Konya'da düzenlenen ve uluslararası standartlara ulaşmış olan Konya Tarım Fuarı dün itibariyle açıldı.

Görece sönük geçen bir açılış programının ardından yine görece sönük geçen bir fuar günü geride kaldı...

Geçtiğimiz yıla bakıldığında fuara katılımın hem bürokrasi kanadından hem de çiftçi kanadından az olması dikkatlerden kaçmadı.

Bir önceki Tarım Fuarı'nı hatırlıyorum da, Başbakan Ahmet Davutoğlu fuarı açsın diye saatlerce soğuk havada beklenilmiş, Başbakan Davutoğlu gelmeden fuar alanına stant sahipleri bile kırk naz ile alınmıştı.

Tıklım tıklım, sanki miting yapılıyormuşçasına mahşeri bir kalabalık, Başbakan Davutoğlu'nu bekliyor; beklerken de içeride olup bitenleri, kendilerini hangi yeniliklerin beklediğini, fuarda neler ile karşılaşacaklarını merak ediyordu.

Bu yılki açılışa ise Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci'nin dışında kabineden hiçbir bakanın katılmaması abesle iştigal oldu.

Belki ülke gündemi yoğundu. Belki Konya'da açılışı yapılacak olan bir fuar organizasyonundan daha önemli işler vardı...

Bahane çok...

Bin tane bahaneniz olsa, bir tane iş etmez...

Başbakan şehrinde, şehrin en büyük, en görkemli ve en önemli organizasyonlarından biri gerçekleştirilir de, kabine burada olmaz mı?

Bahanelerin arkasına sığınarak aldık, kabul ettik.

Hayırlısı olsun diyelim...

Fuarda beklenen hareketliliğin olmaması herkesin dikkatini çekmiştir. Stantlar özenle hazırlanmış, en yeni ve en nitelikli tarım makinaları süslenmiş püslenmiş, gelinlik kız gibi fuarı doldurmuş.

Firma sahipleri de açtıkları stantlarda misafirlerini en güzel şekilde ağırlamanın derdine düşmüş.

Bunlar da fuarın iyi tarafı.

Güzel bakıp güzel gören Konyalı sanayici de zaten bu bakış açısı ve alçak gönüllülüğü ile kazanacaktır.

Şimdilik kimse yok ama bugünün bir de yarını var diyorlar. Fuardaki bu tenhalığı ilk gün olmasına, geçen yıl yaşanan mahşeri kalabalık nedeniyle birçok kişinin fuar ziyaretini sonraki günlere bırakmasına ve hatta yağışların az olması nedeniyle çiftçinin kendi derdine düşmüş olmasına bağlıyor.

İnşallah bugün itibariyle fuarda özlenen, istenilen ve beklenen o iğne atsanız yere düşmeyecek kalabalık yaşanır. Bu kalabalık inşallah öylesine, kuru kalabalık olmaz da bereketli ve bol kazançlı ticari bağlantılar sağlanır.

Ticarete girmişken, fuarda aslında her zamanki yerinde duran faktörler yine kendisini gösteriyor.

Orta yerdeki devasa traktörler var ya, onların hemen arkasını dolanıverin. Bakın ne göreceksiniz.

X bankası sizi hemen karşılayacaktır.

'Aman efendim buyursunlar, buyursunlar... Hele bakın kim gelmiş, hoşgelmiş... Hemen T.C. kimlik numaranızı alıyım da size bir kredi karalayım. Çok özel bir kampanyamız var. Siz bizim en kıymetlimizsiniz. Siz bizim en önemli en özel müşterimizsiniz' diyerek, demese de gözleriyle bunu ifade ederek bankanın tuzağına çekmeye çalışan, etrafa sahte gülücükler saçan, dışına tatlandırıcı sürülmüş ama özünde zehir bulunan dilleriyle bülbül gibi şakıyan banka ablaları görev başındadır.

Aklınız başınızdaysa ne âlâ... Yok değilse, bankanın zehrini yuttunuz gitti...