ÖMÜR TÜKENİRKEN YENİ BİR YILA GİRMEK
Yılın son günü Sabah Namazına uyandığımda iki vefat haberiyle uyandım. Birisi akrabalarımdan bir dostumuz, bir de öğrencilik yıllarından beri yazılarını heyecanla okuduğumuz Hasan Karakaya... Yılbaşı hazırlıklarının yapıldığı, piyango bileti alanların çekiliş için saatleri saydığı, yeni bir yıla girmenin heyecanını taşıyan ölümden habersiz insanları hayal ettim. Takvimin takozundaki son sayfayı da kopardım. Koskoca yıl bitmişti, tükenmişti. Aslında bitip tükenen takvimin yaprakları değil benim ömrümdü. Akıp giden zaman benim geçici dünyada yegâne sermayemdi. Acaba geçen 365 günün defterine adımı nasıl yazdırdım. Koskoca bir yılın her gününde lehime şahitlik etmesi için vakitlerin emanetini yerine getirebildim mi?.. İsmimi salihlerden biri olarak defterlere geçirebildim mi?..
Herkes bir yerlere koşuyor. Kimi ikbali için eğilmedik yer, aşındırmadık kapı, atmadığı takla yokken hep geçici dünya için yığınak yapıyor. Oysa üzerimize doğru gelen Ahirete adım adım yaklaşıyoruz. Gün geçtikçe, yıllar değiştikçe bizi kucaklayacak ahiret hayatı için bir hazırlık içine girebildik mi? Allah Teala "Ey İman edenler Allah'tan korkun ve herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın" (Haşr,18) buyuruyor. Biz niçin ölümü gördüğümüz halde hazırlık içine girmeyiz. Yapılan amellerin boşa gideceğini mi zannederiz! Yıkılsan da kaybetsek de şerefli davanı ayakta tutmak için çalışmışsan Seni yüce Mevla alır hem de devlet erkânıyla Kâbe'nin kapısından içeri alır. Seni Medine'de Rasülün şehri Nurlanmış şehirde Peygamberimize komşu yapar. Hasan Karakaya'dan bahsediyorum.
Zor zamanların adamı, yiğit korkusuzca İslam'ı ve Müslümanları savundu. İnandığı davasında eğilmeden dimdik durdu. Umresinin ardından, geldiği Medine'de Peygamberimizin teheccüd kıldığı direğin yanında kıldığı namaz son namazı oldu (Ersoy Dede, Tv 24,Hasan Karakaya'nın son anları) Sen yapılan her şeyin unutulduğunu ve boşa gideceğini mi zannettin. Allah gani gani rahmet eylesin.
Miladi olarak yeni bir yıla girmiş olmamız insanı nasıl sevindirir. Bir sonraki yılın neler getireceğini bilmeden, geçmişin hesabını göremeden, yeni bir yılın sabahına uyanmak insanı sadece yaşamak için, zevk ve haz kültürünü yaşatmak için var olmak, idealsiz ve davasız bir yaşamı benimsemek herhalde bir insanın yapacağı bir iş değildir. Varlığının kime borçlu olduğunu bilmeden yaratılış gayesinden habersiz bir yaşam nankörlüktür. Ey İnsan sen basit işlerin, bayağı heveslerin adamı değil; daha esaslı ve derinlikli işler için yaratıldın. Senin bir Medeniyet anlayışın, sahip olduğun değerlerin, bir kültürün vardır. Sen Hıristiyan Kültürünün içerisinde yuvarlanıp gidemezsin. Noel Baba dedikleri adam Aziz Nicholas adında Hıristiyan bir din adamıdır. Eğer ODTÜ'nün konferans salonunda konferans vermek için gelmiş olsa orada namaz kılan gençlere saldıranlar, herhalde elleri acıyıncaya kadar Aziz'i alkışlayacaklardır. Neden Müslümanları öldüren, onları katleden, ülkelerini sömüren Batı Medeniyetinin maskelemiş olduğu pamuksu sakalıyla heybesinden hediye dağıttığı iddia edilen Hıristiyan kültürünün sembolü bu kadar kabullenmiş, benimsenmiş de, Namaz kılan Müslüman gençler tehlikeli görülmüştür.
Yılın sonunda bize düşen hayatımızın muhasebesini yapmak 2015'i zararla mı kapattık yoksa kazançla mı kapattık. Yeni bir yılda da Rabbim bizlere çocuklarımıza, dost ve arkadaşlarımıza ve tüm Müslümanlara hayırlar, güzellikler nasip eylesin. Müslüman coğrafyada akan kanın durması Müslümanların yüzünün gülmesi ve İslam'ın güzelliklerinin dalga dalga tüm insanlığı kuşatması için alın teri dökebilmeyi, çalışabilmeyi bu yolda mücadele edebilmeyi bizlere nasip eylesin.