına başladım. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinin ikinci mezunlarındanım. Üniversite ikinci sınıfta beni sporcu öğrenci olarak Orman Bakanlığı’na aldılar. Daha ikinci sınıfın yaz tatiline girmeden kendimi çalıştığım kurumda bir sendikanın İstanbul İl Başkanı ve Trakya Bölge sorumlusu olarak buldum. Yaklaşık bir buçuk yıl kadar bu görevi okulla birlikte idare ettim ama daha sonra işçi temsilcisiyken artık işveren adayı sınıfına geçince istifa ederek Orman Teşkilatında çalışmaya devam ettim. Bu arada Okulumda Yüksek Lisans eğitimime devam ederken Konya’ya yeni kurulan Orman Bölge Müdürlüğü’nde görev alacağım diye geldiğim Ankara’da dönemin Bakanı Vefa Tanır bey tarafından GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’na yönlendirilerek orada çalışmaya başladım. Ankara’da ve Bölge Müdürlüğü olan Şanlıurfa ile bölgenin diğer illerinde önemli projelerde görev aldım.

Askerlik dönüşü Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak göreve başladım. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü’nde çalışmakta iken 2002 Yılının Kasım’ında Tarım ve Köy İşleri Bakanı Sami Güçlü’ nün Özel Kalem Müdürü olarak Bakanlığa transfer oldum. Sami Beyin Bakanlığı döneminde; Meclis Danışmanlığı, Halkla İlişkiler ve Bilgi Edinme Merkezi kuruculuğu gibi birçok görevi birlikte yürütmeye çalıştım. Bakanlık sonrasında da mecliste danışmanlığına devam ettim. Kurumuma dönüş yaptıktan sonra aktif bir görevim olmadığı için sivil toplum kuruluşlarında yer alarak hizmet etme gayretinde bulundum. Eşim Millî Eğitim Bakanlığı mensubu olarak Ankara Atatürk Lisesi olarak bilinen Taş mektepte Müdür Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

Kısa adıyla ANKONDER ne zaman kuruldu?

Derneğimizin mazisi eski, hiâyesi uzundur. Kısaca özetlemeye çalışayım. Konyalılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak 1971 yılında kurulan derneğimiz faaliyette bulunduğu süre içinde birçok hizmetlerde bulunmuştur. Dernek bünyemizde Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli devlet adamlarından Rahmetli Necmettin Erbakan, Aydın Menderes, Altan Tufan’dan tutun Mehmet Keçeciler, Abdullah Tenekeci, Ali Talip Özdemir, Saffet Sert gibi 116 üst düzey devlet adamımızın de yer almıştır. Parlamenterlerin yanı sıra üst düzey yöneticiler de derneğimizin bünyesinde yer almıştır. 12 Eylül 1980 darbesini müteakiben derneğimizin bütün mal varlıklarına el konulmuş daha sonra bunlar geri verilmemiştir. 1996 yılında Konyalılar Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı kurulana kadar da bir varlık gösterememiş, bu yıldan itibaren dernek ve vakıf yönetimi birlikte faaliyetlerde bulunmaya başlamıştır. Ancak 2010’lu yılların başlarında Başbakanlıkça, sivil toplum kuruluşlarının denetimi, amaç dışı faaliyette bulunan ve faaliyette olmayanların kapatılmasına yönelik çalışmalar başlatılınca vakıf ve dernek yöneticilerimiz, dönemin siyasi aktör ve sivil toplum temsilcilerini de işin içine alarak genel kurulları yaptı. İlk etapta birlikte hareket edilmesi ve faaliyetlerde bulunulması düşünülmesine rağmen yönetimler bunu maalesef sağlayamamıştır. Derneğe ait hiçbir faaliyet yokken yaşanan olaylar yeni bir sivil toplum yapılanması ihtiyacını ortaya çıkarınca 2012 Aralık ayında, Ankara’da faaliyet gösteren Konya menşeli tüm sivil toplum kuruluşlarının da kurucular kurulu olarak içinde yer aldığı ANKONDER, Ankara’daki Konyalılar Dayanışma Derneği kuruldu.

Derneğinizin macı, misyonu ve vizyonu nedir?

Bizler “İnsanın doğduğu yer değil, doyduğu yer önemlidir” Sözüne saygı gösteren, aynı zamanda doğduğu yere de gücü yettiği kadar hizmet etmesi gerektiğine inanan, bu yüzden de “Her Konyalı’nın Konya İçin Söyleyeceği Bir Sözü Ve Yapabileceği Bir Şeyi Olmalı” sözünü slogan olarak benimsemiş, “Birlik ve beraberlik içinde memleketimiz ve hemşerilerimiz için ne yapabiliriz” diyerek yola çıkmış memleketini seven bir grup Konya sevdalısıyız.

