Ramazan ayı günahların bağışlandığı, Allah’ın rahmet ve mağfiretinin müminlerin üzerine adeta yağmur gibi yağdığı bir mevsim. Allah Resulü (sav): “Ramazan ayının ilk gecesi olunca, şeytanlar ve azgın cinler zincire vurulur, cehennem kapıları kapatılır ve hiçbiri açılmaz. Cennetin kapıları açılır ve hiçbiri kapanmaz. Sonra bir (melek) şöyle seslenir: Ey hayır dileyen, ibadet ve kulluğa gel! Ey şer isteyen günahlarından vazgeç! Allah’ın bu ayda ateşten azat ettiği nice kimseler vardır ve bu Ramazan boyunca her gece böyledir” (İbn Mâce, Sıyâm, 2) buyurmuştur. Oruç; bedenin aç, susuz ve cinsel ilişkiden ayrı kalması olduğu gibi kişinin kötü söz ve davranışlardan uzak kalarak İslam ahlakı ile donanması demektir. Bundan dolayı orucun maddi ve manevi boyutu vardır. Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: "Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez" (Buhari, Savm 8). Peygamberimiz ramazan gecelerini teravih namazı gibi ibadetlerle ihyaya önem vermiş ve şöyle buyurmuştur: "Kim ramazan gecesini, sevabına inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla (teravih) ihya ederse geçmiş günahları affedilir (Buhari, Salatü’t-Teravih, 1). Teravih namazı cami ve mescitlerde cemaatle kılındığı gibi ferdi olarak evde de kılınabilir. Pandemi sürecinde kronik rahatsızlığı bulunan veya risk grubunda bulunan kardeşlerimizin dinimizin emrettiği canı ve sağlığı koruma noktasında tedbirli davranarak teravih namazlarını evde kılabilirler (31.03.2021/kurul.diyanet.gov.tr). Ramazan, müminin sadece bedenen değil malı ile de kul olmasının gereğini yerine getirdiği bir aydır. Abdullah b. Abbâs, Hz. Peygamber"i (sav) insanların en cömerdi olarak nitelerken, onun cömertliğin zirvesinde olduğu zamanın ise Ramazan ayı olduğunu belirtmektedir (Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1). Mukabele; üç aylarda ve bilhassa ramazan ayında cami, mescit ve evlerde okunan Kur’an’ı takip etmek suretiyle hatim indirmektir. Bu uygulamanın aslı; Cebrâil (as)’in ramazan aylarında her gece Hz. Peygamber’e gelerek o ana kadar nazil olan ayet ve sureleri karşılıklı okuyup kontrol etmelerine dayanır. Resul-i Ekrem’in vefatından önceki son ramazanda mukabele iki defa gerçekleşmiştir (Buhârî, “Bedʾü’l-vaḥy”, 5). Sahabeden bazıları ramazan ayı gelince aile fertlerini toplayarak onlara mukabele okurlardı Kur’an’ın inmeye başladığı bu ayda Kur’an’la buluşmayı ihmal etmeyelim.