Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden isimlerden bir tanesi de Konya’nın hayırseverlerinden Milli Görüş camiasının önde gelen ismi, önceki dönem Karatay ve Büyükşehir Belediyeleri Meclis Üyesi Osman Can. Geride hoş bir seda bırakan, Konya’da sevilen ve sayılan isimlerden biri olan Osman Can’ı evlatları ve dostları anlattı.
‘FAKİR VE FUKARAYI GÖZETEN BİR İNSANDI’
İşadamı ve dava adamı Osman Can’ın Milli görüş davası ve Konya açısından önemli bir isim olduğunu vurgulayan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Lütfi Yalman, “Osman Can ağabeyimiz ile Karatay Belediye Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğüm dönemde tanışırız. Osman abimiz de Belediye Meclis üyemizdi. Osman abimizin hiç kimseye bir kötülüğü ve yanlışlığı dokunmayan çok yardımsever ve hamiyetperver bir insandı. Çok inançlı bir insandı. Dini, İslami ve ahlaki değerler konusunda hassasiyetleri olan bir isimdi. Önceliğini bu durumlara verildi. İmkânları olduğu için maddi olarak teşkilat çalışmalarına katkı sağlardı. Fakir ve fukarayı gözeten bir insandı. Bir ihtiyaç sahibi ile ilgili yardım istediğimizde tamam başkanım der ve hemen gereken desteği sağlardı. Osman ağabey ile uzun yıllara dayanan dostluklarımız vardı. Osman abinin vefatı bizleri üzdü. Osman abi bizim camiamız açısından ve Konya’mız açısından oldukça önemliydi . “şeklinde konuştu.
‘GENÇLİK ÇALIŞMALARINDA HEP YANIMIZDA OLDU’
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şube Başkanı Ceylanı Kılınç Dava adamı Osman Can’ın ömrü boyunca gençlik çalışmalarında kendilerine destek verdiğini dikkat çekerek, “Osman Can abimiz bizlere Milli Gençlik Vakfı ve AGD’nin çalışmalarında maddi ve manevi olarak desteklerini eksik etmezdi. Hayır ve hasenatta sürekli bulunurdu. Cenab-ı Allah mağfiret buyursun; rahmetiyle muamele eylesin, sevdiklerine kavuştursun; Cennet ve Rıdvan ile mükâfatlandırsın. Osman abimizi hayır ile yad ediyoruz. Osman abimiz gençliğe oldukça önem verirdi. Osman abimiz ile 30 yıla dayanan hukukumuz vardı. “Ifadelerini kullandı.
‘VEFAKÂR BİR İNSANDI ‘
Meram Belediyesi Eski Başkanı Mustafa Özkan da Osman Can’ın vefakar bir isim olduğuna dikkat çekerek, “ Osman Can abi ile Refah Partisi döneminde Karatay Belediyesi Meclis Üyesi olarak birlikte görev yaptık. Kendisi çok sevdiğimiz bir abimizdi. Osman Can abi çok cömert bir insandı. Vefakâr bir insandı. Dost bir insandı. Her hususta belediye çalışmalarında belediyemize yardımcı olurdu. Sevilen ve sayılan bir insandı. Hizmetlerimiz konusunda ne zaman belediyemize davet etsek yanımıza gelirdi. Allah gani gani rahmet eylesin. Sevdiğimiz ve saydığımız bir ağabeyimizdi. Ömrüm boyunca Osman ağabeyin evindeki güzel sohbetleri unutmayacağım.” diye konuştu.
‘SADAKATLİ BİR DOSTUMDU’
Konyalı İş Adamlarından ve Konya’da Millî Görüş Hareketinin Dağsan amcası rahmetli Halil İbrahim Dağ ise Osman Can’ı Konya Yenigün Gazetesine şu şekilde anlatmıştı; “Osman Can benim can ve ciğer kardeşimdi. Birbirimizi oldukça severdik. Beraber yurtdışına gittik. Osman Can’ı çok severdim. Sadakatli bir dostumdu. Allah mekânını cennette cem etsin inşallah. Osman bir dava adamıydı. Osman ile uzun yıllara dayanan hukukumuz vardı.” cümleleriyle anlattı.