ANKONDER, Ankara’da faaliyet gösteren, Konya ile bir şekilde irtibatlı olan sivil toplum kuruluşu yöneticileri ile özellikle hemşeri dernekleri başkanlarının bir araya gelmesiyle, Ankara’daki Konyalıların, bugüne kadar görülmemiş ölçekte her yörenin, kuruluşun ve siyasi düşüncenin en geniş şekilde temsil edildiği, öncü sivil toplum kuruluşu olma özelliğini taşımaktadır.

Konya siyaset camiasının, merkezi ve yerel yöneticilerinin, sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin, iş dünyasının işbirliğini geliştirerek halkın da katılım ve desteği ile Konya’nın vizyonunu, stratejik hedeflerini ortak akılla oluşturup, ar-ge ve inovasyon odaklı çalışmalarını ön planda tutarak, ulusal ve uluslararası
alanlarda rekabet gücü̈ yüksek çağdaş bir dünya kenti olmasına katkıda bulunmak istiyoruz.

İlkeli, yol gösterici, birleştirici özelliği ile Konya’yı yürekten hissederek, Konyalı olmanın gururunun, bilincinin, ruhunun ve hemşericilik duygularının gelişmesini sağlamak, sahip olduğu sosyolojik ve kültürel dinamikleriyle Konya’nın örnek bir şehir olarak ülkemizde ve dünyada tanınmasında katkıda bulunmak için dayanışma ruhunu artırmak istiyoruz.

M.Ö. 7000’li yıllardan itibaren, insanlık tarihi açısından önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, oldukça zengin bir kültürün izlerini bağrında taşıyan, Hz. Mevlânâ gibi yetiştirdiği İslâm büyükleri ile gönülleri fetheden, tarihi ipek yolunun ticaret ve konaklama merkezi olarak adeta bir müze şehir kimliğine sahip olan, Türk tarihinin en eski ve kıymetli eserlerini sinesinde barındıran, Selçuklulara iki asırdan fazla başkentlik yaparak, Bursa, Edirne ve İstanbul’dan önce “En muhteşem Türk şehri” mertebesine yükselmiş Konya’mızın; kadim medeniyet kültürünü ve kimliğini koruyarak; barış ve huzur kenti olmasına, değişimine, dönüşümüne, gelişmesine sürdürülebilir kalkınmasına ve geleceğine katkıda bulunmak için başkentte elimizden geleni yapmanın gayretindeyiz.

Tarihte dünyanın sayılı şehirlerinden ve Selçukluların başkenti olan Konya’nın; Tarımın, sanayinin turizmin, kültürün, sanatın, sağlık ve sporun da başkenti olması için çalışmak ve uluslararası toplantıların, fuarların, kongrelerin yapıldığı bir dünya kenti olması, yenilikçi, değişimci kalkınma projeleri ve fikirleri ile Konya’mızın gelişmesine destek sağlamak derneğimizin amaçlarındandır.

Ata toprağından koparak gelen yüz binden fazla Konyalı hemşerimize tipik Bir Türkiye mozaiği olan memur kenti Ankara’da ev sahipliği yapmak; bu insanlarımızı mümkün olduğu kadar bir araya getirerek birbirlerinden haberdar olmalarını sağlamak, şimdiye kadar sürekli önümüze konan ancak bizlerin kabul etmediği belli ön yargıları kırmak, giderek kaybolmakta olan kültürel ve yöresel değerlerimizin yaşatılmasına katkı sağlamak, Ankara’da yaşayan hemşerilerimizin Konya’mıza ve sorunlarına sahip çıkarak Konyalı olmanın gururunu ve bilincini taşımalarına yardımcı olmak, sorunlarına çözüm üretmelerine katkıda bulunmak bizim en temel amacımızdır.

Geçmişi değil geleceği konuşan, birleştirici, bütünleştirici, yapıcı, hoşgörülü, yol gösterici bir anlayış ile Konya’mızın ve Konyalının her türlü sorununa çözüm aramanın yanında; çözüm üretirken ilkeli duruşuna ve saygınlığına gölge düşürmeyecek bir olgunlukla, herkesin ve her kesimin muhatap olarak dikkate aldığı, sözünün dinlendiği, yol göstericiliğine ve hakemliğine güvenilen ve ihtiyaç duyulan önder bir sivil toplum kuruluşu olmayı ilke edindik.

Yerel yönetimlerimizin çağdaş ve demokratik bir anlayışla, başta yerel sivil toplum kuruluşları ile Ankara’da yaşayanların görüş, önerileri ve katılımları ile yörelerine yakışan icraat yapmalarına katkıda bulunmayı arzu ediyoruz.

Yine Konya’nın gelişmesine, kalkınmasına öncülük eden ve Konya’yı sahiplenen herkese vefa gösterip onları Fahri Hemşehrilik Beratı ile şereflendirmek, yüceltmek, korumak ve unutturmamak gerekir diye düşünüyoruz. Ve Konya’mıza karşı sorumluluklarını yerine getirmeyenleri uyarmak gerekiyor.

MUSTAFA GÜDEN

‘Türkiye hep yanımızda oldu’ ‘Türkiye hep yanımızda oldu’

Editör: TE Bilişim