Hz. Peygamberimiz (s.a.v) müşriklerin gittiklerinden emin olunca Hz. Ebubekir (r.a.) ile mağaradan çıkarlar. Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) uzunca bir süre Mekke'ye doğru baktı ve "Mekke sen benim dünyadaki en güzel şehrimsin. Beni senden ayırmasalar senden asla ayrılmazdım. Bir gün sana mutlaka döneceğim” dedi.

Hz. Peygamberimiz (s.a.v) ve Hz. Ebubekir (r.a) dağdan inip Medine'ye 3 km uzaklıktaki hurma bahçeleri ile ünlü Kuba'ya geldiler. Burada konaklayan Peygamberimiz (s.a.v) Kuba mescidinin yapımında da bizzat bulundu. Birkaç gün sonra tekrar Medine`ye doğru yola çıktılar.

Ranuna Vadisine geldiklerinde orada ilk Cuma hutbesini okudu. Cuma namazını kıldırıp tekrar yola çıktılar. Yaşanan tüm olaylardan haberleri olan Medineli Müslümanlar günlerdir O'nun yollarını gözlüyorlardı. Onları büyük bir coşku ile karşıladılar.

622 yılında gerçekleşen bu olaya Hicret denir.

Medineli Müslümanlar O'nu evlerine konuk etmek için adeta yarışıyorlardı. O kimseyi kırmak istemiyordu. Çare olarak gri renkli devesini serbest bıraktı. Onun çöktüğü yere en yakın eve konuk olacağına söyledi. Devesi Kasva Hz. Ebueyüp Ensari (r.a)'nin evine yakın yere çöktü. O evde bir müddet misafir kaldı.

Hicret'in Müslümanlar üzerinde bir çok önemi vardır. Müşriklerin türlü baskılarından kurtulan Müslümanlar burada rahatça yaşayıp İslamı yaymaya başladı.

Mekke'den sonra İslam dünyasının ikinci kutsal-şehri olan Medine İslam'ın dünyaya yayıldığı yer olarak kabul edilir. İslam dünyasının başkentidir. Burada ilk kez İslam devletinin temelleri atıldı. İslami ekonomi modeli kuruldu, İslam devletinin temelleri oluştu.

MEHMET ÖZKENDİRCİ 

Editör: TE Bilişim