‘HAK VE HUKUK KONUSUNDA OLDUKÇA HASSAS BİR İNSANDI’
Osman Can’ı anlatan bir diğer isim olan işadamı Cafer Arslanboğa da “ Osman abi ile hukukumuz komşuluk ile başladı. Komşuluğumuz arkadaşlık ve dostluğa döndü. Osman abi ile beraber ticari ortaklık yaptık. Ticarette çok güvenilirdi. Asla ama asla kendisini düşünen birisi değildi. Hak ve hukuk konusunda oldukça hassas bir insandı. Bir ekmek bölüşecek ise böldüğü ekmeğin büyük parçasını bölüştüğü kimseye verildi. Osman abi anlatılmaz bir insan. Bizlere Osman Can abiden yaşam tarzı örnek olarak kaldı. Osman abi esprili bir insandı. Biz ondan razıydık. Rabbim ondan da razı olsun inşallah.”
‘ÇOK İYİ BİR İNSANDI’
Sami Taş ise, “Osman ile köyden beraber Konya’ya geldik. Osman ile uzun zamandan beri süren arkadaşlığımız vardı. Her gün neredeyse Osman ile görüşürdük. Çok iyi bir insandı. Sonuna kadar kendisine güvencim vardı. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.”diye konuştu.
‘HAYIR VE HASENATTA ELİ OLDUKÇA BOL İDİ’
Bir diğer isim Abdullah Çelik, “Osman Can uzun yıllar siyasetin içinde bulundu. İyi bir insandı. Oldukça iyi bir arkadaştı. Hayır ve hasenatta eli oldukça bol idi.” dedi.
‘KENDİSİ İLE ÖMRÜ BOYUNCA AYRILMADIK’
Mustafa Taş ise, “Kendisi ile ömrü boyunca ayrılmadık. Osman ile uzun yıllara dayanan bir hukukumuz ve akrabalığımız vardı. Çocukluğumuz da beraber geçti. Osman hayır ve hasenat konusunda eli oldukça açık bir isimdi. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.” diyerek sözlerini tamamladı.
‘BENİM BABAM İYİ BİR İNSANDI’
Oğlu Remzi Can da babasının koca bir çınar olduğunu belirterek, “Baba kelimesi ne kadar güçlü ne kadar güven dolu ne kadar korkusuz. Şayet babamız hala hayatta ve yukarıdaki anlamları hala size katıyorsa siz hala çocuksunuz. Ama… Göçüp gitti ise koca çınarınız darmadağın oldu ise sırtınızı yasladığınız koca dağ. İşte o zaman büyüyorsunuz. O halde her şeyi bilen bana göre herkesten güçlü olan Benim babam koca bir çınar, bir başka değişle kocaman bir üniversite idi. Her başım sıkıştığımda, her çıkmaza girdiğimde beni o çıkmazdan çıkaracak beni sakinleştirecek o güzel insan yok artık. İnanın bana kaç yaşında olursanız olun, babanız ölünce çocukluğunuz bitiyor, büyüyorsunuz. 16.11.2020 tarihi idi. Ben de koca çınarımı toprağa verdim. Meğer ne zor imiş, yıllarca bizi omuzlarında taşıyan o evlere sığmayan babamı omuzlarımızda taşımak. Benin babam mert adamdı. Hayır ve hasenat yapmayı severdi. Bizlere de sevdirildi. Benim babam iyi bir insandı. Herkese elinden geldiğince yardım eder, saygı gösterildi. Benim babam çocuk ile çocuk olan mükemmel bir dede otoritesini koyduğunda mükemmel bir arkadaştı. Bazen uzun uzun konuşlarımız, diplomatik görüşme özelliği taşırdı. Ciddiydi benim babam. Adam kime denir nasıl tarif edilir bilmem ama benim babam adam gibi adamdı. Rabbim tüm ölmüşlerimiz ile birlikte babama da rahmet etsin. Mekanını cennet, kabrini cennet bahçesinden bir bahçe eylesin. Şehitlere yoldaş, peygamberimize komşu eylesin inşallah” ifadelerini kullandı.
