HAYATIN İÇİNDEN

Murad Hüdavendigar'ın torunları, Fatih'in evlatları

Abone Ol

Yıl 1999'du… .Hedefi Balkan'lardaki  Evlad_ı Fatihan'ı yok etmek olan Sırplar  1992-1995 arasında 100 Bin Bosnalı müslümanı katletmekle kalmamış, 4 yıl sonra da  Kosova'ya saldırmıştı. Kosova'nın köy ve kasabalarında yaşayan Müslümanlar üzerine  canice saldıran Sırplar gözlerine kestirdikleri Arnavut Müslümanlara kıyım uygulamaya başlamıştı. Sırp canilerden kaçan 45.000 Arnavut Müslüman o yıllardaki nüfusu 5.000 olan Mamuşa'ya sığınmıştı. Mamuşa'yı kuşatan Sırp Askerleri Balkanlar'ın bu Türk Beldesine Türkiye'den korktukları için saldıramıyor ama Arnavut Müslümanların  teslim edilmesini istiyorlardı.  Ancak necip bir milletin temsilcileri olan Mamuşa Türklüğü ; evini , aşını paylaştığı din kardeşlerini teslim etmiyor , Sırplarla yaptıkları  pazarlıklar sonucunda Arnavutluk'taki kamplara yerleşmelerini sağlıyordu. (Kaynak : Şükrü GÖKKAYA)  (Rabbim Ensar sevabı versin)

SİZ VARSANIZ BİZ DE VARIZ

Sabah öğrencilerimizle birlikte Prizren' deki bir otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra Murad Hüdavendigar Türbesini ziyarete gitmek için yola koyulmak üzere iken  kulağıma bir mehter marşı çalındı. Sesin geldiği yöne doğru ilerlerken marş bitmiş "Dombra" çalmaya başlamıştı. Bu sırada sesin kaynağına ulaşmak üzereydim. 20-30 adım sonra karşımda orta yaşlı ve  tanıştıktan sonra İdris  adlı bir Arnavut Müslüman olduğunu öğrendiğim son derece güzel Türkçe konuşan bir beyle karşılaştım. Kendimi tanıtmaya fırsat vermeden gözyaşları içinde -Üzerimdeki Türk bayrağı işlemeli  tişörtümden tanımış olacak  ki  -büyük bir muhabbetle bana sarıldı.  Kısa süreli bir tanışmadan sonra başladı anlatmaya :  —— 1999'daki iç savaştan sonra  3 yıl boyunca buraya hiçbir Türk giremedi. O kadar yalnız ve kaderimizle başbaşaydık ki hem ekonomik olarak hem de baskılara uğrayarak çok zor günler geçirdik.  Şükürler olsun ki bugün ziyaretçilerimiz hiç eksik olmuyor,  Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'dan tutun gezmeye gelen Türkler'e kadar müthiş bir ilgiyle ziyaret ediliyoruz, maddi ve manevi hep destek görüyoruz. Siz varsanız biz de varız, Allah Türkiye'ye güç versin diyordu.

 MAMUŞA

 Gerçekten de Kosova, Balkan gezimiz sırasında gelişmişliğini açık eden , Türkçe tabelaların çoğunlukta olduğu ve üretim merkezli (sanayi ve tarım bakımından) bir ülke görünümü vermekteydi. (Haziran 2015) Mamuşa %92 sini Arnavutların oluşturduğu Kosova'da 7.000 kişilik nüfusuyla tamamı Türk olan bir belde. Sırpların öncülüğündeki Haçlı ittifakına karşı 1389 yılında yürütülen Sultan 1. Murad'ın şehit olduğu  1. Kosova Savaşı sonrası 16. YY ' a kadar buraya yerleşen Tokat kökenli  Türk ailelerden müteşekkil. Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip ERDOĞAN'ın da fahri hemşehrisi olduğu Mamuşa' nın her yerinde Türkiye'nin izlerine rastlamak mümkün. Anadolu İÖO ve Atatürk Lisesi beldedeki okullar. Sağlık , ulaşım ve Eğitim ihtiyaçları ülkemizce destek görüyor. 1912 yılında kaybettiğimiz bu topraklara  4 temmuz 1999 tarihinde  bir Türk taburu yerleşmiş ve bugüne kadar sosyal nitelikli olanlar dahil bir çok hizmetlerde bulunmuş

