MERALARIMIZI MERA OLARAK KULLANALIM

Abone Ol

Meralarımızı amaç dışı kullanmayalım, mera olarak kullanalım. Öyle olmuyor mu diye sorarsanız geçmişe göre meralarımızın bugünkü durumunu alan ve kalite olarak mukayese edebilirsiniz.  Eskiden mera olan alanları çok yerde mera olarak görmeniz mümkün değil, mera olarak kullanılan alanlarda ürün ekili yerler, inşa edilmiş evler veya başka durumda amaç dışı kullanıldığını görebilirsiniz.

Mera olarak kullandığımız alanların mera amenajman tekniğine uygun olarak kullanıldığını söyelyebilirmiyiz?. Bu hususa meracı gözüyle bakmak gerekmektedir. Maalesef evet mera amenajman tekniğine uygun kullanılıyor demek mümkün değil. Meralarımız mera amenajman tekniğine uygun kullanılmadığından dolayı erozyona davetiye çıkarmaktayız. Her geçen yıl artmakta olan verim ve kalite düşüklüğü erozyonun artışını da hızlandırmaktadır.

            Mera amenajman tekniğinin dört temel esası vardır;

1. Otlatma Mevsimi (Meranın uygun olduğu zamanlarda hayvan otlatma)

2. Otlatma Kapasitesi (Meranın taşıyabileceği sayıda hayvan otlatma)

3. Üniform Otlatma

4. Uygun hayvan cinsi ile otlatma

4342 sayılı Mera kanununa göre Tarım ve Orman Bakanlığı il müdürlükleri bir komisyon tarafından ilin mera durumu, topoğrafya ve iklim durumu dikkate alınarak her yıl il sınırları içerisinde uygulanacak bir otlatma takvimi belirlemektedir. İlde otlatmanın başlangıç ve otlatmanın sonlandırılması belirlenen bu takvime göre yapılmaktadır. Meraların durumunun göre (zayıf, orta, iyi ve pekiyi) durumda olan meralarda belirlenen takvime uyulması meranın sağlığı açısından önemli olduğundan hazırlanan bu takvime uyulması istenmektedir.

“Görülen köy kılavuz istemez” sözünde olduğu gibi tehlike belli olduğundan her ilde yöneticiler (Vali, Kaymakam, Belediye Başkanı, Muhtar, Ziraat Odaları ve Çiftçi Malları Koruma başkanlıkları) yöresinde otlatma takvimi uygulamasını mutlaka uygulatmalıdır. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce belirlenen İl Otlatma Takvimindeki tarihler dışında meralarda hayvan otlatılmamalı ki tehlike büyümesin, meralarda görülen veya ilerde görülecek tehlikeyi yaşamayalım. Bölgemizde hayvanların meraya çıkarılması ve meradan çekilmesi (otlatmaya son verilmesi) Konya Tarım Orman İl Müdürlüğünce “İl Otlatma Takvimine” bağlanmıştır. İl sınırları içerisinde meralarda hayvan otlatılması belirlenen bu takvime yapılmalıdır. Aksi takdirde geçtiğimiz yıllarda bölgemizin bazı kesimlerinde görülen toz bulutları veya toz fırtınası daha çok görülebilir.

Otlatma takvimine uyularak meraların bitki örtüsüne kış ve kıştan çıkışta güçlü büyümesi için yedek besin maddesi biriktirmelerine imkân tanınmalı ki ot verimi ve kalitesi daha iyi olabilsin.

Toprağı yağışa ve rüzgâra karşı koruyan üzerindeki bitki örtüsüdür. Bitki de diğer canlılar gibi belirli yaşama dönemi olan, uygun şartlarda büyüyüp gelişen bir canlıdır. Bitkilerin kış öncesi kış ve kıştan sonraki büyümeleri için ihtiyaç duydukları yedek besin maddesi depolayabilmeleri içim sonbahar kritik periyodunda ve ilkbaharda uyanma yani çok yıllıkların büyümeye, tek yıllıkların çimlenip tutunmaya başladığı erken dönemde ilkbahar kritik periyodunda meraya hayvan sokulmamalıdır. Bu kritik dönemlerde mera bitkilerinin otlatılması meranın sağlığı açısından son derece zararlıdır. İşte bu dönemlerde hayvanlar mera alalarına ve meradaki bitkilere büyük zarar verdiklerinden dolayı meraya koyun, keçi ve diğer hayvanlar otlatmak için çıkartılmamalıdır.

Önümüzdeki günlerde sonbahar otlatma sonuna doğru yaklaştığımız günler gelmektedir. Sonbahar kritik periyodu (bitkilerde büyümenin durduğu tarihten 3-4 hafta öncesini içine alan süre) diğer kritik periyotlar gibi önemli ve meranın gelecek yıldaki verimi açısından önemli olduğundan otlatma süresinde ki son tarihe uyulmalı ve otlatmaya son verilmeli, mera alanlarına hayvan sokulmamalıdır.

