Çeşitli sebeplerle ortaya çıkan, can ve mal kaybı başta olmak üzere ciddi zararlar oluşturan ve giderilmesi neredeyse olanaksız hale neden olan doğal afetlerden birisi de yangındır.

Genel olarak yangınların çıkmasında en büyük etken insan olarak bizleriz.   

Dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmalden kaynaklanan yangınların çoğunda can ve mal kayıpları büyük ölçüde olmaktadır.

Ülkemizdeki dikkatsizlik ve kasıtlı olarak çıkan yangınlar her şeyi yok ettiği gibi, en çok olumsuz etkisi de orman alanlarında ortaya çıkıyor.

Gerek doğal, gerekse de insanların eylemleri sebebiyle ortaya çıkan orman yangınları, orman içerisinde ortak bir yaşam süren canlı ve cansız varlıklara, hem de çevresine ciddi zararlar veren kontrolsüz yanan ateş anlamına gelmektedir.

Bugün dünyada ve ülkemizde orman alanlarındaki yangınların sayısı da oldukça fazla olması da üzücü olduğu kadarda dikkat çekicidir.

Her ne sebep olursa olsun meydana gelen orman yangılarındaki, zararın boyutu da; alanlarda hâkim olan vejetasyon tipi, toprak özellikleri, yangın mevsimi, yangını takip eden hava durumu, yangının tekrarı, süresi ve şiddetine bağlı olarak değişiklikler gösteriyor.

Orman yangınına sebep olup, doğal güzelliklerin ve bu alanlarda canlı ve cansız hayatın yok olmasına neden olmak ta büyük bir suçtur.

Yangına sebeple olmak la suç işlemenin yanında, orman alanlarının etrafındaki kentlerde ve yerleşim yerlerinde ekonomik ve sosyal hayatın bitmesine de neden olunduğu da bir gerçektir.

Bütün bu olumsuz tablonun yaşanmasını istemiyorsak, öncelikle orman alanları yok eden en büyük etmenlerden olan yangınların önüne geçmeliyiz.

Elimizden geldiğince orman alanlarında bulunduğumuz süreçte, dikkatli olmalı ve yangına sebep olacak davranışlardan kaçınmalıyız.  

Gelelim insan olarak orman yangınlarına nasıl sebep olduğumuza,

Hepimizin de bildiği gibi hava sıcaklığının en yüksek seviyelerde olduğu yaz aylarında orman yangınlarında bir artış yaşanıyor.

Bunun yanında ormanda güvenlik tedbiri alınmadan ateş yakılması ve Yakılan ateşin söndürmeden bırakılması, Sönmemiş sigara izmariti ve kibritin yere atılması, Orman içinde veya bitişiğindeki tarlalarda istenmeyen ot veya anızın yakılması, Gece aydınlatma için ormanda ateşle dolaşılması,

Cam ve cam kırıklarının ormanda bırakılması, Çocukların orman içinde ateşle oynamaları,

Kasıtlı çıkarılan(terör, mafya ve rant vb. amaçlı) orman yangınları, Tarla veya otlakları genişletmek için ormanın bilerek yakılması, Orman içinde yapılan kanunsuz işleri gizlemek için yangın çıkarılması, Birilerinden intikam almak veya bir şeyi sabote etmek için yangın çıkarılması,

Yabani hayvanları uzaklaştırmak için yangın çıkarılması gibi sayısız sebepleri sıralayabiliriz.

Ormanda yangın çıkararak sebep olduğumuz zararlara da bir bakalım.

Biyolojik çeşitlilik büyük zarar görür. Ormanlarda yaşayan canlıların yaşam alanları yok olur.

Canlı ve cansız örtünün yok olmasıyla erozyon, sel-taşkın ve hava kirliliği gibi doğal afetlerin sayısında ve hızında olağanüstü artışlar görülür.

İklim sisteminde (sıcaklık, rüzgâr, nem ve yağışa doğrudan etki ederek) bozulmalar olur.

Orman ve orman ürünlerine dayalı turizm, sağlık, spor, avcılık gibi sektörler olumsuz yönde etkilenir.

Ekonomik kayıpların yanında, işsizlik ve sosyal sorunların yaşanmasına da neden olur.

Orman yangını yaşanılan bölgede insan yaşamı bittiğinden, ekonomik ve sosyal hayatta sona erer.

Ülkemizde 28 Temmuz'da Antalya'nın Manavgat ilçesinde başlayan ve ardından en az 35 farklı ilde devam eden yangınların büyük bir kısmı kontrol altına alınarak söndürülürken,  bir kısmında da söndürülme çalışmaları halen devam ediyor. 

Bugüne kadar süren yangınlardan dolayı hayatını kaybeden yurttaşımızı sayısı 8’ze yükseldi.

Binlerce hayvan telef oldu, orman ve tarım arazileri ile bölgedeki sera alanları küle döndü. Birçok vatandaşında evleri yandı. 

Yangınların tehdit ettiği köy ve diğer yerleşim yerleri tahliye ediliyor.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli 28 Temmuz'da başlayan ve sayıları giderek artan 132 yangının 125'inin kontrol altına alındığını ve devam eden yangınlarında ise, söndürülme çalışmalarının devam ettiğini açıkladı.

Gelinen noktada ülkemiz orman alanları çok olan ülkeler arasında olup, aralıklarla da orman yangınları oluyor.

Ülke olarak orman yangınlarının önüne geçecek kapasitemizde ve birikimimizde vardır.

Ancak orman yangınlarının söndürülmesinde eksik araç gerecimiz varsa, bu araç ve gereçler alınmalıdır.

Orman yangınlarına sebep olacak davranışlar hakkında da özellikle orman alanlarının olduğu kentlerde ve yerleşim alanlarında ve ülkemiz genelinde eğitimler verilmelidir.  

Allah göstermesin bir dahaki orman yangınlarının söndürülmesini çok kısa bir sürede gerçekleştirilsin.

Can ve mal kayıpları yaşanmadığı gibi, ormanların ve orada yaşayan canlıların ve doğal güzelliklerin yok olmasının önüne geçilsin.

Ülkemiz genelindeki yangınlarda evleri yanan, mal kayıpları yaşayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun derken, yaralılara da acil şifalar ve hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine de baş sağlığı diliyorum.

Devletin yaralarını sardığı orman alanlarındaki yurttaşlarımıza bizlerle elimizden gelen maddi ve manevi desteği vermeye, onların yanında olduğumuzu göstermeye devam edelim.

Sonuçta atasözünün ifade ettiği gibi, “Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız.” Çin Atasözünde de” Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde gelecek kuşaklar serinler” dediği gibi, insanoğlu var olduğu sürece ağaca, ormana ve doğal güzelliklere her zaman ihtiyacımız olacaktır.

Ne dersiniz sizce de öyle değil mi?