Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında açıklama yaptı.

Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Bir aydır her insanımızın kalbi deprem bölgesinde atmaktadır. Hüzün dönemleri millet olma şuurumuzu yükseltmektedir. Viranelerin içinden cennet bahçesi çıkarmak bizim en temel gündemimizdir. Bu hedefin gerisine düşmeyeceğiz.

"U dönüşlerine itibar etmeyeceğiz"

Siyaseti fitneye, çadır tiyatrosuna, kavga ve kutuplaşma arenasına çeviren fırıldakların U dönüşlerine itibar etmeyeceğiz. Nahoş tezgahlara gelmeyeceğiz.

Cumhur İttifakı olarak Türkiye'ye hizmet edeceğiz. Başkaları dedikodu çarkına kapılacak, biz ümitleri canlandıracağız. Başkaları dedikodu çarkına kapılacak, biz dağları aşacağız. Başkaları polemik batağında debelenecek biz huzur, barış ve kardeşliğin manifestosunu yazacağız.

(Deprem bölgesinde) önümüzdeki kısa sürede 405 bin konutla birlikte 83 bin köy evi inşa edilecektir. Depremden etkilenen her ilimizin coğrafi ve kültürel dokusuna uygun planlar hazırlanmaktadır.

Deprem başta olmak üzere sel, yangın, kuraklık, terör ve ekonomik krizler gibi ülkemizin karşı karşıya olduğu tehlikelerin afet kavramı altında toplanacak olması doğru bir karardır. 

İnsan odaklı siyasetimizle her vatandaşımızın elinden tutup kutlu geleceğe taşıma anlayışımız kimse ile karşılaştırılamayacak kadar zinde ve zirvededir. Bizim sevdamız Türkiye'dir. Kaybedecek vaktimiz yoktur. 

"Seçim sürecinde dikkatli davranacağız"

Seçim sürecinde depremde hayatlarını kaybetmiş insanlarımızın ruhlarını rahatsız etmeyecek şekilde çok dikkatli, sorumlu ve soğuk kanlılıkla hareket edeceğiz. Seçim müziği kullanmayacağız, yapıcı ve pozitif gündemli siyasetimizi ülke genelinde yansıtacağız.  

MHP, devletin nasıl korunması gerektiğini millete gösteren ülkücü harekettir. MHP, milletimiz için öngörülen tehlikeler karşısında bugün de yarın da sonuna kadar direnecek, her bedeli ödemeye hazır olacaktır. 

"Cumhur İttifakı yalnızca bir seçim ittifakı değildir"

Bilinmelidir ki, Cumhur İttifakı yalnızca bir seçim ittifakı değildir. Milli, ahlaki ve tarihi birlikteliktir. Türkiye'nin çıkarları esastır. Milletimiz 14 Mayıs'ta kesin hükmünü sandıkta gösterecek. 

Depremi fırsat bilen ahlaksızlar, seçimleri sabote etmek, kavga ortamını tutuşturmak için teakkuz halindedir. Şiddet ve gerilim ataklarıyla boyun eğdirmeye çalışanların nefesimizle enselerindeyiz. 

6'lı masanın iflah olmaz bir krize yakalandığı bugünlerde sokakları tahrik etmeye karşıtlık üretmeye çabalayan soysuzların ateşle oynadığı ortadadır.

Doğruyu yanlıştan ayıklayamayan her kimse vicdanen hastadır. Bunlar aynı zamanda demokrasinin karşıtıdır. Milletimiz depremin ağır enkazıyla mücadele ederken hükümeti suçlamak ilkesizliğin alenileşmesidir. Hatay'da içecek suyun bulunmadığını iddia edenler vicdansızlığın marka yüzleridir. 

6'lı masa tepkisi

1 yıldır adayını açıklamayıp bir günde toz duman olanlar, 24 saat geçmeden atılan imzayı inkar edenler ilkesizliğin ana damarıdır. 1 yıl oturduğu eğri bacaklı masayı kumar masası, noter masası diyerek önce devirip sonra zoru görünce tekrar oturanlar, ilkesizliğin ve yüzüzlüğün numunesidir.

Kazanamaz dediği adayın yanında hizalanmak ilkesizliğin daniskası değil de nedir? Bu çirkinliğe onay verip masayı devirene tekrar sandalye sunmak çürümüş bir siyasetin ilkesizliği değil midir?

"Bir kere satan yine satar, yine satacaktır"

Masaya geri oturan, söyleriği ağır sözlerin altından nasıl kalkacak, insanımızın yüzüne nasıl bakacaktır. Türk siyaseti bu tip bir şeyi ne görmüş ne duymuştur. Geçmişte de söyledim. Bir kere satan yine satar, yine satacaktır. Bozulur bu yaptıklarınız saçılır bu topladıklarınız.

Masada oturmayı bile beceremeyen, ortak bir hedefte buluşamayanların 85 milyona hizmet etmesi, beyhude bir beklentidir. Zillette fırtına bile kopsa bizde yaprak kımıldamayacaktır. 

Bu saatten sonra 'Zillet İttifakı'nın ciddiye alınacak, mesele edilecek hiçbir siyasi tasarrufu ve teklifi olamaz. Bizim için boş beleş sızlanmadır. MHP ile Cumhur İttifakı'nın varlığından rahatsız olanlar artık bizim nazarımızda hükümsüzdür. 

Editör: TE Bilişim