Son günlerde bazı bölgelerimize az da olsa yağış düşmektedir.  Bu yağışla meralardaki tek yıllık bitkilerin yeşerdiği ve gelişmekte olduğu görülebilir. Olası bu yeşilliği görüp meraya hayvan sokulmamalıdır. Çünkü bu yeşil görülen bitkiler tek yıllık ve kısa ömürlü bitkiler olduğundan meracılar açısından yem değeri olarak dikkate alınmayan bitkilerdir. Bu nedenle meranın geleceği açısından “İl Mera Komisyonunun” belirlediği tarihten sonra meraya hayvan sokulmamalıdır. Bu takvime uyulmaz ise meralar bozulduğu gibi diğer çevre felaketleri de yaşanmaktadır. Mera alanlarında bozulma nedeniyle görülen erozyon sadece mera alanlarında kalmayıp tarım alanlarını, yakın yerleşim yerlerini ve tüm hayatı da tehdit etmektedir. 

Mera alanları erozyona uğramasın, hayvanlar yiyecek ot arayışında olmasın, merada hayvanın karnı doysun, teknik olarak istenilene göre meraları da doğru kullanalım. Çevremiz temiz ve oksijenimiz bol olsun isteniliyorsa otlatma takvimine uyalım İl otlatma takvimine göre belirlenmiş olan tarihlerde meradan faydalanılsın.

            Değerli çiftçilerimiz tarımı doğru ve bilinçli yapmaya gayret etmeliyiz. Tarımdaki girdi fiyatlarının artışı ve tarım ürünlerinin fiyatının aynı oranda artmaması tarımı daha bilimsel ve bilinçli yapmaya zorlamaktadır. Bu nedenle önemli ve en ucuz yem kaynağı olan meraları da doğru kullanmak ve yetkililerin uyarılarına uymak gerekmektedir. Hayvanlarımızı uygun olmayan dönemlerde meraya çıkartmayalım ve belirlenen tarihte otlatmaya son verelim. İdarecilerimiz mutlaka mera kanununda yer alan sorumlulukları gereği mera amenajmanının dört temel esasından biri olan otlatma mevsimi uygulamasına gereken hassasiyeti göstermelidirler.

Mera kanununa göre sorumlu olan İdarecilerimiz kanunda yer alan mera amenajmanının dört temel esasından biri olan otlatma mevsimi uygulamasının yerine getirilmesini de mutlaka takip etmelidirler.

Özellikle iklim değişiklikleri nedeniyle tabiat kendini koruyamaz hale geldiğinden oluşacak tehditlere karşı tedbirli olmalıyız. Yapılan yanlışlıklarla erozyona davetiye çıkarmamalı ve tabiatı ondan faydalanan biz insanlar korumalıyız. Tabiatı korurken de sanki vücudumuzun bir parçasıymış gibi gerekli hassasiyeti göstermeliyiz.

Tarımın bütün bilim dallarında olduğu gibi çayır ve meraların kullanımı da bir ana bilim dalıdır. Bilimsel bilgi ve verilerin gelişen teknolojiye uygun uygulanması bilimin gereğidir. Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) “Beşikten Mezara Kadar İlim Öğreniniz” demiştir. Bu güzel söz bize ilimin ne denli önemli ve süreklilik arz ettiğini hatırlatmaktadır. İlim bizleri aydınlatarak bizleri daima ileri götürmektedir. Akla ve bilime son derece önem vermiş olan İslam dininin mensupları olarak ilimin gereklerine harfiyen uymalıyız.

Özellikle bölgemiz meralarının çoğunluğunda eskiden diz boyu ot olduğu söylenmekte iken bu gün meralarımızda neredeyse ot yok veya çok azdır. Bu durum yine bu alanlarda bilimin gereğini, meralardan faydalanan üreticiler ve idari sorumluluğu olan idarecilerin gereğini yapmamasından kaynaklanmaktadır.

Toprağı yağışa ve rüzgâra karşı koruyan üzerindeki bitki örtüsüdür. Bitkide diğer canlılar gibi belirli yaşama dönemi olan, uygun şartlarda büyüyüp gelişen bir canlı olduğundan büyüme ve gelişmesi süresince bilime uygun faydalanılmalıdır.         

Çevremizde daha çok bitki ile kaplı, yeşil ve verimli hayvanların doyduğu meralar görmek ve toz bulutlarının görülmediği ve otlatma takvimini uygulandığı günleri görmek dileğiyle hoşça kalınız.