2000’li yılların başında Beyşehir’e dair bir kitap hazırlamış, kapağında da “Beylerin Şehri ve Şehirlerin Beyi” vurgusu yapmıştık. Her iki sloganı da her zerresiyle hak eden Beyşehir engin tatlı su gölü, denizleri kıskandıran kumsalı, yemyeşil ormanları ve biriktirdiği binlerce yıllık tarihi ile adeta Konya’nın koynunda bir gerdanlıktır. İş âlemindeki yoğunluğuna rağmen zamanının bir kısmını muğlaka memleketi Beyşehir’e tahsis eden Beyşehir Göl Feneri Derneği’nin kurucu Başkanı Hasan Takavcı ile faaliyetlini ve Beyşehir’i söyleştik.

Derneğiniz hangi tarihte, kimler tarafından kuruldu?

Beyşehir Göl Feneri Derneğimiz 12.02.2004 tarihinde Hasan Takavcı, Ali Erol, Ali Tekin, Ali Şahin, Nurullah Tanık, Yüksel Lale ve Hayri Ceylan tarafından kurulmuştur.

Derneğinizin kuruluş amacı ve faaliyet alanlarından bahseder misiniz?

İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ayni ve nakdi yardımda bulunmak amacıyla yola çıktık. Bu amacımız doğrultusunda da hizmet vermeye devam ediyoruz.

Nesilden nesile hafız yetiştiriyor Nesilden nesile hafız yetiştiriyor

Derneğin mevcut yönetim kuruluna dair bilgiler verir misiniz?

Göl Feneri Derneği’nin Başkanlığını halen bendeniz Hasan Takavcı, idame ettiriyorum. İşadamıyım. Başkan Yardımcılığı görevini İlçe Halk Eğitim Müdürümüz Süleyman Siper, Saymanlığı İşadamı Ali Öksüz yürütüyor. İşadamı Aziz Ceylan ve Mehmet Çeler, Emekli İsmail Öğeyik ve Eğitimci Öğretim Üyesi Aziz Öztürk asil üye olarak görev alıyor.

Yörenizde geleneksel hale getirdiğiniz organizasyonlarınız var mı, varsa bunlar hakkında bilgi verir misiniz?

Aşevimiz Beyşehir’in 56 merkez ve kırsal mahallesinde yaşayan yoksul ve bakıma muhtaç 360 vatandaşımızın evlerine günlük en az 3 çeşit yemek ve ekmek götürerek günlük sıcak yemek ihtiyaçlarını karşılıyor. Ayrıca yemek yapabilecek durumda olan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza da kuru gıda yardımında bulunuyoruz.

Her yıl geleneksel olarak fidan dikimi yapıyoruz. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından, ağaçlandırmamız için tahsis edilen tahsis edilen alanlara yılda ortalama bin civarında fidan dikiyoruz.

Bir de her cuma günü gönüllülerimizle birlikte hasta ziyaretlerinde bulunuyoruz. Çetin geçen kış şartlarında yaban hayatını korumak adına, kırsalda hayvanlara yem bırakıyoruz. Ramazan aylarında iftar çadırları kurarak ihtiyaç sahibi kimselere iftar yaptırıyoruz. Yine Ramazan aylarında teravih çıkışında, tarihi Eşrefoğlu Camii, Cuma Camii ve Merkez Cami olan Çarşı Cami önünde Osmanlı Şerbeti ikramında bulunuyoruz. Tespit edilen ihtiyaç sahiplerine her hafta giysi ve mobilya yardımında bulunuyoruz. Yatağa bağımlı olarak yaşamlarını sürdüren hastalarımıza motorlu hasta yatağı ve sandalye temin ediyoruz. Eğitim desteğini de ihmal etmiyoruz. Her yıl 120 Üniversite öğrencimize aylık 400 TL burs yardımında bulunuyoruz.

Konya’yı aşan, hatta sınır ötesi yarım faaliyetleriniz de var. Bunları da anlatır mısınız?

İhtiyacın olduğu her yere mümkün olduğu kadar elimizi uzatmaya gayret ediyoruz. Van depreminde bölgedeki vatandaşlarımızın yardımına koştuk.  Ülkemizi yasa boğan orman yangınlarında, Manavgat bölgesine tırlar dolusu yardım malzemesi gönderdik.

Dost ülke Pakistan’da yaşanan depremde de gönüllülerimizden sağlanan malzemeleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Somali ve Suriye’de de ihtiyaç sahibi ailelerin ihtiyaçlarını elimizden geldiği kadarıyla karşılamaya gayret ettik. Yurt dışı yardımlarımızı Türk Kızılayı, İHH ve Dost Eli Dernekleri işbirliğiyle yerine ulaştırdık.

Tanıtım amaçlı yayınlar yapıyor musunuz?

Bu hususta abartıya kaçmadan hareket etmeye özen gösteriyoruz. Muhtelif zamanlarda broşür dağıtımı yapıyoruz, ihtiyaç halinde afiş asarak duyuruda bulunuyoruz. Basılı materyalden ziyade çağın gereği olarak internet ağlarında, sosyal medyada tanıtım ve duyuru yapıyoruz. Zaman zaman faaliyetlerimiz yerel medyada da gündeme geliyor.

Derneğe kayıtlı ne kadar hemşehriniz var ve derneğe ilgileri ne düzeyde?

Üye yoğunluklu bir dernek değiliz. Bu sebeple resmi 45 üyemiz bulunuyor. Buna ilave olarak aylık mutat toplantılarımız vesilesiyle 300 civarında gönüllü üyemiz ile sürekli iletişim halindeyiz.

Sivil toplum faaliyetlerinin sizce en büyük sıkıntısı nedir?

Amacı veren el ile alan el arasında köprü vazifesi görmek olan bir STK olarak, ihtiyaç sahibi kimseler için beklenen maddi ve manevi desteğin olmadığını söyleyebiliriz. Belki de geçmişte bazı sivil toplum örgütlerinin yaptıkları hataların halk üzerinde bıraktığı kötü intibaın etkilerini yaşıyor olabiliriz.

Yardımlaşma sözcüğünün sivil toplum faaliyetlerinde karşılığı nedir?

Bu alanda faaliyet gösteren STK’larına kamu kuruluşlarınca ayni ve nakdi destek verilmesi toplum yararına bir düzenleme olacaktır.

Şehri ve beldenizi yönetenlerden ne tür beklentileriniz var?   

Biraz önce dediğim gibi, yardımlaşma dernekleri alan el ile veren el arasında bir köprü vazifesi görüyor. Beldemiz idari kuruluşlarının bu alanda bizi desteklemelerini umuyoruz.

Beyşehir Konya için ciddi bir turizm potansiyelidir. İlçenin turistik ve kültürel değerler açısından tanıtılması için neler yapılabilir?

Yerel ve genel idare ile sivil toplum örgütlerinin ortaklaşa düzenleyeceği etkinlikler bu hususta yol açıcı olabilir. İlçemizde bulunan tarihi ve turistik yerlerin, hem dijital mecralarda hem de yazılı materyaller yoluyla tanıtımının yapılması yararlı olacaktır. Buna yönelik tanıtım turları da düzenlenebilir.

YARIN: KİLİSTRA KÜLTÜR VE TURİZM DERNEĞİ

MUSTAFA GÜDEN 

Editör: TE Bilişim