Son birkaç yazıda Konya Ovası için uyarılar yapıyoruz.

Tehlike çanları çalıyor.

‘Kıtlık’ çok ağır ifade olur ama ondan aşağısı da kurtarmaz gibime geliyor.

Tedbir alamazsak gittiğimiz nokta burası.

Üretici çok büyük sıkıntı yaşayacak…

Dolayısıyla tüketici de…

Gıda zamları bizleri daha da zora sokacak.

Üretici için de ayrıca sıkıntılar kapıda bekliyor.

Girdi maliyetleri çok yükselecek.

Bu da bizlere yansıyacak.

Bunları ben demiyorum…

Kim söylüyor?

Önceki günlerde Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kuraklık ve çözümüne dair her şeyi konuştuk.

Başkan’ın samimiyetini herkes bilir.

Çekincesiz herşeyi söyleyebileceğini de…

Söyledi de…

Yağışların olmaması nedeniyle ekili arazilerdeki son durumu da değerlendirdi.

Kıraç alanlarda yüzde 70’e varan sulu arazilerde ise yüzde 30’lara varan kayıptan bahsetti.

Konya için çok büyük kayıp.

Bir cümlesi de önemli.

“Konya, Türkiye’nin tahıl üretiminin çok büyük bir bölümünü karşıladığı gerçeğini gözardı edersek Türkiye’yi bekleyen tehlikeyi bertaraf edemeyiz”

“Kardeşim, Konya Ovası biterse Türkiye aç kalır”

Öncelikle ‘kuraklık’ konusunu da doğal afet sınıfında değerlendirmek lazım.

Dolayısıyla doğal afetlere yapacak bir şeyimiz yok.

Kimseyi de bu konuda eleştirecek halimiz yok.

Eleştirmiyoruz da…

Yalnız…

Bu tür doğal afetler karşısında da gerekli önlemleri almamız lazım, değil mi?

Eleştireceksek işte bu aşamada ilgilileri eleştirebilelim.

Peki almış mıyız?

Yine Başkan Kağnıcıoğlu’nun cümleleri ile cevap vereyim.

Öncelikle şunu da hatırlatayım mı?

Konya Türkiye’nin önemli bir üretim bölgesi ise Altınekin de geniş arazileri ve verimli toprakları ile Konya’nın önemli bir üretim merkezi.

Onun içindir ki; Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu’nun da arkasında üretici rüzgârı ile gerek Konya’da gerekse bölgede çok büyük ağırlığı vardır.

Devam edelim…

Altınekin bölgesinde Ziraat Odası’nın da girişimleriyle kayıp tespitleri yapılıp tutanakların ilgili tarım müdürlüklerine teslim edilmiş.

Oradan il tarıma…

Oradan da bakanlığa…

Yapılan işlem doğru ve bu yılki doğal afet olan kuraklığa karşı bir çalışma.

Peki bu tür doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak lazım değil mi?

Başkan Kağnıcıoğlu tam da bunu söylüyor.

Bu tür sorunları yaşamamamız için Konya Ovası’na su getirilmeli.

“Tek çözüm su…”

“Çiftçiyi su çalıştırır”

“Su gelirse bölgede bütün dengeler değişir”

“KOBİ’ler ayakta kalır”

“İstihdam sağlanır”

“Üretici yerinde kalır ve üretime devam eder”

“Tarlada çalışanların ortalama yaşı daha da gerilere çekilir”

Yani…

Su…

Peki bunun için bir çalışma yapılmış mı?

Konya’da su getirilmesi ile ilgili en çok çalışmayı yapan isimlerden bir tanesi Bekir Kağnıcıoğlu’dur.

Kızılırmak mı?

Hirfanlı mı?

Alternatifleri de bakanlığa sunmuşlar.

Bekir Başkan bunu sadece basında dile getirmiyor.

Arkasını araştırıyor.

Önce Konya’daki ilgililerle bu konu masaya yatırılmış.

“Sağolsun Halil Etyemez vekilim bize bu konuda çok yardımcı oldu” diyor.

Yetmedi…

İlgili rapor bakanlığa da ulaştırılmış.

Tarımdan sorumlu vekil Halil Etyemez olmak üzere Konya siyaseti bu konuda üreticinin önünü açmış.

Bakın…

Çok önemli bir şey söyleyeyim mi?

Konya Ovası’na su getirilme konusunda çok büyük bir yol alınmış.

Yakında yeni müjdeler de gelebilir.

Yani…

Başarılırsa…

Yeni istihdam…

Yeni sektör…

Yeni kazanç kapısı…

Bir de sosyal tarafı var.

Yeni bir sosyal yaşam.

Üretici rahatlar…

Tüketici rahatlar…

Konya rahatlar…

Heyecanla bekliyoruz.

Emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz.

Ama…

Tebrikler Bekir Başkan…