1980’li yıllarda Çorum’dan Konya’ya bıyıkları henüz terlemekte olan bir delikanlı geldi. Önce Seydişehir’de sonra Konya’da güreş tuttu. Büyüklerde elde ettiği ilk Türkiye üçüncülüğü ona güreş A Milli takımının da kapısını açtı. O kapıdan yürüyen Ömer Topal soluğu İstanbul’da aldı ve ay yıldızlı mayoyu çıkardıktan sonra milli formaya hizmetlerini sürdürdü. Yıllar sonra mindere dönme kararı alıp Veteranlar Dünya Şampiyonasında üçüncü odu. Bu röportaj ömrü gurbetlerde geçen yanız bir çocuğun başarı hikâyesidir:

Hangi tarihte nerede dünyaya geldiniz?

Çorum’un Osmancık ilçesinde 1968 yılında dünyaya geldim. Lise mezunuyum.

Güreşe ne zaman başladınız?

Güreşe memleketim Osmancık’ta 1980 yılında henüz 12 yaşımdayken başladım.

Konya’ya hangi vesileyle geldiniz Gurbetçi bir genç olarak barınma ve diğer ihtiyaçları nasıl karşıladınız?

Konya o yıllarda güreş için ideal bir şehirdi. Sporculara güzel imkanlar sağlayan kulüpler vardı. Ben de Seydişehir de Alüminyum Fabrikası bünyesinde faaliyet gösteren Etibank SAS’a geldim. Tesislerde üç yıl kalarak burada güreştim. Daha sonra Konya Merkez’deki en iyi kulüplerden olan Tek Meramspor kulübüne transfer olup burada beş yıl güreş yaptım. Kulübüm bana yeme içme barınma, imkânları sağladı. Sadece bana değil, Konya dışından gelen güreşçi ve diğer branş sporcuları da kulübün himayesindeydi.

Sizin döneminizde Konya güreşinde kimler vardı, nasıl bir ortamda spor yaptınız?

Duran Koçak gibi bir efsane bölge antrenörümüzdü. Onun oğulları, Türk güreşinin babadan oğula temsilcileri Erdoğan Koçak ve kardeşi rahmetli Sümer Koçak, bizim neslin büyük başarılara imza atanları Bilal Demirhan, Mehmet Dişçi, Mevlüt Ergal, Hasan Bayraktar, Mustafa Sarı aynı minderde antrenman yaptığımız arkadaşlarımızdan başlıcalarıydı. Daha pek çok isim var; Metin Akbal, Muzaffer Keskin ve daha niceleri… Halil Karaçor, Seyit Efe, Mehmet Kiraz antrenörlerimizdi. Ortamımız güzeldi fakat zorlu geçen yıllardı.

Elde ettiğiniz şampiyonluk ve önemli derecelerden bahseder misiniz?

Ben yıldızlar ve gençler kategorilerinde Türkiye şampiyonlukları kazandım. Büyüklerde Türkiye üçüncüsü olduğum şampiyona hayatımın dönüm noktasıydı. Milli forma ile de bir defa Dünya üçüncüsü oldum.

Milli Takıma ilk defa ne zaman çağrıldınız ve milli mayo ile hangi müsabakalara çıktınız? Milli Takımda en iyi dereceleriniz ne oldu?

Milli Takıma 1986 yılında seçildim ve milli oldum. Çeşitli uluslararası turnuvalarda madalyalar kazandım.

Askerlik görevini nerede yaptınız?

1988’de Ankara’da Kara Kuvvetleri Gücünde güreş takımında vatani görevimi ifa ettim.

Çorum’da doğup Konya’da yetiştiniz ve sonra İstanbul’un kapıları size açıldı. Bu süreci anlatır mısınız, Konya’dan sonra nerelerde güreştiniz?

Seydişehir’de Etibank SAS Konya’da TEK Meramspor formalarını giydim. Bu yıllarda milli olma şerefine de nail oldum. Daha sonra İstanbul Demirspor’dan cazip bir transfer teklifi aldım ve kabul edip İstanbul’a geldim. Bu aslında benim için yeni bir zorlu bir sürecin başlangıcıydı. Hepsinden önce hayatım gurbetlerde geçti.

Konya’dan ayrılıp İstanbul’a geldikten sonra elde ettiğiniz derecelerden bahseder misiniz?

