Meyve dediğimiz de bol vitamin, antioksidan, sağlıklı bir yaşam, bağışıklık sistemini güçlendirici, yaşlanmayı geciktirici birçok yararı vardır deriz. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından günde en az 400-500 g meyve ve sebze tüketilmeli önerisine dayanarak, günde en az beş porsiyon meyve ve sebze yenilmesi gerekmektedir. Meyveler C vitamini içerikleri nedeniyle, demirin emiliminde, kollajen oluşumunda, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli role sahiptir. A ve E vitaminleri ile birlikte antioksidan özellik göstererek, önemli hastalıkları riskini azaltmaktadır. Peki bunu hepimiz yapabiliyor muyuz, ne kadar beslenmemiz de meyveye yer veriyoruz yedikten sonra ne hissediyoruz, doyuyor muyuz ya da daha çok mu acıkıyoruz bu tartışılır. Fazlası zarar olduğu gibi, azı da vitamin eksikliklerine yol açıyor.  Bunun için meyve iştah arttırıyor mu sorusuna cevap arıyoruz.

Bu nokta da meyveleri ikiye ayırıyoruz. Glisemik indeksi yüksek olanlar ve glisemik indeksi düşük olan meyveler diye. Buna şöyle örnek verebiliriz. Muz glisemik indeksi yüksek, elmanın ki ise düşüktür. Muz yenildiğinde kan şekeri hızla yükselirken, insülin salınımı artıyor. İnsülin arttıkça doygunluk hissi azalıyor ve daha çok yemeye başlanıyor ve doyulmadığı hissediliyor ya da daha çok tatlı isteğimiz artıyor bu da iştahımızı açmasına neden oluyor. Glisemik indeksi yüksek meyveler de bunlarla karşılaşıyoruz. İncir, hurma, ananas, kavun, karpuz gibi meyveler iştahı açıyor. Glisemik indeksi düşük meyveler de porsiyon kontrolünde tüketildiğinde iştahı kontrol etmeye yardımcı oluyor. Bu meyveler ise elma, armut, mandalina, nar, şeftali gibi meyvelerdir. Meyvelerin glisemik indeksi düşük olsa da acıktırır, iştahı arttırabilir. Onun içindir ki porsiyon kontrolüne dikkat edilmesi gerekir.  Özellikle bazı rahatsızlıklarda örneğin hipoglisemi ve gastrit gibi durumlarda meyve yedikten sonra acıkma hissi daha fazla görülür. Acıkma hissiyatınızın oluşmaması için ara öğünlerde meyve yanına süt, yoğurt, kefir, badem, fındık gibi besinlerle tercih edilebilir.

Sağlıcakla kalın…