Müslümanlar burada Yahudi ve müşriklerle birlikte yaşıyordu. Huzurla birlikte yaşayabilmeleri için bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaya “Medine Antlaşması” denir.

1- Bu antlaşmaya göre Yahudiler siyasi yönden Hz. Peygamber'imizi (s.a.v) desteklediği sürece Müslümanlarla aynı haklara sahip olacaklardı.

2- Diyet ve fidyelere ait kurallar eskisi gibi devam edecekti.

3- Yahudiler dinlerinde özgür olacaklardı.

4- Medine'ye yapılacak saldırılarda şehri birlikte savunacaklardı.

5- Müslümanlar ve Yahudiler birbirlerinin düşmanları ile ittifak kuramayacaklardı.

6- Aralarında çıkabilecek her türlü anlaşmazlıkta Hz. Peygamber (s.a.v) hakem olarak kabul edilecekti.

Böylece tüm toplum, din, dil, ırk farkı gözetilmeksizin eşit haklara sahip oldu.

Medine halkı daha önce Mekke'den hicret eden Müslümanlara gösterdikleri ilgi ve sevgiyi yeni gelenlere de gösterdiler. Bu zamana Asr-ı Saadet denir.

Peygamberimiz Medine'de Eylül 922 senesinde temeli atılan Mescid-i Nebevi'nin yapımında bizzat bulundu. 8 ayda tamamlanan bu mescidin yanında yoksul ve fakir Müslümanların kaldığı dini sohbetlerin yapıldığı Suffa adı verilen gölgelik vardı. Giderek bir eğitim kurumu haline gelen bu yerde yaşayanlara Ashabi Suffe denirdi.

* Sevr Mağarası: Mekke'nin güneyinde yer alan, Hz. Peygamberimizin (s.a.v) Medine'ye hicreti sırasında Hz. Ebubekir (r.a) ile barındığı mağara.

*Ebueyüp Ensari: İslamiyet’i yaymak için İstanbul'a giden sahabeler içerisindedir. Hz. Muhammed (s.a.v)'nin orduları içerisin de savaşmıştır. Bu savaşta şehit olduğu yerde mezarı bulunmaktadır.

MEHMET ÖZKENDİRCİ 

Editör: TE Bilişim