MERHAMET EĞİTİMİ VE SEFERBERLİK!
Başlıktaki Merhamet Eğitimi sözü, değerli hocamız Diyanet İşleri eski Başkanı Ali Bardakoğlu'na aittir. Hocamız bu konuda çok çaba harcadı, çok vaaz verdi, çok nasihatte bulundu; ne yazık ki bu isteği gerçekleşmedi. Yıllar önce bu güzel adım atılabilseydi, şimdi yakındığımız, zarar gördüğümüz birçok kötü hadise yaşanmazdı. Dün yapılamayan bugün pekâlâ yapılabilir, dilerim ki her birimiz, bir başkasını beklemeden merhamet, iyilik, sevgi eğitimini başlatır, gönüller kazanma adımlarını atarız.
Seferberlik meselesine gelince!
Gerek basında, gerekse belli dernek ve vakıflarda Sevgi Seferberliği sözünü, istek ve arzusunu yıllardır dile getirmekteyim! Evet, en başta, sevgi seferberliği! Kendimizi sevmek, sevdirmek, ailemizi daha bir emek ve çabayla sevmek, akrabalarımızı, komşularımızı sevmek ve giderek milletimizin tamamını sevmek! Bu bize güç verir!
Siyasilerimiz de son zamanlarda seferberlik ile ilgili güzel düşünceler ortaya koydular. Söylemek yetmez, söylenen hemen yapılmalı. Bu yaşıma kadar gördüğüm şudur: Siyasiler dedikleri doğru işleri yapmadıklarında en büyük zararı kendileri görüyorlar. Devlet katında belli makamlarda bulunanların işleri çok zordur. Hele de bugünlerde! Bir yanda terör, bir yanda dünyadaki para savaşı, silahlanma ve silahların ateş gücü, ekonominin gücü, kalkınma hamlelerine karşı set olmalar! Atom bombasına sahip olan devletlerin güç gösterisi, kural tanımazlığı! (Rahmetli Turgut Özal'ın Atom bombası yapma çabaları ne yazık ki hüsranla sonuçlandı, başka büyük ideallerimiz gibi.) Bir büyük devlet olmaya çalışıyorsunuz, ama aşılması gereken zorluklara yeni zorluklar ekleniyor!
Tüm zorlukları aşmanın yolu, devlet katındakilerin doğru kararlarını geciktirmeden uygulamalarıdır.
Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Teröre karşı, terör örgütlerine karşı, ülkemizi terbiye etmeye çalışanlara karşı, Malazgirt ruhuyla, Osmanlı çınarının azametiyle, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nın azmiyle yeni bir seferberlik çağrısı yapıyorum" dedi.
Bize ne lazım:
-Malazgirt ruhu!
-Osmanlı çınarının azameti!
-Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nın azmi!
Yani seferberlik!..
Peki ekonomide iyi miyiz?!.. Hayır, değiliz!
Çarklar dönüyor ama zar zor dönüyor! Terör, yeniden büyük bir maliyet oluşturdu! Bu düşmanlığın, en yüksek akılla bertaraf edilmesi, çok kısa zamanda bu fitne ve şer ateşinden kurtulmamız şarttır.
Türkiye'de enflasyon düşmeden hane halkının geliri artmadan faizlerin düşürülmesini beklemek bu ülkeye krizden başka bir şey getirmez. Hükümetin düşük faizde ısrar etmesinin ardında ülkede bugün için yaşanan krizin üstünü örtmekten başka bir anlam ifade etmiyor. Sadece zaman kazanıp krizi yarınlara erteliyor o kadar!(Faizler inmeli mi? - Remzi ÖZDEMİR- 16.04.2016-Yeniçağ Gazetesi)
Ekonomist Remzi Özdemir, bankaların menfi hallerini ve bankacıları, ekonomideki halimizi çok anlaşılır şekilde yazmaktadır.
Rahata ermemiz, ekonomimizin iyi olduğunu söyleyebilmemiz için:
-Hane halkının gelirinin artması gerekir imiş!
-Enflasyonun da düşmesi lazımmış!
Peki içtimai hayatımız nasıl?!.. Bunun için de, cezaevlerinde ne kadar insanımız var, bu rakamları vererek ifade etmeye çalışayım:
Cezaevlerimizde, 39 bin 17 kişi hırsızlıktan, 33 bin 261 kişi uyuşturucudan, 28 bin 727 kişi cinayetten tutuklu bulunuyor. Toplamda (o da şimdilik) 176 bin 304 mahkûm bulunmaktadır.
Türk Milleti'ni rahata erdirecek, huzura kavuşturacak çabalardan biri Profesör Doktor Ali Bardakoğlu Beyefendi Hoca'mızın dediği gibi merhamet eğitimidir, diğeri de seferberliktir.
Komşularımız ve dünyanın birçok yerinde Müslümanlar başta olmak üzere, insanlığın büyük kitlesi acı çekerken, açlık, yoksulluk, kıtlık ve ölüm yaşarken; bizim, bunlardan kıyamete kadar uzak tutulduğumuz söylenemez! İnşallah böyle acılar yaşamayız, Allah yaşatmasın!.. Ama imtihan kapımızda! Acılarla imtihan edilmeden sevgiyi, merhameti seferberlik ruhu ile her yurttaşın hayatına, her haneye ve ulu ülkemiz Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna yaymak tek çaredir.
Selam, sevgi ve hürmetlerimle efendim!