Ne İstediğini Bilmek Mi? Bilmemek Mi?
Hayat boyu belirsizlik, fikir karmaşası, sorun çözümsüzlüğü kısaca ne istediğini bilememek. Yönlendirmeler yaşamak, anda yaşamamak, takipçi olmak, tercihler, seçimler ve namemnun duygusal gelgitler. Bütün bunlar büyük sorunlara işaret ediyor olabilir. Çözüm, topyekûn denge arayışları.
Bireysel denge, toplumsal denge, doğanın dengesi, dünyanın dengesi! Bu anlamda kendi penceremizden denge sorununu değerlendirdiğimizde, iktisat bir açıdan dengeler bilimidir diyebiliriz. Denge konusu daha çok arz talep analizlerinde rastladığımız bir konudur. İktisatta kararlı ve kararsız denge durumları da mevcuttur. İsterseniz uzatmadan dengenin ne olduğuna bir bakalım;
Denge, kendi içinde birçok anlamı içeren bir kelimedir, Türk Dil Kurumu'na ait sözlükte sırasıyla şu şekilde verilmiştir.
Denge:
- Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans,
- Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar,
- Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması,
- Ekonomik hayatın uyumlu düzeni,
- Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli ( fizik ), (1)
Yukarıdaki bilgilerin ışığında dengenin; ekonomi, siyaset, psikoloji, fizik alanlarında farklı anlamları bulunmaktadır. Bunun yanında, ekonomide kararlı ve kararsız bir denge tanımı daha vardır. Kararlı denge; müdahale olmaksızın var olan denge, bozulsa bile, bir süre sonra yine eski haline dönmesinin beklenmesidir, bunu bizler U tipindeki bir tüp içinde var olan bir topa benzetiriz. Tüp hareket edince yeri oynayan topun bir süre sonra aynı yere gelmesi durumudur. Kararsız denge, ise bir hareketlilik sonrasında, müdahale etmeden, dengenin yerine gelememesidir. Bunu bizler ∩ tipindeki bir ters tüp üstünde var olan bir topa benzetiriz. Tüp hareket edince yeri oynayan topun bir süre sonra yere düşmesi durumudur (2).
Şimdi gelin bunları neden yazdığımı açıklayayım. Basit kararlar Kelebek Etkisi oluşturabilir. Bir kişi herhangi bir karar verir, kendi hayatı etkilenir (esasında başka hayatları da etkiler ama bunu şimdilik görmeyelim). Amapek çok kişi çok basit kararlar verir, ülkeler hatta tüm insanlık etkilenir. Bir kişi verdiği kararla küçük bir denge bozukluğu oluştururken, çok kişi basit kararlar bile alsa büyük bir denge sorunu oluşturabilir. Burada şöyle bir soru akılımıza gelebilir. Dünyanın hassas dengeleri, önemsenmeyen basit kararların bir tezahürü olabilir mi?
Şimdi de denge olayını, basit kararlardan başlamak üzere, özelden genele doğru birkaç örnekle, sunmaya çalışalım;
- İhtiyacımız olmadan yapılan harcamalar,
- Aşırı fayda sağlama istekliliği (hemen her konuda),
- Bencillik maliyetleri,
- Sürekli yeni eskiler,
- Hatalarda ısrar etme maliyetleri,
- Plansız yapılan üretim maliyetleri,
- Gereksiz gereklilikler,
- Balon sektör maliyetleri,
- Çıkar sağlama krizleri (ülkeler arasında),
- Kaoslar ve Krizler,
Sorularımıza yenilerini ekleyerek devam edebilir.
Yaşanan yeni denge boyu krizler doğa kökenli mi, birey kökenli mi, toplum kökenli mi, sistem kökenli mi? Ne dersiniz?
Oluşan krizler acaba verilen hatalı kararların bir sonucu olabilir mi?
Ve bu kararlar bizim elimizde mi?
O zaman sorumluluk sahibi bireyler olarak verdiğimiz her türlü kararları tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Bunu belki de müdahale etmek niyetiyle değil yeni sorunların önüne geçmek için yapmalıyız.
Yaşanan büyük küçük tüm krizleri bir de bu açıdan değerlendirmeye ne dersiniz?
İnsanlık, kararsız denge hastalığına yakalanırsa yeni denge dengesizlik olabilir.
İyi haftalar!
- http://yeni.turkedergi.com/denge-giris/#sthash.jn9sf0N3.dpuf
- http://yeni.turkedergi.com/denge-giris/#sthash.jn9sf0N3.dpuf
Y. Doç. Dr. Bülent Darıcı
bulentdarici@gmail.com