Saadet Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Av. Mahmut Sami Büyükyılmaz, televizyonların gündüz kuşağında yer alan yayınlarıyla Türk toplumunun aile yapısına dinamit koyduğunu söyledi. Ahlaksızlığın olağan bir durum gibi sunulduğunu söyleyen Mahmut Sami Büyükyılmaz, bu tür programların derhal müdahale edilerek yayından kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.

Büyükyılmaz, “Anayasanın 41. Maddesinde ‘Türk toplumunun temeli’ olarak nitelendirilen ve toplumun örf, adet ve inancında mukaddes olarak kabul edilen aileyi, aile mahremiyetini hiçe sayan; ahlaksızlığı, iffetsizliği, namussuzluğu sanki yaygın ve rutin bir şeymiş gibi gösteren programlar toplumumuzu rahatsız etmekte;  değerlerimizi, inançlarımızı, kutsallarımızı tahrip etmektedir.

Kanunlarımıza göre korunması gereken milli ve manevi değerlerimiz, ailenin huzur ve refahı, özel hayatın gizliliği, kişilerin onur ve saygınlıklarının korunması ilkeleri bu programlar tarafından hiçe sayılmaktadır.

Adına Aile Bakanlığı kurduğumuz ve güya korunması ve gözetilmesi için kanunlar ve genelgeler  yayımlanan ahlak, maneviyat ve aile, mahremiyet gibi değerlerimizi hiçe sayan bu programlara başta Aile Bakanlığı, İçişleri ve Adalet bakanlıkları ve RTÜK olmak üzere tüm yetkili kurum ve kuruluşlar engel olmalıdır.

Her toplumda suçlu, ahlaksız, iffetsiz insanlar olur. Bunların özel hayatlarının ekranlar karşısında kamuoyu önünde didik didik edilmesinin kötülükleri yaygınlaştırmak ve normalleştirmek sanki Türk toplumunda ahlak, maneviyat, iffet, namus ve aile gibi mefhumların bu kötü örneklerdeki gibi olduğu  izlenimini vermenin ne hukuki ne sosyolojik ve ne de başka faydası vardır.

Kur'an'da tecessüs yani başkalarının ayıplarını araştırma yasaklanmıştır. Peygamberimiz müslüman kardeşimizin ayıbını örtersek kıyamet gününde Allah'ın da bizim ayıbımızı örteceğini müjdelemiştir.

Özetle bu tür programlar hem yürürlükteki mevzuata hem dini değerlerimize hem de örf ve adetlerimize aykırıdır” dedi.

Devletin resmi kurumlarının da bu programlar eliyle suçluları yakalayamayan, mağdurları koruyamayan, kayıp insanları bulamayan aciz bir durumda gösterildiğini söyleyen Büyükyılmaz, “Suçlu ile suçsuzun, haklı ile haksızın, mağdur ve mazlum ile zalimin ortaya konulduğu yerler adliyelerdir. Bunlarının takibi yakalanması ve yargıya teslimi ise kolluk kuvvetlerinin işidir.  Ekranların mahkeme salonuna çevrildiği, toplumun tüm değerlerinin ayaklar altına alındığı;  iffet, namus, mahremiyet, özel hayatın gizliliği gibi tüm kutsalların çiğnendiği bu programlar hakkında gerekli yasal işlemler yapılmalı, cezalar verilmeli ve derhal yayınlarının durdurulmasını cumhurbaşkanımız ve aile bakanımızdan bekliyoruz. RTÜK ve yasal mercilerin de derhal faaliyete geçip ahlak ve maneviyatımıza zarar veren, aile ve gençlerimiz üzerinde manevi tahribat yapan bu programları sonlandırmalarını istiyoruz.  

Bu noktada devlete, bakanlıklara ve RTÜK’e görev düştüğü kadar milletimize, izleyicilere de görev düşmektedir. Toplum ahlakını bozan, aile ve gençlik üzerinde olumsuz etkileri olan bu tür programları izlemeyerek cezalandırılmalıdır. Kendimizi iyiliklerle, güzelliklerle, faydalı şeylerle meşgul etmezsek, kötülükler bizi işgal eder” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim