Muhalifler neyin peşinde!...

Abone Ol

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin odak noktası MHP oldu. 

Bu süreçte en fazla MHP konuşuldu, üzerinde en fazla senaryo çizilen parti MHP oldu. 

Konuşanlar ve senaryo çizenler, “Parti eriyor, bitiyoruz, genel başkan değişmezse iktidar olamayacağız!” şeklinde açıklamalarla MHP Genel Merkezi'ne karşı muhalif olduklarını beyan etti. 

Kurultay için imzalar toplandı. Kabul görmeyince partiyi olağanüstü kurultaya götürmek için mahkemeye dahi gittiler. 

Geçtiğimiz gün de karar açıklandı ve 3 kişilik heyetin partiyi olağanüstü kurultaya götürmesine karar verildi. 

Ülkücü hareketin partisini mahkemeye vererek, kendilerine ülkücüyüm diyen, MHP'liyim diyen genel başkanlar adayları karar sonrası, “Ülkücü hareket engellenemez” sloganı attı!

Şimdi “Ülkücü hareket engellenemez” diyenler neyin peşinde?

Amaçları gerçekten partiyi iktidar yapmak mı yoksa Sayın MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'yi partiden uzaklaştırıp 40 yıllık dava siyasetine son vermek mi?

Evet ikinci soru biraz ağır olmuş olabilir. 

Lakin genel başkan değişmekle iktidar olunsaydı bugün Meral Akşener'in geçmiş partisi DYP gibi onlarca parti Meclis'te olurdu.  

Muhalif çıkışa baktığımızda amacın partiyi iktidara taşımak değil genel başkan koltuğuna oturmak olduğu ileri sürülebilir. 

Hepsinde tek hedef var; Sayın Dr. Devlet Bahçeli gitsin. Peki, sonra? Sonrasına bakarız.  Sinan Oğan'ın dediği gibi genel merkeze balkon yapıp partilileri selamlarız! 

“Her ne kadar ülkücü hareket engellenemez” deseler de ki hareketin engellendiği de yok. 

Muhalifler partiye oy verecekti de Sayın Bahçeli mi engelledi. Gidişatta ülkücülük, dava ikinci planda. Tek amaç; “Bahçeli gitsin, biz gelelim” anlayışı hakim!

İşin ilginç yanı gerçek anlamda kendilerine MHP'liyim diyenlerin de bu gidişe zemin hazırlaması. 

Onlara göre; Bahçeli ülkücü filan değil ajan. Görevi partiyi ileriye değil geriye götürmek! 

***

O zaman soralım; 

“Benim hayatım belli. Ya partiye giderim, ya ocağa giderim ya eve giderim!” diyen Sayın Bahçeli mi ülkücü yoksa farklı partilerde gezip MHP'de genel başkanlığa soyunan mı, AK Parti'ye özenip genel merkeze balkon yapıp oradan konuşacağım diyen mi ülkücü. 

MHP'nin sesi olan BengüTürk TV kapandığında borçlarını ödeyen Bahçeli mi yoksa umursamayanlar mı ülkücü? 

MHP'ye destek veren Ortadoğu Gazetesi'ne abone olmaktan çekinenler mi ülkücü. 

Her ay Ülkü Ocakları'na gelir olsun diye dağıtılan dergiyi getiren gençlere, “yine mi siz, her ay her ay sıktınız ama” diyenler mi ülkücü?

“Artık dergi almayacağız” çünkü Ülkü Ocakları; "MHP Genel Merkezi'den yana tavır koydu" diyenler mi ülkücü?

Kafeler de, okey masalarında eğlenip partinin veya ocağın etkinliğine destek vermeyenler mi ülkücü?

İl başkanıyım, ilçe başkanıyım, eski başkanım deyip partiyi her fırsatta eleştirenler mi ülkücü?

Genel başkanın yüzüne konuşamayıp, sosyal medya üzerinden kinlerini kusanlar mı ülkücü?

Seçim döneminde, “Benim borçlarım var” deyip aday olmayıp, şimdi muhalif olanlar mı ülkücü?

Seçim günü, “işlerim bozulmasın” deyip AK Parti'ye oy verenler mi ülkücü?

Şu işi kuracağım, ihaleye gireceğim, şuraya atanacağım, oğlumu-kızımı şu kuruma yerleştireceğim diye seçim çalışmalarından uzak durup, parti oy kaybedince; "Bahçeli gitsin" diyen mi ülkücü?

Milletvekili seçilemeyince faturayı genel başkana kesip muhalif olan mı ülkücü?

***

Bunları yapan muhalifler ülkücü ama varını yoğunu partiye harcayan Dr. Devlet Bahçeli ülkücü değil!

Hatta muhaliflere göre hain çünkü koltuk hırsına partiyi baraj altına götürüyor!! 

Evet partiyi birileri baraj altına götürüyor ama bu Sayın Bahçeli'nin eseri değil kamuoyu önünde; "partiyi 4-5 parçaya böldüler” dedirten muhaliflerin eseri olacaktır...

***

Bugün ülkücüyüm diyenler MHP Genel Merkezi'nin yanında bıçak sırtında siyaset yapanlardır. Ülke zorlu bir süreçten geçerken, teröristler şehirleri bombalarken, parti içi kısır döngüleri bırakıp, “Terörle mücadelede devletin yanındayız” diyen MHP Genel Merkezi bence en büyük ülkücü şuurdur. Ülke kan gölüne dönerken il il gezip Genel Başkan olma hırsıyla koltuk peşine gidenler ise yanlış kulvarlarda koşan, kurt postu giymiş zavallılardır!

Ülkücünün yuvası MHP'dir, oy vereceği tek parti MHP'dir. MHP'liysen gider oyunu kullanırsın fakat çıkarı için başka partiye oy atıp sonra; “Devlet Bahçeli ile bu iş olmayacak yeni genel başkan lazım" demek riyakarlıktan başka nedir?...

***

MHP'de siyaset yapmak zordur. MHP gibi bir partiyi ayakta tutmak da zordur. Kurucu Genel Başkan Alparslan Türkeş'ten sonra Devlet Bahçeli gibi bilge bir lideri bu parti bir daha zor bulur. MHP üzerindeki tüm oyunları Sayın Bahçeli gibi hangi genel başkan adayı elinin tersiyle itebilirdi? 

Sayın Bahçeli yaşanan bu süreçte partinin başında kalması en doğru yoldur. 

Ülkücü camia ve Türkiye yaşanan olumsuz durumu ancak Devlet Bahçeli'nin başında olduğu MHP ile atlatabilir, tıpkı 2007 seçimlerinde olduğu gibi. 

Menfaatsiz ülkücülerin, muhalif hareketin MHP'yi bitirme operasyonuna “dur” diyeceğini düşünüyorum.

Bugün iktidar hırsıyla, koltuk hırsıyla Sayın Bahçeli'nin kıymetini bilmeyen, muhalif görünen saf ülkücüler, gün gelecek çok pişman olacak. 

Destekledikleri şahsiyetlerin başka partilerde veya sefa içinde yaşadıklarını görünce de kahrolacaklar!

 40 küsur yıllık davanın vebalini üzerlerinde taşıyarak!