Çocukluk yıllarından bu yana müziğe olan ilgisiyle onlarca şehir ve ülke gezen Devrim Utku Ataylan, cebindeki son parasıyla hayallerini gerçekleştirmek için yola çıkmıştı ancak parası yetmeyince Konya’ya geldi. Mersin’e gitmek istediğini ancak bilet parasının Konya’ya yetmesiyle, yalnızca bir çanta ve gitarıyla kendisini Konya’da bulduğunu ifade eden Ataylan, şehri çok sevdiğini ve burada yaşamak istediğini belirtti.
‘HASBELKADER GELDİM, ÇOK SEVDİM’
Yanında gitarı uzun yıllar şehir şehir gezen Ataylan’ın hayali, Doğu Anadolu Bölgesi’ni şehir şehir gezerek İran’a ulaşmak ve orada müzik gruplarıyla buluşmaktı. Hayatın, hayallerdeki gibi olmadığını ifade eden Ataylan, cebindeki son parayla Konya’ya geldiğini söyledi. Birkaç gündür Konya’da kalan Ataylan, Konya’ya geliş serüvenini şöyle aktardı: “Antalya’da son paramla otogarda kaldım ve aslında gitmek istediğim yer, Mersin’di. Ancak saat gecenin 3’ü ve benim param yalnızca Konya’ya yetiyordu. Hasbelkader Konya’ya geldim. Yalnızca çocukluk yıllarımda hatırımda kalan Konya’yı çok sevdim ve buraya yerleşmeye karar verdim.”
‘HER YERDE YAPABİLECEĞİM BİR İŞİM VAR’
10 yaşından beri yanından gitarını eksik etmediğini vurgulayan Ataylan, diğer ülke ve şehirlerde yaşadıklarına dair şu demeçlerde bulundu: “13 yaşımda Almanya’da bir kilisede de gitar çalmışlığım var; Azerbaycan’da da, Türkiye’deki sokaklarda da! Çocukluğumda lüks bir yaşama sahiptim ancak o dönemde de yine sokaklarda çalıyordum. 8 yıl önce anne- babamın tedavisi için Antalya’ya gittik. Sürekli olarak onları hastaneye götürüp gelmem gerektiği için ise iş bulamazdım ve hastane önünde bile yapabileceğim bir işim zaten vardı; gitar çalmak. Ömrüm müzikle ve sokaklarda geçti, hala da geçiyor.”
‘PARAM OLMADIĞINDA YÜRÜYEREK GEZİYORUM’
Kendi bestelerini çalarak geçimini sağladığını söyleyen Ataylan, “Daha çok hicaz makamı ancak yalnızca kendi bestelerimi çalıyorum. Normalde bu besteler farklı enstrümanlarla çalınması gerekiyor ancak yanımda gitarım olduğu için ben gitarla çalıyorum. Yalnızca kızıma yaptığım 80 tane bestem var. Sesim güzel olmadığı için şarkı söylemiyor; yalnızca çalıyorum. Aslında bizim kültürümüzde sözsüz müzik çok fazla yok ve çok fazla kendisini dinlettirmez. Ancak insanlar müziğime alıştıkları zaman sürekli gelmek istiyorlar. Param olduğunda vasıtayla geziyorum, olmadığında yürüyorum. Burada öğrencilerin ağırlıklı yaşadığı Bosna Hersek Mahallesi’ni keşfettim, orada öğrencilerle birlikte çalıyoruz; onlara gitar öğretiyorum. Semt pazarlarında çalıyorum.” diye konuştu.
‘MÜZİK BÖYLE BİR ŞEY!’
Yalnızca gençlerin değil; her yaştan insanın ilgisini çektiğinin altını çizen Ataylan, bu durumun geçmiş yıllarda enstrüman öğrenmenin ‘serserilik’ olarak algılanmasından kaynaklı olarak bir özlemi ifade ettiğini belirtti. Kendisine olan sevgiden memnun olduğunu ifade eden Ataylan, “Gitarımda birçok isim ve simge var. Bunlar, hayranlarımın bir anı bırakmak için yazdıkları. 4 yaşında biri de, 70 yaşındaki biri de sizi dileyebiliyor. Müzik böyle bir şey!” diye konuştu.