Erzurum’un Tekman ilçesi Durnagöl köyünden 6 yaşında çıkıp bugün kırmızı et sektörünün en büyük şirketlerini Türk ekonomisine kazandıran Ali Şeker’in yükseliş öyküsünde garip guraba ve fakir fukara dostu olması dikkat çeker.

Daha çocukluk yıllarında o gün kazandığı üç-beş kuruşu, o gün iş yapamayan arkadaşları ile “ben eve ekmek götürürken, arkadaşım evine ekmek götüremiyorsa ben o ekmeği nasıl yiyeceğim” diyerek paylaşan bir Ali Şeker.

O yıllarda et kombinalarının çöpe attıkları bağırsak başta olmak üzere diğer hayvansal atıkları toplayarak, yurt dışına özellikle de Çin’e ihraç etmesiyle Sakatat sektörünün dev ismi haline gelen Ali Şeker, iş hayatındaki amansız yarışını hayır işlerinde de sürdürdü.

İlk ciddi hayrını bugünlere gelmesinde dönüm noktası olan Konya’da “ben sokaklarda çok kaldım, sokakta kalmanın ne zor olduğunu iyi bilirim” diyerek bir öğrenci yurdu yaptırarak başlatan Ali Şeker, ardından Erzurum’un kuş konmaz kervan geçmez bölgelerine ard ardına kız kuran kursları ve yurtlar yaptırdı.

14 yılın sonunda bu sayı 45 kuran kursu, yurt ve camiye ulaştı. Bugüne kadar bu kurs ve yurtlardan 10 binin üzerinde bölge insanı eğitim aldı. Yüksek öğrenim kazanıp da okuyamayanlara burslar verdi. Doktor olandan tutunda, savcı, hakim, öğretmen, mühendis olanına kadar bir çok genç bugün bu yere gelişini hayır sever işadamı Ali Şeker’e borçlu.

Türkiye’nin dört bir yanında kurduğu tesisleri ile binlerce insana iş kapısı açan Ali Şeker’in ölmeden birkaç yıl önce kendi adına kurduğu vakıf sayesinde, hala kuran kursları, camileri, yurtlar yapılıyor ve öğrencilerinde bursları verilmeye devam ediyor.

Ali Şeker’in 25 yıllık arkadaşı, dostu ve sırdaşı Kemal Soylu kendisi için şunları söylüyor; “Ali Şeker gibi mert, sözünün eri, dürüst, çalışkan ve hayır hasenat ehli bir insanı ben hayatımda ilk defa gördüm. Para kazanmayı, mallar, mülkler alıp lüks içeriğinde yaşamak için değil, garip gurabayı, fakir fukarayı sevindirmek için düşünen bir insandı. Kendisinden biri bir talepte bulunsa, kendisinde olmasa bile başkasından ister yine o insanı boş çevirmezdi. Yapacağı çok daha güzel hayalleri vardı. Ancak talihsiz hastalık onu 56 yaşında aramızdan aldı. Mekanı cennet olsun.”

İSMİNİ YAŞATACAĞIZ

Bugün sektöründe Türkiye’nin en büyük kuruluşlarını başına genç yaşta geçen Ali Şeker’in oğlu Muhammed Şeker’de babası için “kendi çocukluğu yoklukla geçtiği için bizim istediğimizi iki etmeden alırdı. Ancak lüks ve gösterişten kaçınırdı. Çok iyi bir baba çok iyi bir arkadaştı. Kendisinin kurduğu gerek Ali Şeker Vakfı olsun, gerek diğer şirketler olsun onun izinde aynen devam edecek. İşimizde dürüstlükten, doğruluktan ve kaliteden asla ödün vermeyeceğiz. Ali Şeker adı yaşatmanın sorumluluğunu hep taşıyacağız” diyerek babasına olan duygularını dile getirdi.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

YARIN: MUSTAFA ERFİDAN HOCA

Editör: TE Bilişim