3 Mayıs’ın birlik ve beraberliğe çağrı, dayatmaya ve yozlaşmaya reddiye olduğunun altını çizerken bu günün Türk gençliğinin umutlarının harekete dönüşmesi olduğuna işaret eden Karaarslan, “Yakın tarihin nirengi noktalarından; fikir, siyaset ve mücadele müktesebatımızın mihenk taşlarından biri olan 3 Mayıs 1944 olayları, Türk gençliğinin zulme direnişiyle taçlanmış, zulmete meydan okumasıyla anlam kazanmıştır. Nitekim bu tarih taviz vermeyen iradenin günüdür. 3 Mayıs birliğe ve beraberliğe çağrı, dayatmaya ve yozlaşmaya reddiyedir. Türk gençliğinin diri umutlarının fiiliyata dökülmesi, heyecan ve hedeflerinin haklı bir eyleme dönüşmesidir. 80 yıl önce, haksızlık karşısında eğilmeyen Türkçü kahramanlar envaı çeşit eziyet ve işkence karşısında yılmamıştır. Bu sivil ve demokratik tepki, bu meşru ve milli duruş inançlarımızdan gücünü alarak etkisini her zaman korumuş, bundan sonra da koruyacaktır.” dedi.

‘MİLLİ HAFIZADA GURURLA TAŞINACAK!’

Dev esir takası yapılacak Dev esir takası yapılacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 3 Mayısla ilgili bir konuşmalarından da bahseden Karaarslan, “Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin söylediği, ‘3 Mayıs 1944 olayları vesilesiyle görülmüştür ki, şahsiyetini davasının onuruyla bütünleştirmiş, varlığını Türklüğünün bekasıyla perçinlemiş bir dava ve düşünce insanı hiçbir baskı ve şiddete boyun eğmeyecektir. 3 Mayıs esasen Milliyetçi Türk gençliğinin diriliş ve uyanışıdır. 3 Mayıs’ın ruhunu idrak edemeyen devşirilmiş isimlerin buldukları her fırsatta istismara kalkışmaları, bu suretle çalıntı kimlik ve unvan kullanarak kutuplaşmaları kışkırtan ajan provokatörlüğe talip ve teşne olmaları esef ve endişe verici bir halin trajik yansımasıdır. Kutlu davamıza tuzak kurmak için maşa gibi kullanılan, aramıza sızdırılan, bununla birlikte uzaktan kumanda edilen işbirlikçilerin her seferinde 3 Mayıs etrafında karmaşa ve kargaşa yaratma sinsilikleri bugüne kadar gözlemlenmiştir. Ama bu oyun hiçbir zaman da tutmamıştır. 3 Mayıs’ın sadece zarfına bakan, mazrufunu okumaktan aciz kalan ilkel ve itibarsız fesat odaklarının, ne Türklüğümüzü, ne Türkçülüğümüzü, ne de milliyetçiliğimizi sorgulamaya hakları vardır. Neye ve kime hizmet ettikleri belli olan kirli yüzlerin tezgahı çoktan bozulmuştur.’ ifadelerinde olduğu gibi,  81 yıl önce, Türk milletinin sağduyusunun mümtaz örneklerini sergileyerek; milli kültürümüze, inançlarımıza ve değerlerimize yönelik saldırılara karşı milli muhalefeti başlatan ve demokrasi meşalesi yakan Türkçü kahramanları rahmetle ve şükranla yad ediyorum. Aralarında Merhum Başbuğumuz Türkeş Bey’in ve Merhum Atsız’ın da yer aldığı dava insanlarımızın emanetleri emanetimiz, ilkeleri ilkemizdir. 3 Mayıs, aynı zamanda Milliyetçi Türk gençliğinin şerefli mücadelesi olarak milli hafızada gururla taşınacaktır.” şeklinde konuştu.

Muhabir: Abdullah Başyemenci