Amerikalı ünlü sosyal-psikolog Kenneth Hammond’un “Altın Beyinli Adam” dediği Prof. Dr. Erol Güngör, 1982 yılında YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından Konya Selçuk Üniversitesi’ne rektör olarak atanmıştı. Erol Güngör, “İdealindeki üniversiteyi oluşturmak” için bilerek ve isteyerek Konya’ya gelmişti. Camide ilk defa bir rektör gören Konya halkı, Erol Güngör hocayı bağrına basmıştı. 24 Nisan 1983 yılında da İstanbul’da geçirdiği kalp krizi neticesinde Hakkın rahmetine kavuşan Erol Güngör hoca, 45 yıl süren kısa ömrüne 12 telif, 7 tercüme eser ve yüzlerce makale sığdırmıştır.

Erol Güngör hoca, doçent sıfatıyla 1976’da “Emin Işık, Ahmet Tekin ve Yaşar Erol” hocalarla birlikte “AHLÂK LİSE: III” ders kitabı yazmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı, 7.9.1976 tarih ve 328 sayılı MEB Tâlim ve Terbiye Kurulu’nun kararıyla ders kitabı olarak uygun görerek 200.000 adet bastırmıştı. Bildiğiniz gibi I. Milliyetçi Cephe Hükümeti, 31 Mart 1975’te Süleyman Demirel’in başkanlığında dört partinin (Adalet Partisi, Millî Selamet Partisi, Cumhuriyetçi Güven Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi) koalisyonu ile kurulmuş ve 39. Türkiye Hükümeti olarak 21 Haziran 1977 tarihine kadar görev yapmıştı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı ise Ali Naili Erdem idi. Lise üçüncü sınıflar için hazırlanan Ahlâk ders kitabı, bir ay süren II. Ecevit Hükümeti ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Konyalı Mustafa Üstündağ döneminde, müfredattan kaldırılmıştı. Bu dönem ve yıllarda ideolojik kutuplaşma vardı.

Doç. Dr. Erol Göngör’ün “Ahlak Lise: 3” ders kitabını baştan sona kadar okudum ve inceledim. Ahlakın felsefi temelleri üzerinde duran, “Ahlâk Açısından İnsan”ı, “İnsan Açısından Ahlâk” ile “Olgun İnsan”ı ele alarak her yönüyle mükemmel şekilde hazırlanmış bir kitap olan Ahlâk kitabı; ahlâkı iyiye yönelme, sosyal hayattan tutun ekonomik hayata, din, örf-âdet, adalet, hukuk, sorumluluk, yaptırıcı kuvvetler, aile ocağı, evlilik, milli hayat, demokrasi, savaş ve makine medeniyetine varıncaya kadar her konu üzerinde duruyor. Talebeler, “okuma parçası” verilerek ve sorular sorularak düşünmeye, meraka, araştırma ve sorumluluk almaya yöneltiliyor.

“Ekonomik Hayat ve Ahlâk” bölümünde; “İş Ahlâkı, Ticaret Ahlâkı, İsraf ve Tasarruf ile Vergi Vermek ve Ahlâklılık” başlıkları altında konunun özü o kadar güzel ele alınıyor ki. Meselâ, toplumun, din, ahlâk, örf ve âdet gibi sosyal kurumlar tarafından tasvip ettiği mesleklere iş denilebileceği, her türlü şans oyunları ve kumar oynatanların yaptıklarının ise iş sayılamayacağı ifade edildikten sonra şu cümlelere yer veriliyor:

“Namuslu olmak şartıyla, her meslek saygıya lâyıktır. Maden ocağındaki işçi ile bürodaki mühendis; belediye reisi veya vali ile kapılarındaki kapıcı; okulumuzun müdürü ile okulumuzu temizleyen hademeler dürüst çalıştıkları, namuslu oldukları takdirde, aynı derecede saygıya lâyıktırlar. Bu açıdan bizi değerli kılan mesleklerimiz değil, ahlâka uygun davranışlarımızdır.

İşinde namuslu olmaya, ahlâka uygun çalışmaya, sözünde durmaya iş ahlâkı diyoruz. Peygamberimizin “Allah, işini dikkatli ve sağlam yapan kulunu sever1 diyerek, iş ahlâkının önemini belirtmiştir.

