RAHMETLE GELEN GÖRKEMLİ AÇILIŞ
Gazetemiz Konya Yenigün, görkemli bir törenle ve yoğun bir misafir katılımıyla yeni hizmet binasına taşındı.
Aşina yüzler, Konya'ya hizmet eden tanıdık dostlar, siyasiler, bürokratlar, iş adamları, tüccar esnaf, din adamları, fikir ve kültür adamları, spor adamları hepsi bir aradaydı. Sivil toplum kuruluşları başkanları gönüllüleri, baylar bayanlar, gençler hepsi ayrı bir sevgi yumağı oluşturmuşlardı.
Konya valimizden Belediye başkanlarına, İl Müftümüzden Milletvekillerine ve siyasi parti il başkanlarına kadar hatta Ergenekon sanığı İzmir milletvekili Mustafa Balbay'a kadar, pek çok misafir ve ziyaretçi açılışa renk kattılar. Karşılıklı sohbet ettiler, kucaklaştılar. Konya'yı ve Türkiye'yi konuşup, muhabbet ettiler.
Gönderilen çiçekler, gönderenlerin güzelliğini yansıtan bir ayna gibi, bir gökkuşağı gibiydi.
Gazetemizin imtiyaz sahibi Mustafa Arslan ve ekibi, gazete çalışanları, yazarlar, çizerler ve diğer yardımcı personel hepsi ama hepsi, ayrı bir heyecan ayrı bir mutluluk içinde gelen misafirlerle tek tek ilgilendiler. Her şey ve açılış organizasyonu çok güzeldi. Gelenlerin birbirlerine olan tebessümsü ikramlar kadar güzeldi. Hiç bir aksama yoktu.
Tam açılış saatinde yağan yağmur damlaları, ülkenin iç karartan bunaltan gündeminden yanan gönüllere, harika bir serinlik verdi. Açılış için çekilen zahmetler sanki rahmete dönüştü. Yağan yağmurla yüreklerimiz ısındı. Esen rüzgârlar saçlarımızla birlikte efkârımız da dağıttı.
Evet, her şey gerçekten güzeldi. Güzel bir açılışla Konya Yenigün, daha güzele, daha iyiye açılım yapacağını göstermiş oldu. Gündemi elinde tutan, gündemi belirleyen, okunan, aranan, özlenen, yolu gözlenen bir gazete olma konusunda atılan ilk adım oldu.
Konya Yenigün, Mustafa Arslan'ın da dediği gibi iyilikleri öne çıkaran, emreden kötülüklerle mücadele eden bir gazete olmalıdır. Bir mektep, bir okul olmalıdır. Anadolu'nun, ülkemizin en iyi yazarları,fikir adamları, gazetecileri, tasarımcıları, fotoğrafçıları bu mektepte yetişmelidir.
Ben bu açılışta bu ışığı bu aydınlığı gördüm. Ben, bu açılışta bu inancı, bu azmi ve bu hedefi fark ettim.
Rabbim rahmetle gelen bu bereketi üzerimizden eksik etmesin. Rabbim hepimizi başarılı eylesin.
İKİ SEVGİLİ
Kur'an, bize iki sevgili gösterir: Biri bizleri yoktan var eden, varlığından haberdar eden, koruyup gözeten, rızık veren Rabbimiz, diğeri Peygamber Efendimiz. Sonra bu iki sevgiliyi her şeyden çok sevmemizi ister.
Acaba bu herşeyin içine neler girer?
Yüce kitabımız bunları Tevbe Suresi 24. ayette birer birer sayar. Allah'ı ve Rasulü'nü şu sekiz varlıktan daha çok sevmemiz gerektiğini belirtir:
-Babalarımızdan,
-Çocuklarımızdan
-Kardeşlerimizden
-Eşlerimizden
-Akrabalarımızdan
-Kazandığımız para ve maldan
-Üzerine titrediğimiz ticaretten
-Hayran kaldığımız evlerden
Kur'an-ı Kerim Allah yolunda cihad etmeyi de bu sekiz varlıktan çok sevmemizi ister.
Ayetin devamında Eğer sayılan bu varlıkları Allah'tan, Peygamberden ve Allah yolunda Cihad etmekten öne geçirirseniz, daha çok severseniz o zaman başınıza geleceklere hazır olun diye tehdit eder.
Sevgi ve sevmek her an gündemde.
Hatırlayalım demek istedim.
HEM NALINA HEM MIHINA
PARA/LEL KAZA
Türkiye'de tam bir trafik terörü var. Her gün onlarca can kaybı ve maddi hasar.
Beyşehir Konya karayolunun 55.kilometresinde bir yolcu minibüsü ile Para Nakil aracı kafa kafaya çarpışmış. İkisi ağır ondört yolcu yaralanmış.
Yaralılara geçmiş olsun.
Araçlardan biri para nakil aracı olduğuna göre bu kaza da PARA-LEL kaza olmasın. Son günlerde Paralel Yapı lafı dillerden düşmez oldu da?
MUZAFFER ŞEKER'İN ACI GÜNÜ
Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker'in babası Mustafa Şeker, İzmir'de vefat etmiş.
Hocamızın başı sağ olsun. Merhuma Allah'tan rahmet diliyorum.
-Dünya hayatı böyle işte. Şeker gibi geçen bir ömür sonradan acıya dönüşebiliyor.
GÜNÜN SÖZÜ
ÜÇ KİŞİ BİR SIRRI SAKLAYABİLİR. ANCAK İKİSİ ÖLMÜŞSE.
Benjamin Franklin