Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, 22 Ekim 2024'te, partisinin TBMM'deki Grup Toplantısı'nda, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın, terör örgütünün lağvedildiğini açıklaması çağrısında bulunmasının ardından yeni bir sürece geçildi.

Geçen zaman içerisinde yapılan görüşmelerin ardından dün yeni bir sürece girildi. PKK terör örgütü, 12. Kongresi’nde aldığı kararla kendini feshetti. Kongre sonrası yapılan açıklamada, “PKK’nın Olağanüstü 12. Kongresi, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle PKK’nın tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi. Bu temelde PKK 12. Kongresi, PKK’nın örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı” ifadelerine yer verildi.

Davutoğlu'ndan hükümete sert eleştiri: "Plana sadık kalınıyor" Davutoğlu'ndan hükümete sert eleştiri: "Plana sadık kalınıyor"

“HER OLUMLU AŞAMA, YENİ BİR OLUMLU AŞAMANIN DAVETİYESİ OLACAKTIR”

Terör örgütü PKK’nın kendini feshetme kararını almasının ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘terörsüz Türkiye’ için ortaya koyduğu yüksek siyasi iradesi ve sürecin koordinatlarını ‘devlet politikası’ olarak çizen kapsayıcı ve net yaklaşımı ile Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı, gelişmelere dönük duruşu ve yönlendirmeleri, topyekun ‘iç cephe’nin güçlendirilmesinin başlıklarını oluşturmuştur. Siyasi partiler arasındaki etkili ve verimli görüşme trafiği, istişare ve diyalog, demokratik siyasetin ‘meşru adres’ olarak sorumluluk almasını ve inisiyatif üretmesini sağlamıştır. İmralı’dan yapılan çağrı sonrasında PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, ‘terörsüz Türkiye’ hedefi açısından önemli bir aşamadır. Terörün tamamen bitmesi halinde yeni bir dönemin kapısı açılacaktır. Bu kararın fiilen uygulanması ve tüm boyutlarıyla gerçekleşmesi gerekmektedir. Fesih ve silahları teslim etme kararının, PKK’nın tüm şube ve uzantıları ile illegal yapılarını kapsayacak şekilde, somut olarak ve eksiksiz hayata geçmesi bir dönüm noktası olacaktır" ifadelerini kullandı.

Devam eden süreç devlet kurumları tarafından sahada titizlikle takip edileceğini belirten Çelik, “Ulaşılan aşamalar Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edilecektir. Bu çerçevede, terör örgütünün fesih ve silah bırakma kararının ‘içerde’ ve ‘dışarıda’ tüm boyutlarıyla ve somut olarak hayata geçmesi gerekir. Böylece, yakın bölgemizde terör örgütlerinin vekalet savaşları için kullanıldığı emperyalist planların önünün kesilmesine dönük olumlu bir dalga oluşacaktır. Ayrıca ‘terörsüz Türkiye’ hedefine somut olarak ulaşılması, tüm dünyada siyasetin siyasetsizleşmeye boğulduğu bir dönemde, Türkiye’nin siyasi tüm kanalları daha etkili şekilde işletebilmesine imkan verecek, demokrasimizi, siyasi hayatımızı ve milli birliğimizi daha da güçlendirecektir. Siyasi diyalog kanallarının, TBMM başta olmak üzere siyasetin tüm meşru adreslerinde en güçlü şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Cumhuriyetimizin hepimizin çatısı olduğu bilinci, demokrasimizin her türlü sorunun çözümü için temel zemin olduğu anlayışı daha güçlenecek ve siyasi olarak kökleşecektir. Tarihdaşlık, gelecek birliği ve vatandaşlık bilinci ile geleceğimiz en sağlam ve meşru zeminlerde şekillenmeye devam edecektir. Her olumlu aşama yeni bir olumlu aşamanın davetiyesi olacaktır. ‘Terörsüz Türkiye’ye sahada tüm boyutlarıyla, eksiksiz ve somut hedefleriyle ulaşılması gerekir. Buna ulaşılması demek, bütün kültürel, etnik ve mezhepsel unsurlarıyla tüm vatandaşlarımızın kazanması demektir. Kazanan tüm vatandaşlarımız olacaktır. Temel prensibimiz şudur: Adlarımız farklı olsa da hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir. ‘Devletimizin nitelikleri’ ve ‘milletimizin değerleri’ konusunda hiçbir tartışma yoktur, bu değerleri zedeleyecek hiçbir adım söz konusu değildir, olamaz. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Türkiye Yüzyılı’nı kucaklayacak büyük stratejik adımlardan önde geleni ‘terörsüz Türkiye’ olacaktır. Milletimiz müsterih olsun. Türkiye Cumhuriyeti gündemine hakimdir” diye konuştu.

