Ölen çocuklar değil, vicdanlardır

Abone Ol

İslâm Dini merhamet dinidir. Merhamet insanlara, hayvanlara, bitkilere şefkat göstermektir, acımaktır. İslâm Ahlâkı da Allah'ın emirlerine saygı ve itaat etmek, yarattıklarına şefkat ve merhamet göstermek olarak tanımlanır.

Besmele'de, daha bir işe başlarken söylenen Besmele'de, Allah'ın iki önemli isminden söz edilir.Rahman ve Rahîm. Esmaü'l- Hüsna'da geçen bu iki isim de merhametle, acımakla ilgilidir.

Hz. Peygamber, alemlere rahmet olarak gönderilmiş bir peygamberdir. O, aynı zamanda bir savaş peygamberi olarak çeşitli Gaza ve Savaşlara katılmış, Uhud'da yaralanmış ve dişleri kırılmıştır.

Ama O, savaşlarda kadınlara, yaşlılara, çocuklara, hayvanlara ve ağaçlara saldırılmamasını, öldürülmemesini emretmiştir. O, bir savaş ahlâkı da geliştirmiş ve bu ahlâkî kuralların uygulanmasını özellikle istemiştir.

Şimdi ne vicdan ne merhamet kalmış, düşman tek dişi kalmış canavara dönüşmüştür. Savaş Ahlâkı zaten kalmamıştır.

Suriye ve Irak'ta yaşanan iç savaşta, İsrail'in Filistin ve Gazze'ye yaptığı saldırılarda insanlık dışı, vicdan yoksunu yakmalar yıkmalar, kadın erkek sivil asker ayırt etmeden genç, ihtiyar ve çocuk demeden insan öldürmeler zirveye ulaşmıştır.

İki yüzlü, çifte standart ve münafık Batı'nın şımarık çocuğu İsrail ve onun işbirlikçisi sözde İslâm Ülkelerinden Suriye ve Irak'ta her gün onlarca cinayet işlenmektedir. Her gün yüzlerce çocuk yetim kalmaktadır. Evler, Okullar, Camiler, Hastaneler bombalanmakta binlerce insan evsiz ve yurtsuz kalarak ülkesinden kaçmakta komşu ülkelere sığınmaktadır.

Karşımızda yumurtalarını pişirmek için, dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen, lanetli bir Yahudi topluluğu var. Sırtını Amerika'ya ve Batı'ya dayamış, şımartılmış lanet bir topluluk.

Ve İsrail'e kafa tutamayan, kendi içinde bölünmüş, mezhep kavgalarına tutuşmuş, birbirini küfürle suçlayan, birbirini öldürürken tekbir getirip, Allahu Ekber diye bağırmaktan başka marifeti olmayan rezil bir İslâm dünyası var.

İslâmsız İslam Dünyası'nın Kukla Liderleri, kendilerini kendi koltuklarını, kendi can ve mallarını koruma telaşında. Anneler ölmüş ya da dul kalmış, çocuklar ölmüş ya da yetim ve öksüz kalmış ne gam?

İslâmsız İslâm ülkelerinin âlimleri, zalimleri destekleyen Belamlar'a dönüşmüş, korkak ve yüreksiz. Ümmet bölük pörçük, ümmet paramparça, zillet ve meskenet içinde, sürüm sürüm sürünüyorlar, el açmış dileniyorlar. Gören yok, ahlarını duyan yok.

Çocuklarla birlikte vicdanlar da ölmüş. Çocuklar yetim kalmış. Dünyada 400 milyona yakın yetim çocuk var.

Kim yetim bırakıyor, kim öksüz bırakıyor, kim öldürüyor bu çocukları?

Bunları yapan zalimler, hainler, insanlık düşmanları hiç ölmeyecekler mi?

İHH, İnsanî Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım “Her gün 10 bine yakın çocuk savaş, afet ve hastalıktan dolayı yetim kalıyor ve bu sayı senede 3,5 milyona ulaşıyor” diyor. Bunun vebali kimde?

Ramazan demeden, Bayram demeden, oruç demeden, iftar ve sahur demeden insanlar katlediliyor. Biz Müslümanlar ise sadece seyrediyor. Ramazan'ı bir yeme içme ve Eğlence Festivali'ne sokmuşuz. Akşam ne yesek, sahurda ne yesek d acıkmasak susamasak hesabı yapıyoruz. Zekât ve sadakları verirken, hesap ederken elimiz titriyor.

İftar ve sahur sofralarında masum çocuk kanlarının döküldüğü Gazze'de, Suriye'de, Irak'ta, sadece çocuklar değil vicdanlar da ölüyor. Teravih'i en kısa sürede nerede bitiririz diyen bizler, susarak zulme rıza gösteriyor, zulme ortak oluyor.

Allah bizlere uyanmak nasip etsin.

                                                    GÜNÜN SÖZÜ

ÖKÜZÜ MUHTEŞEM BİR ŞEHRE GÖNDERSEN, GÖRÜP ANLATACAĞI TEK ŞEY KARPUZ KABUKLARI OLUR.

                                                                                                      Mevlâna