Mülteci sızısı

Abone Ol

Suriye'de Esed'in halkına yapmış olduğu zulüm nedeniyle başlayan iç savaş sessiz sedasız devam ediyor. Bir taraftan Suriyeli mücahitler direnirken, diğer taraftan da Türkiye'den ve Konya'dan çok sayıda insan Suriye'ye cihat için gidiyor.

Türkiye'den gidenlerin yanı sıra Suriye'den Türkiye'ye gelenlerin sayısı da hayli fazla... Resmi rakamlar her ne kadar Konya'da 50 bin Suriyeli olduğunu söylese de Konya'daki Suriyeli sayısının 100 bini aştığı tahmin ediliyor.

Başta şehrin sadece bazı bölgelerinde görülen Suriyeliler, şimdi neredeyse şehrin tamamında gözlemlenmeye başladı. 

Hem Türkiye, hem de Konya, muhacire ensar olma konusunda üzerine düşeni hasbelkader yerine getirdi. 

Ancak Suriyeliler, hiç istenmeyen bir durum olsa da bir sorun olarak belirmeye başladı. Halk arasında uyumsuzluklar yaşanır oldu. Bu biraz da Suriye'den gelen insanlardan bazılarının zihin yapısıyla alakalı bir durum.

Şehrin en kalabalık alanlarından Alaeddin bulvarı ve Zafer civarında da Suriyeli vatandaşların halkı rahatsız ettikleri, bu rahatsızlıklar neticesinde Suriyelilerle ilgili emniyet güçlerine çok sayıda ihbar geldiği de bilinen bir gerçek. 

Bir hafta sonu ailenizle birlikte piknik yapıp, bu yaz sıcağında serinlemek ve güzel havanın tadını çıkarmak istiyorsunuz. Bugün hangi parka giderseniz gidin, sofranızı kurar kurmaz hemen yanı başınızda Suriyeli birileri beliriveriyor. Birkaç tanesine ikramda bulunduysanız da ardı arkası kesilmiyor. 

Aç gözlülük yapıp, tüm Suriyeli göçmenleri de zan altında bırakan insanlar var Konya'da... Verseniz doymuyor, vermeseniz elinize bakıyor. İyi duygular içerisinde gittiğiniz parktan hüsran ile geri dönmek zorunda da kalıyorsunuz.

Tüm bunlar gördüğünüz zaman acaba yanlış mı yaptık diye düşünmeden edemiyorsunuz. Ama bir de hiç bilmediği bir ortamda, kültürünü, adetini, töresini, yöresini bilmediği halde ailesi ile birlikte mümkün olan en üst seviyede uyumlu bir şekilde yaşayan ve kendi alın teri ile az çok demeden yaşamını idare ettirenleri görüyorsunuz. Bu defa da içiniz sızlıyor. 

Hele özgür olmak ümidiyle Konya tabiriyle yayak yarbıdak yollara düşenleri görünce içinizde ister istemez bir mülteci sızısı oluşuyor. 

Kucağında çocuğuyla, aç susuz bir şekilde kendisine barınacak bir yer arayanlar, umutları tükendikten sonra çaresiz geri dönmek zorunda kalıyor. Ancak döndükleri yerde de kendilerini büyük bir belirsizlik bekliyor. 

İnsan olarak düşündüğünüzde Allah kimseyi bu duruma düşürmesin diye dua etmekten başka çare gelmiyor elden. 

Empati kuracak oluyorum. Böyle bir durumla karşılaşacak olsak bizim gidecek yerimiz, bize kucak açacak başka bir Türkiye'miz yok. Allah korusun...

Her şeye rağmen hüsnü zan etmek durumunda kalıyorsunuz. Allah bizleri her türlü kötülükten ve kötülerin şerrinden muhafaza eylesin.

Mesnevi'den:

“Beden, insanı besleme hususunda anaya benzer ama sana yüz düşmandan daha düşmandır.”