İstanbul’a geldiğim yaşlarda aslında güreşi bırakma çağlarındaydım. Sıkletimde İstanbul şampiyonu oldum. Kulübümle çok sayıda başarı elde ettik. Gerek kulüp gerekse Milli Takım müsabakalarında uluslararası turnuvalarda şampiyonluk ve madalyalar kazandım.

Sportif imkânlar açısından Konya ile İstanbul arasındaki farklılıklara neydi?

Güreştiğim Konya ve İstanbul kulüplerinin aynı kalitede olduğunu söyleyebilirim. Aralarında ciddi bir fark yoktu. Sporcularına, ülkemize hizmet etmek üzere ellerinden gelen desteği veren kulüplerde spor yaptım.

Antrenör olarak Türk güreşine kazandırdığınız önemli sporcular var mı?

İstanbul Büyükşehir Belediyespor (İBB) Kulübünde altyapı antrenörlüğünü yaptığım yıllarda çok sayıda yeni şampiyonlar yetiştirdim. Ülkeme hizmetimi antrenör olarak devam ettirirken sporcularımın aldığı madalyalarla iftihar ettim.

Mindere veda etmek pek kolay olmasa gerek. Veteranlar müsabakalarında da güreşiyorsunuz. Umduğunuz başarıları elde edebildiniz mi?

Güreşi bırakalı uzun yıllar olsa da tekrar ülkemin bayrağını dalgalandırmak için antrenmanlara başlayıp formumu yükselterek, gençlik yılları kadar olmasa da gücümü topladım. İlk defa katıldığım Vetaranlar Dünya Şampiyonasında da Alman, İsveçli, İranlı güreşçileri yendikten sonra İtalyan güreşçiye kaybedip Dünya üçüncüsü oldum. Bir dahaki sefere altın madalyayı alacağıma inanıyorum.

Milli Takımlarda şu an ne tr görev yürütüyorsunuz?

Federasyon yöneticilerimiz A Milli Takım Kamp Müdürlüğü görevini tevdi ettiler. Şu anda, ülkemize madalyalar kazandıracak sporcuların kamp sorumluluğunu taşıyorum.

Güreş Türklerin ata sporudur. Gerek devletin ilgili kurumları, gerek sportif faaliyetlere sponsorluk yapan kuruluşlar ata sporunu gerektiği gibi sahiplenebiliyor mu?

Ülkemizde güreşe ve diğer sporlara büyük önem veriliyor. Başarılı olabilmeleri için sporculara büyük imkanlar da sağlanıyor. Sporcunun, sadece milli başarı getirmesi karşılığında hayatı boyunca rahat edeceği işi ve maaşı oluyor. Bununla birlikte birçok imkândan faydalanıyorlar. Mesela Üniversiteye direkt girebilmek, millilik bursu, KPSS’siz öğretmen atanması, 40 yaş sonrası ömür boyu devlet sporcusu maaşı bunlardan bazılarıdır. Bunları elde edebilmek için gençler ve büyüklerde Dünya Avrupa ya da Olimpiyatlarda ilk üçe girmek gerekiyor. Baktığımız zaman hem ödül konusunda hem de imkânlar konusunda Avrupa’dan daha ileri seviyedeyiz.

Güreşten evlenmeye vakit bulamamıştınız, yakın zamanda evlendiniz. Nasıl gelişti?

Evet, evliliği çok geciktirdim ama buna hiç fırsat bulamadım. Ayrıca evlenebileceğim biri de karşıma çıkmamıştı. Bu işler nasip işi… Sonunda muradıma erdim ve 52 yaşımda evliler kervanına katıldım.

Sizin için Konya neyi ifade ediyor?

Konya benim ikinci memleketim. Çocukluğum Çorum’da geçse de hayatı Konya’da öğrendim, yolumu orada çizdim. Ve Konya ile irtibatım hiç kesilmedi. Çoğu dostum Konya’dadır ve sık sık görüşürüz. Karaman’ı ve Konya’yı imkân buldukça ziyaret ederim. Etliekmek efsanedir ve hiçbir yerde o lezzeti bulamıyorum. Haliyle Konya’nın etliekmeğini de çok özlüyorum.

MUSTAFA GÜDEN

Editör: TE Bilişim