Oğlu Remzi Can’ın babasının vefatının ardından kaleme aldığı şiir
BABAM
Babam bugün sen bu dünyadan gideli dört altı ay oldu
Sesini duyamamak, kokunu alamamak o kadar acı ki
Dünyam karardı gönül bahçem kurudu güllerim soldu
Viran oldu hayatım, sineme kara bulutlar çöktü sanki
On altı kasım sabahıydı babam kara haber verdiler
Baban ölüyor koş gel elden bir şey gelmiyor dediler
Bana hastane bahçesinde bir umut için bekle diye seslendiler
Hayırlı haber beklerken acı acı çalan elime bir telefon verdiler
Kötü haber alacağımı bile bile o telefonu niye açtım
Gardaşım telefonu uzattı geri kaçtım adım adım
Doktorun mahzun sesi geldi ‘’Baban öldü gelin bakın’’
Can evimize kor koydun doktor ciğerimizi yaktın
Kara kara rüzgarlar esti sağa sola savrulduk yerlere yıkıldık
Gardaşlarımla feryatlar göğe yükseldi sarıldık ağladık
Dağ gibi adamı yatırmışlar buz gibi taşın başına vardık
Dünyaya sığmayan babamı bembeyaz kefene sardık
Böyle acı bir haber nasıl verilirdi garip anama
Nasıl denirdi anam sana ‘’Veda ettik dağ gibi babama’’
Dayanır mıydı yüreği nasıl veda edecekti hayat arkadaşına
Verebilecek miydi can yoldaşını kara toprağa
Koydular kapkaranlık buz gibi cenaze aracına
Getirdiler helallik için son defa evinin yamacına
Feryatlar göğe yükseldi Rabbim nasıl dayanılır bu acıya
Sanki seslendi ‘’Hakkınızı helal edin bu garip yolcuya’’
Helal olsun nidalarıyla yürüdü araç feryatlar eşliğinde
Getirdiler koydular musallaya Yağbasan denen yere
İşte başındayım baba gözyaşlarımı akıta akıta içime
Kim oğlum der kim derman olur ki bundan sonra derdime
Aldık elimize gardaşlarımla seni, koyduk kara toprağa
Bize hakkını helal et babam, yolcu ettik Yüce Allah’a
Rabbim seni yoldaş etsin, komşu etsin şehit şühedaya
Duaların kabul olur inşallah Peygamberimize komşu olmaya
Dört bir yandan dolup dolup evimize geldiler
Eşimiz dostumuz başın sağolsun dediler
Allah’ın emri artık geri gelmez dediler
Emaneti sahibine teslim etti dediler
Bu şehrin her yerinde her taşında izin var
Her bastığın toprak her gittiğimiz yer artık bize dar
Bahçemizin her çiçeğinde her gülünde kokun var
Köyümüzde artık dayanılmaz acılar ve anılar var
Saat on oldu mu bekler haydi gidelim deriz huzura
Gardaşlarımla her gün geliriz gül kokulu mezarına
Üçümüzde dileriz ki yatıversek o güzel bağrına
İncinme babam göz yaşımız düştü mezar taşına
Acı sözler dökülür kalemimden, bil ki babam özlemimden
İsyan değil sözlerim, haşa kaçılmaz ki Rabbimin emrinden
Gelip kavuşacağız biz de bir gün ya geç ya erkenden
Allahım ahiret ayrılığı vermesin duam budur dilimden
Remzi Can
MUHAMMED ESAD ÇAĞLA
