Patoloji kelime anlamı itibarıyla hastalık bilimidir. Anormal, bozulmuş,  işlemeyen, fizyolojik sınırların dışında olan, normal dışı seyir gösteren, hastalık işareti olan, marazi anlamlarını da taşır.

Patolojik bir birliktelikte kişilerden biri ya da her ikisi de ilişkilerini olumsuz yönde etkileyen, duygu ve davranışlar sergileyebilirler.

Patolojik bir evlilik tabi ki resmiyette evliliktir, ama sağlıksız olduğu kesin.

 Peki, evlilikte tedavi süreci nereden başlamalıdır? Nasıl bir yol ve yöntem tercih edilmelidir, nelerin değiştirilmesi gerekir?

Buna cevabı vermek oldukça güç. Neden derseniz;

 Mevcut yaklaşımlar çoğu zaman eşler arasındaki ilişkileri incelemek üzere olsa da bizim toplumumuzda işler biraz daha karmaşık bir yapıdadır. Üstün Dökmen güzel özetlemiş bu durumu: "Avrupa'da evlilik tango gibidir, iki kişi arasında yapılır. Türkiye'de ise halay gibidir. Aileler arasında yapılır, sülaleler karışır.”

Ayrıca her evlilikte gelenek, görenek ve yasal gerekçelerden kaynaklanan bazı zorunlu özellikler de bulunur.

Öyleyse tedavide eşler arası ilişkiden mi yola çıkmalı, yoksa kök aileler arası ilişkilerden mi, ya da her bir eşin bireysel sorunları üzerinde mi durmalıdır…

Evlilikte sorunlar elbette kaçınılmazdır. Lakin çatışmalara neden olan bu sorunların, nasıl ilerlediği, üzerinden yola çıkılarak ilerlemek en doğru yaklaşım olacaktır diye düşünmekteyim.

Evlilik Tedavisi Ne Zaman Gerekir?

Bireysel tedavilerde çoğu zaman bir tek kişinin ruhsal dinamikleri üzerinde durulur. Aile tedavilerinde ise tüm bir aile sisteminin üzerinde durulur. Evlilik tedavilerinde yalnızca karı koca arasındaki ilişkiler incelenmeye çalışılır. Öyleyse ilk baştan buna karar verilmelidir.  Evlilik tedavisi için karıkoca arasındaki ilişkileri mi incelemeli, eşleri teker teker ya da birlikte mi görülmeli ya da eşlerden biri ile görüşme yapılırken diğer eş de diğer bir uzmana mı yönlendirilmeli?

Bu noktada kafanız karışmış olabilir ama aslında bireysel tedavi yapan uzmanlar da, bir bakıma evlilik tedavisi yapmaktadırlar.

Evlilik tedavisi özellikle şu durumlarda gerekli olur:

- Yaşanılan büyük bir kavgadan sonra eşlerden biri istediği zaman evlilik tedavisi gerekebilir.

- Bireysel terapi yöntemleri evli bir kişinin sorunlarının çözülmesinde yetersiz kaldığında gerekebilir. Evliliğindeki sorunlar çoğu zaman evli kişinin sorunlarının ortadan kalkmasını engellemektedir.

- Bireysel terapiyi gerçekleştirmekte zorlanıldığı durumlarda gerekebilir. Bireysel olarak uzmana başvuran kişi problemlerini rahatça açıklamamakta ve bilinçli ya da bilinçsizce tedaviye direnç göstermekteyse eşin yardımı gerekmektedir.

 - Çoğu zaman bazı eşler evliliklerindeki sorunları küçümseme ve yadsıma eğilimindedirler. Bu tür durumlarda diğer eşler çoğu zaman farklı belirli sorunlar geliştirebilirler. Bu sorunlar ilk ağızda bireysel bir sorunmuş gibi görünmesine karşın; daha dikkatli gözlemler, bunların bir evlilik sorunu olduğunu gösterir. Örneğin, bir kadın evden dışarı çıktığı zaman aşırı ölçüde kaygılanır ve evden dışarı çıkamaz hale gelir. İlk başta nedenini kimse anlayamaz. Terapiler ile kadının bu sorununun kocasının annesine bakım zorunluluğu ortaya çıktıktan sonra baş gösterdiği anlaşılır. Kadın aslında haftada birkaç gün kayınvalidesine giderek onun ev işlerini yapmak istememektedir. Birkaç hafta kayınvalidesine yardıma giden kadında bir vakit sonra evinin kapısından çıktıktan sonra kalp çarpıntısı, aşırı terleyip kızarma, nefes alma problemleri baş göstermeye başlamış ve kadın artık dışarı çıkmaktan korkar hale gelmiştir.

- Bazen de birbirleriyle iyi geçinemeyen ve sürekli olarak çatışan eşler, ilişkilerinde bir aksaklık olduğunu kavrar ve bir evlilik terapistine başvurabilirler. Kuşkusuz, bu durumlarda da evlilik tedavisi gerekir; ama ne yazık ki bu eşlere bile genellikle bireysel tedavi uygulanır. Toplumumuzda evlilik tedavisine başvuran eşlerden biri (genellikle erkek eş) çoğu zaman tedaviye isteksiz bir şekilde, eşinin zoruyla gelir ve bir süre sonra devam etmek istemez.

Görüldüğü üzere evlilik olağanüstü karmaşık ve sürekli olarak değişen bir ilişkidir. Öyleyse evlenecek gençler, kendi evlilik hayatlarındaki temel yapıtaşlarının ve ana sütunlarının ne olacağı üzerine kafa yormalı, yola bu hazırlıklarla başlamalı, yolda önlerine çıkan engelleri atlamak için önce eşlerinin sonra da uzman kimselerin destek ve tedavisine açık olmalıdırlar.