Hayvan üreticileri, son yıllarda farklı sorunlarla baş etmeye çalışıyor. Farklı dengeler sebebiyle fiyatlarda memnuniyetsizlik yaşayan üretici, yaklaşık 2 yıl önce süt tozu ihracatının da kapatılmasıyla birlikte üreticinin yaşadığı zorluklara bir yenisi daha eklendi. Türkiye’nin en fazla süt üreticilerinden biri olan Konya başta olmak üzere üreticilerin yaşadığı zorlukları Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB) Başkanı Edip Yıldız aktardı. Yıldız, sütü hayvancılık sektörünün omurgası olarak nitelendirdi; “Süte dair sorunlar çözüldüğü takdirde et de süt de rahatlar.” dedi.
‘ÜRETİMİN FAZLA OLDUĞU KONYA, EN ÇOK ETKİLENEN İLLERİN BAŞINDA!’
Son yıllarda çiğ süt piyasasında yaşanan dalgalanmalar sektörde ciddi sıkıntıları da beraberinde getirdi. Yağlı ve yağsız süt tozu ihracatına yönelik kısıtlamalar kaldırılsa da kısıtlamanın uygulandığı dönemde üretici bir hayli zorluk yaşadı. DSYB Başkanı Yıldız, bu süreçten en fazla etkilenen illerin başında Konya’nın geldiğine vurgu yaparak şunları söyledi: “Süt tozunda ihracatın kapanmasıyla birlikte tonlarca süt işleyen firmalar, bu rakamı yüzde 20’lere kadar düşürdüler. Kalan süt ise ıslak ürüne dağıldı. Ülkede çalışan kesimin gelir düzeyinde ve tüketimde süren daralmadan diğer şehirlerdeki üreticiler de etkilendi ancak Konya, üretimin fazla olması nedeniyle çok daha fazla etkilendi.”
‘ARZ FAZLASI ERİTİLMEYE ÇALIŞILDI’
Süt tozundaki ihracat yasağının sütte üretim fazlasını da beraberinde getirdiğinin altını çizen Yıldız, bu kapsamda Et ve Süt Kurumu tarafından arz fazla sütün bir kısmına yönelik yapılan regülasyonun piyasayı bir nebze rahatlattığını söyledi. Arz fazlasına yönelik alınan diğer tedbirlerle ilgili de konuşan Yıldız, “Tarım ve Orman Bakanlığı ile süreçle ilgili görüşmelerimizde mevcut fazla sütün Et ve Süt Kurumu tarafından bir kısmının süt tozuna çevrileceği kararı, piyasaların biraz rahatlamasına neden oldu. Regülasyon, ağustos ayından sona erecekti ancak alınan kararla süt fazlası devam ederse regülasyonun da yıl sonuna kadar devam etmesine karar verildi. Böylelikle piyasadaki arz fazlalığının biraz daha eritilmesi amaçlandı. Alınan tedbirlerden diğeri ise, tereyağ ithalatı durdurulması ve ihracattaki kota sınırının kaldırılması yönünde oldu. Bu adımlarla sektör rahatlatılmaya çalışılıyor.” ifadelerini kullandı.
‘SÜTTE SORUNLAR ÇÖZÜLÜRSE ET DE SÜT DE RAHATLAR!’
Hayvancılık sektöründeki sorunların yeni olmadığını ve yıllardır devam ettiğini belirten Yıldız, bu kapsamda et ve süt ürünlerindeki fiyat artışlarından vatandaşın olumsuz etkilendiği gibi; üreticinin de kazanmadığına işaret etti. ‘Yalnızca aracılar kazanıyor’ diyerek duruma tepki gösteren Yıldız, “Karkas ve et fiyatlarında 100 liralık bir düşüş oldu. Fiyatlardaki bu düşüşle birlikte üretici zarar etti ancak fiyat da tüketiciye pek yansımadı. Aracıların kazandığı bu durum söz konusu oldu. Süt piyasasında da böyle olmasın diye bir denge dahilinde bu sistemin yürütülmesi çok daha iyi olacaktır. Hayvancılıkta sistemin omurgası süttür. Süte dair sorunlar çözüldüğü takdirde et de süt de rahatlar.” diye konuştu.
‘ÜRETİCİ ÖNÜNÜ GÖRSÜN!’
Tarım ve hayvancılıkla planlı üretime geçişi de değerlendiren Yıldız, planlı üretimde taşların yerine oturmasıyla birlikte üreticinin gelecek endişesinin de azalacağına dikkat çekti. Yıldız, süt üretiminde sorun yaşayan üreticilerin çareyi hayvanları kesime göndermekte bulduğunu söyleyerek, “Bu sorunların da aşılması gerekmekte. Geriye dönük hatalardan ders alındığını düşünüyorum. Üretim planlaması dahilinde tarım ve hayvancılıkta bu yıl ilk kez planlı üretim hayata geçirilmeye başlandı. Bu kapsamda üretim- tüketim dengesinin yıllar içerisinde rayına oturacağını düşünüyorum. Böyle olduğu takdirde üretici de önünü görür!” şeklinde konuştu.