“Bahçıvan bir GÜL’ün hatırı için bin “DİKEN’e su verirmiş”

 Vefa ile ilgili bir atasözü ile yola çıktım, bakalım yol bizi nereye götürecek…

İyi bir yere gideceğimizden eminim…

Hadi buyurun.

xxx

Nuri Eroğlu…

Benim gençlik ve spor muhabirliğimin ilk yıllarının efsane boksörlerinden birisiydi…

Tabi ki Hamdi Yiğit de…

Boksu Hamdi ağabey ile sevmiştim…

Konya Yolspor’un boksta söz sahibi olduğu yıllardı…

İsmini hatırlamadığım Almanya’nın bir kulübü ile özel müsabakalar yapılmıştı, şimdilerde yerinde yeller esen tarihi spor salonunda…

Yanlış hatırlamıyorsam, 60’lı yılların sonu, 70’li yılların başı olabilir…

Hamdi ağabey asker olduğu için, özel izinle ringe çıkmış ve kendisinden bir hayli uzun boyu ve uzun kolları olan Alman rakibini nakavt etmişti…

“Kaçıncı raund?” diye sorarsınız, hatırlamıyorum, ama Almanın direklerini eskivlerle boşa olan Hamdi ağabey, önce karaciğere, sonra çeneye vurduğu sağ-sol kroşelerle,  dev gibi boksörü çuval gibi yere sermiş ve salon “Hamdi, Hamdi” tezahüratıyla yıkılmıştı…

Türk boksunun kıymetli yıllarıydı, o dönemler…

Benim ilk boksla tanışmam da o yıllarda olmuştu…

Almanlarla yapılan o özel müsabakada Nuri Ağabey ringe çıktı mı, çıkmadı mı net hatırlamadığım için, kendisini aradım ve çıkmadığını öğrendim…

Ancak, Almanya’da yapılan iki özel müsabakanın kadrosunda yer aldığını söyledi.

xxx

Eski boks salonunda eldivenlerini bağladığım ve hayranı olduğum Nuri Ağabeyle (Eroğlu) yıllar sonra Boks Federasyonunun çatısı altında görev yapmanın mutluluğunu yaşıyorum…

Asbaşkanlık yaptığım Federasyonda Nuri Ağabey de Teknik Kurulda Başkan yardımcılığı yapıyor…

1951 yılında Konya’da doğan Nuri Eroğlu, 17 yaşında başladığı boksta her sporcuya nasip olmayacak başarılara imza attı…

Defalarca Türkiye şampiyonluğu, Balkan şampiyonluğu, Avrupa üçüncülüğü, özel turnuvalarda şampiyonluk ve dünya ordular arası şampiyonluğu ve dünya ikinciliği ile hatırı sayılır bir boks geçmişine sahip…

Konya Yolspor’da 3 yıllık boks yaptıktan sonra asker olan ve Karagücü’nde boks yaşamını sürdüren Nuri ağabey, vatani vazifesini tamamladıktan sonra Emniyetgücü’nde sürdürdü boks yaşamını…

Seyfi Tatarlar, Celal Sandallar, Mehmet Kumovalar ve birçok üst düzey boksörlerle Emniyetin bayrağını dalgalandırdı…

Nuri ağabeyin boksu da kendisi gibi efendiydi…

Temiz boks yapardı…

Hiçbir rakibinin kaşını açtığını, ya da çenesini kırdığını hatırlamıyorum…

Tabi ki kendisinin de…

Rakipleri ne kaşını açabildiler, ne de çenesini kırabildiler!

Teknik bir sporcu olduğu için, boksu da temizdi Nuri ağabeyin…

Çünkü, çıplak gözle izlediğim için biliyorum…

Türk boksuna emeği geçen bir sporcu Nuri Eroğlu…

Dolayısıyla yarın Zonguldak’ta başlayacak olan Büyük Erkekler ve Büyük Kadınlar Türkiye Ferdi Boks Şampiyonasına Nuri Eroğlu isminin verilmesini önemsiyorum…

Boks Federasyonu Başkanı Eyüp Gözgeç, kim ne derse desin vefalı bir adam ve vefasını dünya nimetlerine değişmeyecek kadar da yürekli bir  adam…

Eyüp Başkan, Nuri ağabey gibi değerleri, Türk boksuna damga vurmuş, hizmet etmiş ve etmeye de devam eden insanları öldükten sonra değil,  yaşarlarken de anmanın,  anlamanın ve saymanın güzel bir örneğini veriyor…

Sağolsun…

Eyüp Gözgeç Başkan, yıllar önce başlattığı bu geleneği sürdürmeye devam edecektir…

Türk boksunun daha iyi yerlere gelmesi için çırpınan Eyüp Gözgeç, tesisleşme noktasında da kafa yoruyor…

Kısacası, Eyüp Başkan Tokyo Olimpiyatlarında ülke insanının yüzünü güldüren, gururlandıran Türk boksunu, hem uluslararası başarılarla, hem de tesisleşmeyle parlatmaya devam edecek.

Nuri ağabey ve bu şampiyona ile ilgili son olarak şunu söyleyebilirim; bu şampiyona, keşke Nuri Eroğlu’nun doğup büyüdüğü Konya’da yapılsa daha mı iyi olurdu?

Sanki daha iyi olurdu gibi...

Celal Sandal’ın isminin verildiği bir şampiyona Kayseri’ye, Nazif Kuran’ın isminin verildiği başka bir organizasyon Erzurum’a yakışırsa, Hamdi Yiğit’in isminin verileceği bir organizasyon da Konya’ya yakışır…

Eyüp Başkanın bu konu üzerinde duracağını da adım gibi eminim…

Kafasının bir köşesine kesinlikle not edecektir.