Sergide farklı çeşitlerde birçok halı yer alırken; halılar yerli- yabancı tüm vatandaşların dikkatini çekti. Meydanda halının kültürdeki yerini anlatan yazılara da yer verildi: “Dokunaklı halı, insanın mekansal ve sosyal ilişkilerdeki ilk temas noktalarından biridir. Kişisel ve toplumsal hafızanın izlerini taşır, üzerinde yasayan insanların kimliklerini ve aidiyet duygusunu şekillendirir. Halı, sadece bir zemin örtüsü değil, aynı zamanda kültürel bir arşiv ve zaman makinesidir; her ilmeğiyle bir hikâye anlatır. Halılar, sofraların etrafında aileleri bir araya getiren, sohbetlerin yaşandığı, değerli anıların biriktiği mahrem bir alan sunar. Bu yönüyle insanın içsel dünyasında sakladığı derinlikleri görünür kılar. Dokuyan ve kullanan toplumlar için bir kendini ifade biçimi olmuştur.”
GAZZE VURGUSU!
Mevlana Meydanı’ndaki halı sergisinin açıklamalarında yer verilen ifadelerde Gazze’ye de vurgu yapıldı: “Günümüzde, başta Gazze’de medeniyetin inşa ettiği şehirler, o şehirleri oluşturan evler ve aileler yok ediliyor, tıpkı o evleri simgeleyen halılar gibi. Halı, insanlık tarihindeki bu derin bağları hatırlatmaya devam ederken, bu yıkım karşısında da bir sessiz tanık olarak varlığını sürdürüyor.”