 MURAT HÜDAVENDİGAR TÜRBESİNDEYİZ

 Sultan I. Murat'ın komuta ettiği Osmanlı  ordusu , Sırp Despotu Lazar'ın komutasındaki, Macar, Sırp, Eflak, Hırvat ve Çek kuvvetlerinden oluşturulmuş Haçlı ordusunu 1389 yılı Haziran Ayı'nda Kosova'da mağlup ederek Tuna'ya kadar Osmanlı mührünü vurmuş ancak Kosova toprakları Şehit bir Padişahı bağrına gömmüştür. Sultan I. Murat savaş alanında dolaşırken yaralı bir Sırp askeri olan Miloş Obiliç tarafından şehit  edilmiştir. Türbesi Kosova da Mazgirt köyünde bulunmaktadır. Biz de Halkapınar Yatılı Bölge Ortaokulu olarak ecdadımızı ziyarete gittik. TİKA'nın oldukça önem gösterdiği  Türbe ve külliye de çok sıcak karşılandık. Burada aklımızda kalan Sultan Murad'ın Duası ile Türbedar yaşlı teyzenin son derece tatlı dili, onun Sultan Murat'ın ilk türbedarının soyundan gelmiş ve bu geleneğin hiç bozulmamış olmasıydı.   SULTAN MURAD'IN DUASI KONUSUNDA DA SADECE "Yürek titretici ve soyuna  geçecek olan Halifeliği hak eder niteliktedir "diyorum. " Ya Rabbi! Bu fırtına, şu âciz Murad kulunun günahları yüzünden çıktıysa masum askerlerimi cezalandırma! Allah'ım onlar ki buraya kadar sadece sen'in adını yüceltmek ve İslam'ı tebliğ etmek için geldiler. İlahi!  Bunca kere beni zaferden mahrum etmedin. Daima duamı kabul buyurdun. Yine sana iltica ediyorum. Duamı kabul eyle. Bir yağmur nasip eyle. Bu toz bulutu kalksın. Kâfirin askerini aşikâr görüp, yüz yüze cenk edelim…"   Duanın devamında onun istediği yalnızca şehadetti ; "Yeter ki Sen beni şehitler zümresine kabul eyle. Beni gazi kıldın, sonunda lütfen ve keremen şehid eyle!" diyordu. Ve dualarınin hiç biri karşılıksız kalmıyordu…

KOSOVA'NIN 4. RESMİ DİLİ HAYIRLI OLSUN

 Kosova,  % 96 sı Müslüman olan Arnavut Boşnak ve Türkler'in kardeşçe yaşadığı bir ülke. 

Dönüş vaktimiz Cuma Namazı saatine denk geldiği için Makedonya'ya doğru ilerlerken yol kenarındaki camilerin birinde durduk. Oradaki halkla  beraber hep birlikte Cuma namazını eda ettik ama hutbeyi Arnavutça dinledik. Bu durum öğrencilerimizde ve bizde ayrı bir haz meydana getirdi :"DEMEK Kİ AYRI DİLLERİ KONUŞUYOR OLSAK DA ; AYNI SECDEYE BAŞ KOYABİLİYORDUK."  Türkiye'ye döndükten sonra geçen hafta çok da güzel bir haber aldık. Türkçe Kosova'da 4. resmi dil olmuştu. Kosovalı Türklerin uzun yıllar uğraş verdiği resmi evraklarda Türk dilinin uygulanması, kabul edilmişti. Geçen haftadan  itibaren Kosova genelindeki 40'a yakın belediyede; doğum belgesi, vatandaşlık, ikamet, nikah belgeleri Arnavutça, Sırpça ve İngilizcenin yanında Türk dilinde de verilmeye başlanmıştı.Kosova'da tamamı Türk nüfusun oluşturduğu ve Kosova'nın tek Türk belediyesi olan Mamuşa Belediyesi'nde de bu uygulanmanın yürürlüğe geçmesi büyük sevinçle karşılanmış , Mamuşa Belediye Başkanı Arif Bütüç, bu durumun memnuniyet verici olduğunu ifade etmişti.

MAMUŞA ATATÜRK LİSESİ

 Cumhurbaşkanımızdan tutun Başbakanımız Ahmet DAVUTOĞLU da dahil olmak üzere 1990 ' lardan bu yana bir çok devlet büyüğünün ziyaret ettiği Kosova'ya kadar gidip de -Hem de her ikindi Namazı sonrası Türkiye'ye ve devlet büyüklerimize dua eden-Ülkenin tek Türk beldesini ziyaret etmemek olmazdı. Prizren'den hareket ederek 15 km sonra Mamuşa'ya ulaşmıştık,. Yol yapım çalışmaları devam ederken bu ziyaret biraz zorlu olmuştu ama şimdi öğrendik ki Mamuşa çok güzel yollara kavuşmuş. İlk ziyaret durağımız Atatürk Lisesi  olmuştu. Burada Lise Müdürü Hevzi MAZREK bizi ağırladı. Eğitimden, sosyo-ekonomik yapıdan ve gelecekten bahsetti. Bahsettiği her şeyde Türkiye'nin desteğini vurguladı.    

TEŞEKKÜR

Balkan gezimiz boyunca öğrencilerimize ve bizlere her konuda desteğini esirgemeyen başta YALÇINHAN TURİZM Yönetim Kurulu Başkanı sayın Mesut YALÇIN olmak üzere, remzi CENGİZ ve Murat ÇELİK'e okulumuz ve öğrencilerimiz adına Teşekkür ediyorum. (Ö. Faruk GÜMÜŞ– Halkapınar YBO Müdürü)