İnsan, çalıştığı işe kendisini vermeli, alın teri, göz nuru dökmeli, emeğini esirgememeli, aldığı ücreti hak etmeli, helâl kazançla yaşamalıdır. İnanan bir insan adaleti önce kendi üzerinde uygulamalı, emeğinin hakkıyla, helâl kazançla, yaşamayı gaye edinmelidir.”

Çalışma saatleri içinde örgü örmek, gazete okumak, cep telefonu veya bilgisayarda internette sosyal medyada gezinmek, dedikodu yapmak, vatandaşın işini geciktirmek doğru davranışlar olmasa gerek.

***

Geçtiğimiz gün Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş Bey, danışmanı Ramazan Ay vasıtasıyla telefonla bendenizi aradı. Daha önce kamuoyunda yazılarımla gündeme getirdiğim ve eleştirdiğim bir konu hakkında 30.11 2021 tarihinde TBMM Başkanlığına, İyi Parti adına Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer’in cevaplandırması kaydıyla bir soru önergesi vermiş. Milletvekili Sayın Fahrettin Yokuş, soru önergesinde, 2007-2008 yılında “Prof. Dr. Sosyal Bilimler Lisesi” adıyla hizmete açılan okulun adının mahkeme kararıyla “Konya Türk Telekom Sosyal Bilimler Lisesi” olarak 2012’de değiştirildiğini belirterek şu soruları yöneltiyor:

1-Eski adıyla Prof. Dr. Erol Güngör Sosyal Bilimler lisesinin isminin, okulumuza tekrar verilmesiyle ilgili bir çalışmanız var mıdır?

2-İsmi lisemize tekrar verilmeyecekse Konya’mızda ve Türk düşünce hayatında önemli bir yeri olan Merhum Prof. Dr. Erol Güngör’ün isminin yaşatılması amacıyla Konya’da bir okula verilmesi hakkında bir çalışmanız var mıdır?”

Benim 12 Haziran 2016 tarihli Pusula Gazetesi’nde “Prof. Dr. Erol Güngör’ü Okuldan Kovmuşlar!” (https://www.pusulahaber.com.tr/prof-dr-erol-gungoru-okuldan-kovmuslar-4905yy.htm) başlığı altında savunduğum önemli bir mevzuyu, TBMM’ye soru önergesiyle taşıdıkları için Sayın Vekilimize teşekkür ediyorum. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den gelen 2.12.2021 tarihli cevabî yazıyı ve bilgiyi de okurlarımızla paylaşıyorum.

***

“Milli Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğinin 15’inci maddesinin1’incifıkrasının (a) bendinde; Kurumlara adlar; “Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarına il milli eğitim komisyonu kararına dayalı olarak valilikçe,” (b) bendinde ise, “Diğer kurumlara ise il millî eğitim komisyonu kararına dayalı olarak valilik teklifi üzerine Bakanlıkça verilir.” Hükümleri bulunmaktadır.

Konya Valiliğince konuya ilişkin olarak;

Söz konusu okulun 2007-2008 eğitim öğretim yılında Prof. Dr. Erol Güngör Sosyal Bilimler Lisesi ismi ile açıldığı, daha sonra okulun binasının inşaatını üstlenen ve bu sebeple Türk Telekom isminin okula verilmesini isteyen Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin açtığı dava sonucunda çıkan 2012/125 esas nolu ve 2012/469 mahkeme kararı doğrultusunda okulun isminin Türk Telekom Sosyal Bilimler Lisesi olarak değiştirildiği,

Ülkemizin yetiştirmiş olduğu fikir ve düşünce insanı Prof. Dr. Erol GÜNGÖR’ün isminin ilde bir okula verilmesinin planlandığı belirtilmiştir.”

***

Bu bilgiye göre top, şu durumda Hükümeti temsil eden Konya İlbeyi’nin kucağına düşmüş durumda. Konya Valiliği teklif ederse ve MEB’de onaylarsa; “Camideki Rektör” merhum Erol Güngör’ün adı bir başka okulumuzda yaşatılacak demektir.

Prof. Dr. Erol Güngör ne diyor; “Ahlâk, iyiliği bilmekten ibaret değildir, iyi hareketi yapmaktır.” diyor. İyi hareketi Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Konya Valiliğinden ivedi olarak beklemek hakkımız olsa gerek.

Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.