Önceki gün Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’la bir söyleşi gerçekleştirdik.

Önümüzdeki günlerde gazetemizden ayrıntıları okuyacaksınız.

Başkan Kavuş ‘Meram’ını çok iyi anlattı.

Meram’ı yeniden tanıyacaksınız. Hatta Meram’ı tanıyamayacaksınız. Başkan’ın anlattıklarını duyunca bu şehirde çok şeyin değişmeye başladığını hissettim.

Hakikaten…

Söyleşiyi gazeteden okuyun diye burada ayrıntı vermiyorum.

Sürpriz olsun.

Ne var merak ettiğiniz?

İşte, merak ettiğiniz her şeyin cevabını bulacaksınız.

Meram’da yaşamıyorsanız Meram’a taşınmak isteyeceksiniz.

Hem de çok kısa zamanda…

Başkan Kavuş samimi…

Yaptığına yaptık, yapmadığına yapamadık dedi.

Hoş…

Yapamadığı hiç olmamış zira ‘hamdolsun çok bereketli’ diyor.

“Biz Allah için vatandaşa verdik, Allah da bereketini artırıp belediyeye veriyor”

Cümle önemli…

^Zor zamanda vatandaşın yanında olduk Allah da işlerimizi bereketli kıldı. Pandemide bile kesintiye uğrayan işimiz olmadı. 1-1,5 milyon civarında yaptığımız destekleri pandemide 8 milyon yaptık”

Allah bereketini artırsın Başkan.

Meram’ı baştan sona cazip hale getirecek çalışmalar yapılıyor. Bazılarını biz de ilk defa duyuyoruz.

Şehrin ve Meram’ın kanayan yaraları olan bazı bölgelerde yapılan, çalışması başlatılan ya da projelendirilen adımları okuyunca bana hak vereceksiniz.

Sonra da ‘Başkan böyle olmalı’ diyeceksiniz.

Başkan’a sosyal belediyeciliği de sordum.

Cevabını aktarayım mı?

“Sosyal belediyecilik ya da gönül belediyeciliği tanımlamalarından uzak duruyorum. Çünkü, görevimiz bittiği zaman hayatımıza Mustafa olarak devam edeceğiz. O gün Mustafa olarak devam edebilmem için bugün de Mustafa olarak hayatımı sürdürebilmem lazım”

Samimi olarak bir soru daha sordum.

Mustafa Kavuş araba yıkıyor, bu yapmacık mı, gösteriş mi?

Vatandaş takdir etmeli elbette…

Ve bana gelen dönüşlerden vatandaşın Başkan Mustafa Kavuş’u takdir ettiğini anlayabiliyorum.

Yine de Başkan’a sordum.

Cevabı mı?

“Eskiden beri hayatımda Mustafa olarak devam ediyorum. Çukur varsa yapılması gereken, hemen küreği alıp ben de yapıyorum. Eve giderken bakkala gidip ekmeği alıyorum. Çocuk okula bırakılacaksa, okuldan alınacaksa bunları da yapıyorum. Evde de hayatınızı başkan olarak devam ettiremezsiniz. Sorumluklarımızı sonuna kadar yapıyoruz ama kot pantolon giyip, elime dondurma alıp yolda yürüyebilirim. Normal bir Müslüman, normal bir insan olmak lazım. Milletimizin beklediği de bu. Vatandaşın da gönlünü kazanıyoruz ama doğru olan budur diyerek yapıyorum bunları…”

Bir de örnek veriyor.

“Biz burada film yapmıyoruz” diyor Başkan Kavuş.

“Kimse önümüze senaryo koymadı…”

Ya…

Ne güzel…

Hepsi doğal…

Hadi Başkan’dan bir cümle daha…

“Başkan olarak repliğimiz yok, makyajımız yok. Konuşma doğal, kendimiz de doğalız. Bir senaryo oynamıyoruz. Oynadığımız tek rol, Mustafa’nın rolü, dolayısıyla zorlanmıyorum, doğalım, normal bir Müslüman, normal bir başkanım. Olması gereken de bu”

Vatandaş da böyle Başkan istemiyor mu?

E…

‘Bizim Meram…’

‘Bizim Konya…’

Yani…

Slogan başkasının ama…

‘İyi ki Meram’da yaşıyorum’

Dedim ya…

Kimse kızmasın ama…

Meram’a çok yakışacak…