Fakültedeki sorunların etkisiyle girdiğim depresyon zamanla beni halüsünasyon görmeye kadar götürdü. Tam bir yıl o halde dolaştıktan sonra annemin dikkati sayesinde bir psikiyatriste gitmeyi akıl edebildik. O zamana kadar psikosomatik ağrılar yüzünden kalp, göz, kulak burun boğaz gibi pek çok branşta uzman doktorlarla görüşmüştük.  

Fakülteden sevdiğimiz bir abimiz olan Yrd. Doç. Dr. Kazım KARA, istatistikçi olması hasebiyle Tıp Fakültesindeki doktorların araştırmalarının değerlendirilmesinde onlara gönüllü olarak yardım ediyordu. Dolayısıyla büyük çoğunluğunu tanıyordu. Bizim doktor aradığımızı duyunca Rüstem Beyin

adını vererek ‘Faydalı olacağı kanaatindeyim’ dedi.

Rüstem Bey ile görüşmeye gittiğimizde biraz şaşırdık. Bir doktordan ziyade film artistine benziyordu.

Üstelik son derece kendinden emin ancak bir o kadar da karşıdakine şans tanıyan dengeli ve yumuşak tabiatlı bir hali vardı.

Rüstem Bey bana sadece PSİKOZ teşhisi koydu. Psikoz bir grup hastalığı içinde barındırıyordu. O günkü halimle hangisi olduğum ayırt edilemediğinden ne yazık ki tam 10 yıl Norodol adlı ilacı kullanmak zorunda kaldım. Bu ilaç öyle ağır bir ilaçtı ki yalnızca hastalığı değil tüm vücut azalarını da baskılıyordu. Yaşayıp yaşamadığınızdan bile haberiniz olmuyordu. O yıllarda sosyal faaliyetlerden tümüyle geri kalmış, var gücümle uykuya sığınmıştım. Bunları hatırlamak bile şu an bana ağır geliyor.

Rüstem Bey bu zor süreçte tüm dikkati ile bana yardımcı olmaya çalışmıştır.

Hatta fenalaştığım bir Pazar günü eşime beni hastaneye getirmesini söyleyerek kendisi de izin gününde hastaneye gelmiştir. Ortalama 15 günde bir görüşerek bana hayatta karşılaştığım sorunlarla baş edebilme yolları göstermiştir. Tam olarak bir PSİKOTERAPİ uygulamıştır 20 yıl boyunca.

Kazım abi gibi Rüstem Bey de bir nevi gönüllü olarak doktorluk yapmıştır hem Kazım abinin hatırı hem de meslektaş olmamız hasebiyle. Kendisi çok hatır güden bir insandır. 20 yıl boyunca benden hiç muayene ücreti almamıştır.

On yıl sonraki bir görüşmede Rüstem Bey benim rahatsızlığımın BİPOLAR BOZUKLUK olduğuna kanaat getirdi. Bu hastalığımın ikinci evresiydi ve nispeten daha rahat bir döneme girdim. Bipolar bozukluk daha hafif bir hastalıktı. Bazen üzgün bazen de neşeli bir döneme giriyordunuz. Bende depresif hal daha baskındı lakin yine de hareketli ve neşeli olduğum dönemler de oluyordu. Bu ikinci halde oldukça mutlu oluyordum. Depresif faza girdiğimde de imdadıma PROZAC adlı ilaç yetişiyordu. Mutluluk hapı denen bu ilacı mide bulantısı yaptığı için sonraları kullanamadım.

Rüstem Hoca bu arada beni en iyi arkadaşlarıyla da tanıştırarak sosyal çevreme güç sağladı.

Kendisi daha sonra Konya’dan Bursa’ya, oradan da İstanbul’a taşındı. Şu anda İstanbul Ticaret Üniversitesinde Psikoloji Bölüm Başkanı.

Yıllar önce Fakültedeki bazı bana düşmanca hisleri olan kişilerin şikayeti ile yönetim kurulunda görevime son verilmesi tartışılırken o zaman Dekan olan Prof. Dr. İhsan ÖZKAYNAK durumu Rüstem Hocaya danışmayı teklif etmiş. Rüstem Bey de ‘İşin benim için hayati önemi olduğunu, kaybedersem bunun sağlığım için hiç iyi olmayacağını’ söyleyerek bir kez daha beni kurtarmıştır. Kariyer basamaklarındaki önemli sınavlarda da desteği olduğunu ben ancak yıllar sonra öğrenmişimdir.

Bu katkılarıyla Hoca hem işimi korumama hem de ilerde güzel işler yapmama, dolayısıyla sağlığımın düzelmesine vesile olmuştur.

Ayrıca boşanma davamda onca yoğun çalışma programına rağmen gelip olumlu yönde şahitlik yapmıştır. O zor süreci atlatmamda bana çok faydası olacak, benimle aynı durumda olan, eşinden yeni ayrılan dünya tatlısı bir danışanı ile beni tanıştırması ise ilaveten teşekkür gerektiren bir konudur.

Dilek Hanım halen hayatımdaki en yakın ve samimi birkaç arkadaşımdan biridir.

Daha bir şey söylemeye gerek var mı bilmiyorum.

Kendisi bana hep: ’Sen benim dostumsun, kardeşimsin’ demiştir.

Ordulu olan Hoca, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunudur. Sanata ve edebiyata meraklıdır. Vatanperver ve diğergam bir insandır.

Son zamanlardaki en zevkli uğraşı torunlarıyla vakit geçirmesidir.

Allah cc kendisinden binlerce kez razı olsun ve tüm sevdiklerini her türlü kazadan, beladan ve şerden muhafaza eylesin.

AMİN