“ATILACAK PRATİK ADIMLARI YAKINDA TAKİP EDECEĞİZ”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, “Bu kararın samimi şekilde uygulanması halinde geleceğimiz için herkes için çok hayırlı bir karar olacağını düşünüyorum. Kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var, onları da yakından takip edeceğiz” şeklinde konuştu.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Ülkemizin geleceği, vatanımızın bölünmez bütünlüğü, bayrağımızın özgürce dalgalanması için binlerce vatan evladımızın canı pahasına sürdürdüğü onurlu mücadele, aziz milletimizin sarsılmaz iradesi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu güçlü liderlik ve Sayın Devlet Bahçeli'nin milli duruşu, Türkiye Yüzyılı'nın eşiğinde ülkemizin huzurlu, güvenli ve istikrarlı bir geleceğe emin adımlarla yürümesinin yolunu açmıştır” dedi. Açıklamasında terörle mücadelede canlarını feda eden kahraman şehitleri rahmetle ve minnetle yad eden, gazilere şükranlarını sunan Tunç, şehit ve gazilerin ailelerine de sabır ve başsağlığı diledi. Tunç, “Ülkemiz, terörün karanlığını ardında bırakıp 'Terörsüz Türkiye' hedefi doğrultusunda Cumhuriyetimizin temel değerlerini daima yaşatacak, hukuk devleti ilkesine bağlılıkla yüksek standartlı demokrasi yolunda emin adımlarla yürüyüşünü sürdürecek, kardeşliğin ve istikrarın aydınlığına kararlılıkla ilerlemeye devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’NIN AMACI NE?

Terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar ise sürece temkinli yaklaştı. Türkiye’nin amacının, terörsüz Türkiye olduğunu ancak PKK’nın amacı ne olduğunun konuşulmadığını belirten Ağar, “Türkiye’de “Terörsüz Türkiye” adı altında örgütün silah bırakması başta olmak üzere Türkiye’nin ne gibi kazanımlar elde edeceği konuşuluyor ama terör örgütünün bu süreçte neyi amaçladığı, nasıl bir terör siyaseti ve stratejisi oluşturduğu nedense pek konuşulmuyor” dedi.

“PKK terör örgütü bu süreçte ne kazanmak istiyor ve neleri amaçlıyor?” diye sorun Ağar, “Siyasallaşmış kimliği ve edindiği kitle/sempati üzerinden demokratik özerklik/demokratik konfederalizm gibi araçlarla bölücü emellerine ulaşmak. ‘Kilit Parti’ rolünü sürdürmek, bu rolü güçlendirmek, Türk Siyasi partilerine havuç ve sopayı göstererek kopardığı tavizleri arttırmak.  Anayasanın değiştirilmesi, devletin kimyasının bozulması başta, ana dilde eğitim, idari, siyasi ve adli yapıda elde edeceği tavizlerle terör siyaset ve stratejini devam ettirmek, etkisini derinleştirmek, üniter devlet modelini kırmak. Terör örgütü üzerinden elde ettiği güç, etki ve kazanımlarından vazgeçmeden, terör örgütü kimliğinden kurtulmak, meşrulaşmak, örgütü ve türevleriyle mücadele edilmesini engellemek” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