Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Aralarında Konya’nın da bulunduğu 710 Sivil Toplum Kuruluşlarına hitaben bir mektup kaleme aldı. Mektubunda ‘hain’ ve ‘liyakatsiz’ söylemlerine açıklık getiren Davutoğlu, “Bu mektubu size tarihe kayıt düşen bir hasbihal olarak kaleme alıyorum” ifadelerini kullandı.  Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun Sivil Toplum Kuruluşlarına göndermiş olduğu mektubu şu şekilde:  “Değerli Kardeşim,  Bu mektubu size tarihe kayıt düşen bir hasbihal olarak kaleme alıyorum.  Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı’nın “hain” ve “liyakatsiz” ithamlarına karşı kendisiyle yüzleşme çağrısında bulundum. Şu ana kadar bu çağrıma cevap gelmedi.  Gelin bu yüzleşmeyi ve muhasebeyi samimi bir şekilde hep birlikte yapalım. Bütün siyasi tartışmaları bir kenara bırakarak kendimize dürüstçe soralım: İnandığımız değerler adına gelecek nesillere nasıl bir miras bırakacağız?  Sadece başımızı iki elimizin arasına, vicdanımızı yüreğimizin ta ortasına alıp kendimize soralım: Nereye gidiyoruz?  İnsanlığı aydınlattığına inandığımız bir inancın üzerinde yükselen bir medeniyet birikiminin sömürgeciliğe direncinin ve modernleşme süreci ile yüzleşmesinin iki yüz yıllık birikimi ne hale düştü?  İlk zirve örneğini Ahmet Cevdet Paşa ile gördüğümüz bu zihni ve siyasi yüzleşmede nice alimler, aydınlar, şairler, kanaat önderleri, siyaset ve devlet adamları çile çekti, mücadele etti, bedel ödedi.  İsimleri tek tek zikretmeyeyim; siz en çok kimi örnek aldıysanız onun öne çıkardığı değerleri ve hedefleri tekrar bir düşünün.  Ama en çok da hiçbir unvanı olmayan, çoğu okuma yazma imkânı bile bulamamış, cebindeki son kuruşunu “bir gün adalet temelli bir düzen kurulması ve çocuklarının daha iyi bir eğitim alması” hayaliyle veren Anadolu’nun çilekeş, onurlu insanlarını, babalarımızı ve dedelerimizi düşünün.  Gelin beraber soralım: “Bizim ideallerimiz neydi, bugün bu çileler üzerine kurulan iktidarda yaşananlar ne?” İki asra yaklaşan bu birikimin en temel hedefi adaletti; bugün ise en çok örselenen kavram adalet. Toplumun en az güven duyduğu kurum yargı. Nesiller boyu aktarılan Hz. Ömer’in adaletinden elimizde ne kaldı? Kadı önünde ayakta hesap veren Fatih ideali bir masal mıydı?

Güçlü olmak zorundayız! Güçlü olmak zorundayız!

İnsanlarımızın üzerindeki her türlü baskı yok edilecek, düşünce, inanç ve basın özgürlüğü hayata geçirilecekti. Bugün kimsenin kimseden emin olmadığı, sivil toplum kuruluşlarımızın “sivil” niteliğinin örselendiği korku iklimine nasıl gelindiğini hiç sormayacak mıyız?  Yolsuzluklara karşı mücadele edilecek, tüyü bitmemiş yetimin hakkı korunacaktı. Yolsuzluğun her türü her gün yaşanırken yüzü kızarmayanların “dava” diyerek hepimizin gençlik ideallerini temsil eden bu kavramı nasıl kirlettiklerini görmezden mi geleceğiz?  Bu mektup kalemden göze, dilden kulağa değil yürekten yüreğe yazılmıştır. Öyle okumanızı rica ederim. Allah yüreklerimizdeki derin vicdandan bizi koparmasın. Allah’a emanet olunuz” ifadelerini  yer verdi.

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim