Hicretten hemen sonra Mescid-i Nebevi’de Hz. Peygamberimiz (s.a.v.)’in kabrinin bulunduğu mescit yapılmıştı. Mescit tamamlanınca cemaatle namaz kılınmaya başlandı. Namaz vakitlerinde İslam’ın ilk müezzini olan Habeş-i Bilal “Hayya alassalah” yani “haydi namaza” diyerek Müslümanları namaz kılmaya davet ederdi. Peygamberimiz sahabelerle Müslümanların nasıl namaza çağrı yapılacaklarını görüştü. Boru çalınarak, çan çalınarak, ateş yakmak ve yüksekçe bir yere bayrak asmak başka dinlere ait olduğu için bu teklifleri Peygamberimiz (s.a.v.) benimsemedi.

Bir gece Hz. Abdullah Bin Zeyd (r.a.) rüyasında namaza insan sesiyle çağrıldığını gördü ve Peygamberimize anlattı. Peygamberimiz duyduğu sözleri çok beğendi ve bunları çok güzel sesi olan Hz. Habeş-i Bilal’e öğretmesini buyurdu. O da Medine’nin en yüksek yerine çıkarak ilk ezanı okudu. Her gün 5 vakit dinlediğimiz ezanın Türkçe manası şöyledir;

Allah en büyüktür (2 defa)

Şahadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur (2 defa)

Şahadet ederim ki Muhammed onun elçisidir (2 defa)

Haydi iyiliğe (2 defa)

Haydi kurtuluşa (2 defa)

Allah en büyüktür (2 defa)

Allah’tan başka ilah yoktur (1 defa)

Habeş-i Bilal (r.a.) sabah namazlarında “Haydi felaha” sözlerinin ardından “Namaz uykudan hayırlıdır” sözlerini ilave etmiştir.

Ezan, dünyanın birçok yerindeki saat farkları nedeniyle hiç susmadan her an duyulmaktadır.

MEHMET ÖZKENDİRCİ 

Editör: TE Bilişim